Gelecek Fikrim...

Sevgili okurlarım, Bundan 10-20 yıl gibi çok uzak olmayan bir gelecekte dünya üzerinde yaşayan bütün insanların, bölge, sınıf, güç, iktidar, nüfus ayrımları olmadan tamamını ilgilendiren yeni bir çağa gireceğiz.   

Bu yeni çağ ile birlikte bir an için insanın tarihi boyunca yeryüzünde kurduğu sosyal-siyasal- ekonomik biyolojik- teknolojik sistemleri de dahil ederek, düşündüğümüzde; Geçtiğimiz yüzyılın bir kavramı olan değişim-değişmenin de çok ötesinde olarak, insanın dönüşümü gerçekleşecek.

Dünyanın önde gelen gelecek bilimcilerine göre, Şu anda yaşadığımız dijital çağdan sonra transhümanizm, yani insanlığın dönüşümü çağına gireceğiz. Yeni çağda, yeni teknolojik araçlar, Nano, teknoloji, genetik, insanlığın dönüşümü ve uzay teknolojileri ile insanın 2.0 versiyonu gerçek olacak. Bu şekilde birçok çaresi yok diye bilinen hastalığı iyileştirebilecek ve bedeni çok daha uzun yaşamaya programlayabileceğiz.  Yine biyoloji ve tıp alanında meydana gelen yeni dönüşümler ile DNA’yı, kopyalayacağız mesela.

Şu an için dijital devri yaşıyor, sürekli robotlaşıyoruz. Bu ise şu demek, bu yüzyıl insanı, saf insan olarak yaşayan son insan nesli olacak. Bundan sonrası için yola, insana benzeyen, insansı veya insansı olmadığı halde insani fonksiyonlar içeren yapay zeka gibi şeylerle iç içe geçerek devam edeceğiz. Örneğin 10 yıl gibi kısa bir zaman diliminde üzerimizde taşıdığımız çok küçük bir çiple beyin sinyallerini karşılıklı gönderebileceğiz. Örneğin bir Pazar sabahı uykumuzun derin yerinde delta dalgaları üretmekte olan bir mikroçip sayesinde beyin dalgaları algılanarak, bilgisayara gönderilebilecek. Benzer şekilde telepati ve beyin okuma yine bu çağda gerçekleşecek. Teknoloji, hayallerimizin ötesinde zihinsel alanlar açacak. Bugün bildiğimiz ve tartıştığımız sanal gerçeklik kavramı asıl gerçeklik olacak.  Ve günlük yaşamdan ticaret yaşamına kadar daha pek çoğunu sayamadığımız bir çok insan ve teknoloji merkezli yenilik, hayatlarımıza dahil olacak. Öyle ki, bir anlamda dünya eski insan hikayelerinde anlatıldığı gibi ayaklarımızın altına serilecek, doğrudan bizlerin ihtiyaçlarına karşılık verir duruma gelecek. Kısaca, yakın gelecekte masalvari büyülü bir dünyanın içinde yaşıyor olacağız…