Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '12

 
Kategori
TV Programları
 

Gelecek hafta Muhteşem Yüzyıl'da neler olacak?

Gelecek hafta Muhteşem Yüzyıl'da neler olacak?
 

MATRAKÇI


BU YAZIDA ''SANAL REKLAM UYGULAMASI'' YAPILMAKTADIR.

Muhteşem Yüzyıl, dün akşam gene izlenme rekorlarını altüst ederek, hem yeni kanalına hem de yapımcısına güzel paralar kazandırmayı sürdürdü. Belli bir emek harcanarak ortaya çıkarılmış kaliteli ürünlerin para kazanmasına, kimsenin karşı olduğunu sanmıyorum.

Önce, dün akşamki bölümle ilgili kafama takılan bir şeyi paylaşmak istiyorum. Hani Matrakçı, Divan'ın önünde Pargalı'ya olmadık bir fırça attı ya, işte o an ilk önce, ''Aman'' dedim, ''Muhteşem Yüzyıl da bozuyor galiba kendisini.'' Olmayacak bir şey çünkü, akla mantığa ters, adamın kellesini koparırlar, ''Öyle herkesin içinde Pargalı'ya fırça mı olurmuş, nasıl oldu da böyle bir senaryo yazdılar?'' diye düşünmeye başladım. 

Bazen oluyor, tempoyu düşürüyorlar, tam of'layacakken de bir bomba patlatıyorlar ki, ''Helal olsun'' diyorsun. ''Sanırım, yine yakında bir bomba patlayacak'' diye düşündüm. Ancak ne zaman, Bali bey, tekkeye gidip Matrakçıya ''Hadi gel artık, geri dön senin yerin bizim yanımız dedi. İşte o an anladım ki işin içinde başka bir iş var. 

Neden Bali bey, Matrakçının evine gidip bunu söylemez de, konuşmak için illaki de tekke'yi tercih eder? Yani, yalnız kalıp uzun uzun konuşup ikna etmektense, ayaküstü ateş alır gibi üç saniye konuşmak niye?

Belli ki bunların hepsini Kanuni hazırlamıştır, olamaz mı? Matrakçıyı çağırıp ''Bak senin baban da bu tekkenin müridi idi, o yüzden de aralarına girmen kolay olur, hadi öğren şu başlarındaki şeyh kimmiş'' demiş olsa gerek. Pargalı İbrahim'e de sonradan ''Bak gördün mü, senin bulamadığın adamı ben beş dakikada şıp diye buldum'' deyip, hava atmak için Padişah olayı bilen kişileri 'dar bir çerçeve' ile sınırlı tutmuş olsa gerek. Yalnız Matrakçı'nın, Pargalı'ya fırça atarken, kellesinden olma olasılığına karşı nasıl bir tedbir aldılar bilemeyeceğim. Belki de cebine Padişah'ın bir fermanını koymuşlardır, ''Ferman hamili yakinimdir, vezire dahi posta koyabilir'' falan diye. Bence senaryo kesin bu şekilde çünkü o Bali bey'in, tekkeden ayrılırken 'çorbacı'ya bir bakışı var ki, gözleri ''Kesin yedi, inanmaması mümkün değil çünkü Oscar'lık oynadım'' der gibiydi.

Neyse artık yazıp rahatladığıma göre, sıra haftaya çarşamba akşamını iple çekmeye geldi. Eğer dediğim senaryo doğru çıkarsa gel keyfim gel. Ama yok tutmazsa da n'olacak silerim yazımı, bir daha da kimse hatırlamaz. Kim demişse de ''Söz uçar yazı kalır'' diye haltetmiş, yazı da bayağı bir uçar, silersen kimse de bir daha hatırlamaz.

Gerçi silmesen de kimsenin hatırladığı yok zaten. Tabi hatırlamak, hatırlayabilmek için önce okumak gerekir.

Benim  gözlerimi bozup okuduğum, sonra da haklarında eleştiri yazıları yazdığım kitaplarla ilgili onca blogum okunmazken, Muhteşem Yüzyıl ile ilgili yazılarım binlerce kez okununca, benim de aklıma böyle bir yol geldi mecburen.

Başlık Muhteşem Yüzyıl, altta da diğer yazıların reklamları. Tıpkı televizyonlar alt yazıyla geçen reklamlar gibi, hani bu programda sanal reklam uygulaması yapılmıştır diyor ya, işte onun gibi bir şey. Ancak nasıl her reklamını gördüğünüz ürünü, gidip hemen satın almıyorsanız, aşağıda tanıtmaya çalıştığım yazılarımı da okumanız doğal olarak gerekmiyor. Fakat biliniz ki ürünleri satılmayan bir fabrika nasıl iflas ederse, yazıldıkları okunmayan birisi de bir süre sonra yazmayı bırakabilir. 

O yüzden de ''Emeğe Saygı'' diyorum : )

http://blog.milliyet.com.tr/kirim-kurbanlari/Blog/?BlogNo=354143

http://blog.milliyet.com.tr/rusya-da-bir-turk-subayi/Blog/?BlogNo=354679

http://blog.milliyet.com.tr/cetin-altan-ile--bir-uctan-bir-uca--/Blog/?BlogNo=352171

http://blog.milliyet.com.tr/sari-cizmeli-mehmet-aga/Blog/?BlogNo=353870

http://blog.milliyet.com.tr/iki-sovyet-rusya-1935-1965/Blog/?BlogNo=353533

 
Toplam blog
: 344
: 1122
Kayıt tarihi
: 22.07.09
 
 

Okur yazarım. Okur yazarlıktan kastım, okuduklarımı yazmamdır ki, bu yazılarımı genellikle 'kitap..