Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '08

 
Kategori
Kitap
 

Gelecek Uzun Sürer / Louis Althusser

Gelecek Uzun Sürer / Louis Althusser
 

Resim alıntıdır


Son günlerde Milliyet Blog'da "Orhan Pamuk kitaplarını anlayamamanın dayanılmaz cazibesi" tartışmaları sürerken, ben de son yüzyılın Fransız Düşünce Tarihi'ne damgasını vurduğu söylenen Filozof Loius Althusser'in "Gelecek Uzun Sürer" isimli otobiyografik eserini anlamaya çalışıyorum. Kitabı yarıladım neredeyse, okurken fazla zevk aldığımı söyleyemem, kitabı seçerken arka kapak yazısını okuyup karar vermiştim. Ama yine de sonuna kadar sabredip okumak istiyorum, hemen pes etmek yok!

Yazarın ta dedesinden başladığı çocukluk yılları ve Cezayir'de ıssız bir bölgede yaşadıkları dönemleri anlatan anıları ilginç gelmişti bana.Yazar 16 Ekim1918 tarihinde 1. Dünya Savaşı'nın sonunda, "Boulogne Ormanı" denilen yerde, bir ormancı evinde dünyaya gelir. Babası cepheden ancak 9 ay sonra döner, bu nedenle bebeklik günlerini büyükanne ve büyük babasının evinde geçirir.

Daha doğuşundan itibaren herkes onun farklı bir kişilik taşıdığı konusunda hemfikirdir. Annesine, babasına ve genç kızlara karşı ( hatta biraz abartıp canlı, cansız her nesneye karşı) sıradışı duygular besler. Gördüğü, izlediği her şey onda "cinsellik" çağrıştırır. Annesinin aşırı korumacı karakteri ve babasının ilgisizliği onda derin izler bırakır. 2. Dünya Savaşı'nda esir düşer. Kuzey Almanya'da bulunan bir Nazi kampında zor günler geçirmesine rağmen, herkesin yaptığının tersini yapar, oradan salıvermesinler, diye tekrar tekrar olumsuz davranışlar gösterir ve kamp süresini uzatır. İleriki yaşlarında kampta kazandığı "besinleri yedekleme" alışkanlığını "kadınları yedekleme" şeklinde sergiler, çok sevdiği karısı Helene'nin bile yedeği her zaman vardır.

Kitap bir özyaşamöyküsü, yazılma nedeni ise; 22 yıllık beraberlikten sonra 1976 yılında evlendiği Polonyalı asıllı Yahudi olan karısı Helene'in kaza mı yoksa cinayet mi belli olmayan bir şekilde ölümüne sebep olması. Ruhsal dengesi bozuk olduğu için yargılanmaya bile gerek görülmemiş, ancak akıl hastanesinde gözetim altında tutulmuş ve kendini savunmak için bu "özyaşamöyküsünü" kaleme almış.

Kitabın ailenin dedesinden itibaren anlatılan karmaşık ve sıradışı yaşam öyküleri dışındaki bölümler psikanaliz, felsefe ve düşünce tarihi ile ilgili konuları özellikle modern çağın felsefe akımlarının konularını içeriyor. Freud, Marks, Engels ve daha bir çok düşünce adamının fikirleri var. Bu kısımları okurken çok zevk aldığımı söyleyemem, eski çağların felsefe konularını anlıyorum ama bu yeniler beni biraz aşıyor, bizim Reha Ülkü Bey'in konuları gibi, bu arada söylemezsem çatlarım, bu kitabı okurken sık sık Orhan Pamuk'a ne kadar haksızlık yaptığımızı düşündüm, "anlaşılamayan yazar" görmemişsiniz siz.

Okumak isteyenlere önerilir!

Kitaptan alıntılar:

*Doğal olarak, bu her şeyden yedek oluşturma eğilimimi annemin fobilerinden; özellikle de gelecekte karşılaşabileceği bütün tehlikelere, en başta da hırsızlığa, karşı koyma kaygısından başka akla yakın bir neden olmaksızın bütün harcamalarını kısmak ve para biriktirmek saplantısından bildim. (s.117)

*Karşılaşmaya bakın: yalnızlığın ve umutsuzluğun son kertesinde iki insan rastlantı sonucu yüzyüze geliyor ve birbirlerinde aynı bunaltının, aynı acıların, aynı yalnızlığın ve aynı umutsuz bekleyişin yarattığı kardeşliği görüp tanıyorlar. (s.129)

Yayınevi Notu:

Yirminci yüzyılın ikinci yarısına damgasını vuran, düşünce akımlarını olduğu kadar, politika felsefesini ve pratiğini derinlemesine etkileyen Fransız filozof Louis Althusser (1918-1990)  '68 kuşağının belki de en önemli düşünsel önderiydi. Pour Marx ve Lire 'le Capital' adlı kitaplarıyla marksist düşünceye yeni bir yorum getirmiş ve yeni bir düşünür kuşağının yetişmesine katkıda bulunmuştur. Yüzyılımızın en parlak zekâlarından biri olan Althusser'in, göz kamaştırıcı kimliğine karşın, çocukluğu, ana-babası, geçmişi ve kadınlarla çok önemli sorunları vardı. Belki de bunun sonucu olarak, 16 Kasım 1980 günü çok sevdiği karısı Helene'i boğarak öldürdü. Cinayeti işlediği sırada bilincini yitirmiş olduğu yönünde verilen doktor raporunu göz önünde bulunduran yargı organı, Althusser'in yargılanmasının gereksiz oludğuna karar verdi. Althusser, kendisinin de yazdığı gibi, Gelecek Uzun Sürer'de savunmasını değil, duruşmasını gerçekleştiriyor. Gelecek Uzun Sürer, aynı zamanda, Helene için gerçek bir aşk şarkısı; birlikte paylaştıkları yalnızlık, sıkıntı, hayal kırıklıkları ve acılar üzerine yakılmış bir ağıt.

http://www.netkitap.com/ayrinti.asp?id=6930&id2=77936

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..