- Kategori
- Ruh Sağlığı
Gelecek çığlık atıyor !
" Umutlar tükenmez " diyorlar ama çaresiz yüzleri ve gereksiz ölümleri görmeye dayanamıyorum.. Umutlu olmak gerekir diyorum ama dayanamıyorum aşağılanan, yurdundan, ailesinden edilen, eziyet, işkence çekmiş, savaşlarda katledilmiş masum çaresiz her insan suratında kendi suratımdan, bu şizofren ve egoist dünyanın aklından utanıyorum.
Yeryüzü toz duman. Ölüm sarı kırmızı ve kara alevler ve bulutlar halinde her gün insanların üstüne çöküyor ! Dün Afganistan, dün Irak, dün Gazze, dün Lübnan. Yarın belki İran, belki Türkiye..
İşte Türkiye'de işleri karıştırmak için oynanan bir oyun daha ! Dün sağ sol, geçen gün yok müslüman yok laik şimdi de Ermeniyim, Türküm tezgahı !
Yarın da yok Kürtüm mü diyeceğiz ? " Demokrasi götüreceğiz " yutturmacasına çocuklar gülüyor, kargalar bile gülüyor halimize - kargalar her gün daha yakınımızda - farkındasınız değil mi kıyamet kopuyor !
Yaşam 21. yüzyılda daha iyiye gideceğine bunca bilim bunca teknoloji bu kan ve gözyaşı çöplüğünü oluşturmak için mi kuruldu ?
BU DERİN ACIYI VE NEFRETİ NASIL SİLİP SÜPÜRECEĞİZ YERYÜZÜNDEN ?
Bembeyaz odamda oturmuş kapkara bir umutsuzluğa düşüyorum .
Düşünüyorum da bu vahşete sesini çıkarmayan hepimiz sorumluyuz olanlardan. Kendi etini kesip yiyen yamyamlar gibiyiz ! Dünyanın dili kopmuş, işkenceden inleyen insanların ızdırabını duymamak için kanal değiştiriyor, herşeyi unutuyoruz. Unutmak için deliler gibi eğleniyoruz . Biz de mi şizofren oluyoruz ? Paranoyak olmamak için ?
Dünyanın kanına susamış ve başaşağı duran yarasalar mıyız biz ?
Gelecek çığlık atıyor : " Ey gözü dönmüş seni medeniyet bozuntusu insan yüreğin taş kesmiş senin !
Zıvanadan çıkmış ihtiraslarınla sadece masumları değil beni öldürüyorsun !
Umudu öldüyorsun.
Utancınız ölüyor. Değerleriniz ölüyor. Vicdanınız ölüyor.
Hani nerede bu soysuzluğa " dur " diyecek İNSAN OĞLU ? "
Öyle hüzünle bakan kapkara gözleri var ki çocukların, yürekleri yüreğime oturmuş.
Kendini süper güç sanma gafletine düşmüş bir de psikopat var karşımda. Kıyameti hazırlamak için kendini haklı görüyor. O dün Hitler'di, dün Saddam'dı. Bugün Bush'dur, yarın başkası ne farkeder ? Biz içimizdeki kıyamete bakalım.
Nicedir televizyonlarda eli silahsız bir film, bir dizi izlemedim. Nicedir bir çocuğun çocukluğunu yaşayabildiğini bile göremedim. Onlar ölmenin ve öldürmenin günlük yaşam manzaraları olduğu coğrafyada büyümekteler. Bilgisayarım bozuk olduğu için bu satırları bir internet kafede yazıyorum onlar orada bilgisayar oyunları oynuyorlar. Ortalık ufak çocukların neredeyse konuşmayı yeni sökmüşlerin bile attıkları naralarla çınlıyor.
"Vursana onu, öldür. Öldür hadii öldüüür ! Canını al onun ! "
Ey bilimin iyileştirici zekası, sanatın yaratıcı güzellikleri
N-e-r-e-l-e-r-d-e-s-i-n-i-z ?
Neden sapır sapır düşüyoruz kendi kara deliklerimize ?
Bu dünyadan geçip gitmekte olan misafir insan, sorarım sana ne oldu, neredesin sen ey toprağımın ve tüm toprakların bilgeleri nerede ?
Aşk iki bacak arasındadır diyenler.
Beyni örümcek bağlamış karından kafalılar..
Böyle bir dünyada barış da iki savaş arasında olur ancak !
Vur onu, öldür ! Böl, parçala , yoket !
Vurup parçalanan her şey biziz ! Anlamadık. Anlayamadık ! Ama asıl bu değil anlaşılmazlık.
Bu yüzyılda böyle bir bilinç ( sizliği ) dehşetle izlemek zorunda kalmak inanılmaz, anlaşılmaz!
Evet bu karabasanlı bir karamizah ! Ve tekmili birden dünya piyasasına sürüldü.
Evet bu bir ironi çağı !
Bu yaşam komedisi ya da ilahi komedya ..
Ne derseniz deyin hiçbirşeyi umursamayanlar pastanın tamamı sizin olsun, hüzünler bizim.
Ya bilgelik kimin ?
Bazen düşünüyorum da bu nasıl şaka diye. Eskiden anlamazdım. Ama Ersoy haklıymış. Medeniyet tek dişi kalmış canavarmış.
Mine Kavalalı