Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '10

 
Kategori
Siyaset
 

Gelecek, bir gün gelecek

Gelecek, bir gün gelecek
 

AKP iktidarı döneminde, yaklaşık sekiz yıldır, insanların lehine çalışan, bir yenilik, bir reform, bir iyileşme, gören var mı? Ben görmedim.

Sekiz yıl öncesine göre, daha mutsuz, daha yoksul, daha çaresizim. Sadece, mutlu azınlığın, profili değişti, SP Genel başkanının dediği gibi, “şimdi sakallılar cipe biniyorlar.” Uludağın, ve beş yıldızlı otellerin müşterilerinde değişim var. Türbanın altına yerleştirilen küçük balonlardan dolayı, balon satışları da, iyi gidiyor. Dikkat edilirse, öyle ince nüanslar var ki, geleceğimizin aynası. İnsanlar, giderek yoksullaşıyorlar.

İnsanlar yoksullaşırken, devlet zenginleşiyor mu? Ne gezer. Devlet de giderek yoksullaşıyor. Ekonomist değilim. Önünüze yüzdeler, rakamlar, istatistikler sermeden, yaşamdan kesitler getirerek, battığımızın resmini çizebilirim. Bu kış kıyamet de, en iyi örnek, doğal gaz. Televizyon haberlerine göre, pahalı olduğu için, vatandaş doğalgazı gıdım, gıdım kullanıyor. Ya da kullanmıyor. Kömür sobaları, yine evlerin baş köşesine yerleşti. Sokaklardan. Ve inşaatlardan toplanan tahta parçaları, eski pabuçlar, döküntü plastik maddeler, çocukların kırık dökük, Çin malı oyuncakları ile, sobalar tüttürülüyor. O zaman, kullanamadığımız doğal gaza, her ay, neden zam yapılıyor? Kullanmadığımız gaza, neden para ödüyoruz? Nedeni basit. Devlet gazı ithal ederken, taahhüt de bulunuyor. Kullansam da, kullanmasam da, Şu kadar metre küp gazı alırım. Vatandaş, pahalı diye, gazı kullanmasa da, devlet kullanıyor. AKP hükümeti. Kullanılmayan gazın parasını da, vatandaştan alıyor. Başbakan, “Gaza gelmem” derken, vatandaşını gaza getiriyor. Akaryakıtta, toplu taşımacılık da, oto yolda, köprü geçişlerin de olan da bu. Bir geçiyor sun, iki ödüyorsun. Bunları kullanmayan vatandaş diyor ki, benim arabam yok, köprüden, otoyoldan bana ne? Ama öyle değil, köprüyü, oto yolu kullananların ödedikleri paraya, farkında olmadan, biz de katkıda bulunuyoruz. Ordaki zam, mutfağımızdaki ıspanağa kadar yansıyor. Oto yoldan biz geçmesek de, ıspanağımız geçiyor. Dünyanın en pahalı akaryakıtı, en pahalı doğal gazı, dolayısı ile, en pahalı ıspanağı bizde.

Ben, blog yazılarımda, hep AKP yi eleştiriyorum ya, Bazı AKP yanlısı olanlar diyorlar ki, ekmeğin fiyatı hiç değişmedi. Bunu da mı inkar ediyorsun. İnkar etmek ne kelime, külliyen karşı çıkıyorum. Benim çocukluğumda, 630 gr ekmek, 15 kuruşa satılıyordu. Ve ekmek karne ile veriliyordu. İkinci dünya savaşından dolayı. Allah korusun. Şimdi bir dünya savaşı olsa. Ekmek bulabilir miydik, bilmiyorum. Belki, pasta bulurduk, ya da, ithal malı, cevizli Alman ekmekleri, bulabilirdik, ama, somun ekmeği bulamazdık. AKP hükümetinin, ekonomik reformlarından sonra, en övündüğü, bir de sağlık reformu var, vatandaşı ihya eden. Vatandaş, hastane önlerinde, yığılmıyor. Hastaneler, boyalı, badanalı, Yerler cilalı. Geliyorsunuz, Doktorlar, hemşireler, sizi kapıda bekliyorlar. Kırmızı halıdan geçiyorsunuz, Hastane değil, beş yıldızlı otel sanki. Şimdi tam gün yasası da çıktı. Doktorlar, hemşireler, bütün gün, işlerinin başındalar. Kaytarmak yok. Başbakan, tam gün çalıştıracağı, doktoruna, iki misli maaş mı verecek? Vermeyecek. Peki nasıl olacak? Olacağı şu. Hastane ve doktor, masrafları ve maaşı, hastaların boynuna yükleyecekler. Sistem şu: Paran var mı? Sosyal güvenliğin var. Paran yok mu? Hiçbir güvenliğin yok. Başta, ne demiştik, İnce Nüanslar, demiştik. Sağlıktaki incelik şurada. Hastanede, sizden para istenmiyor. Doktor, muayenesini yapıyor, reçetesini yazıyor. İncelik, eczanede karşınıza çıkıyor. Katkı payı ve Dr, payı, eczanede isteniyor. Yani, eczacı, AKP hükümetinin. Deli Dumrulu gibi. Çalışanlar ve Emekliler de, neye uğradıklarını, maaş alınca fark ediyorlar. Emekliliğimde, hiç olmaz sa, sağlık giderlerim karşılanacak sanıyorduk. Şimdi, hastanenin önünden geçmeye korkar olduk. SGK maaşa ortak. Çalışanlar ise, iki kere kazıktalar. Hem SGK na, prim ödüyorlar, hem katkı payı veriyorlar. Maaşı, hastasının boynuna yüklenen, doktorların, diploma alırken, ettikleri Hipokrat yeminini değiştirmeleri gerekecek. Siyaset dünyamızı ve politik reformları, yazmama gerek yok. Poyraz, balyoz, ıslak, kuru, derken, koca ülke, komedi dükkanına döndü.
 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..