Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gelecekte çocuklarımız

Gelecekte çocuklarımız
 

Bırakın çocukları özgürce yaşasınlar.


Hepimizin bir gelecek kaygısı var. İyi bir iş, iyi bir gelir, iyi bir yaşam.... Bunun sayısını daha da arttırabiliriz.

Beklentilerimiz yüksekti hep. Kendi yapamadıklarımız çocuklarımızdan bekledik. Ben olamadım sen ol. Ben yapamadım sen yap. Ben okuyamadım sen oku. Nedir bu. Bir gelecek kaygısı mı yoksa ego tatmini mi?

Zaman hızla geçiyor. Ortalama bir insan ömrü son zamanlarda 70-80 arası. Saniyeler, dakikalar, saatler derken bir bakmışsınız ki günler aylar ve hatta yıllar geçmiş. Bir şairin dediği gibi "zaman su misali".

Bu kısacık hayatta bir insanın beklentisi daha çok para, daha güzel yaşam mı? Daha mutlu hayat dolu dolu yaşanmış bir ömür mü?

Farkında değil insanoğlu ne yaşadığı zamanın ne de tükettiği ömrün. İşte bu keşmekeşliğin içinde ebeveyn oluyor. Evlat yetiştiriyor. Bilinçli yetişmeli çocuk. Daha konuşmaya başlamadan kreşe gidiyor. Yürüyor konuşuyor ana okulu derken ilkokul vs. Eyvallah buna kimsenin diyeceği yok. Ama bir eksiklik var. Anne-Baba sevgisi, şefkati. Bir yuva sıcaklığı.

Bitmiyor bu işkence kurslar geliyor peşinden. Yabancı dil, spor kursları, eğitim kursları vb. Çocuk hayatın farkına varmadan koşuşturmaya başlamış. Bir oraya bir buraya. Arada bilgisayar oyunları, sosyal medya, televizyon derken çocuklarımızın beyinleri hayat kavramından, mücadeleden, çalışarak kazanmaktan bir haber büyüyorlar. Genç nesil ekmek hesabı yapamaz hale geliyor. Birileri fikirleri empoze ediyor o yerine getiriyor. Tıpkı bilgisayar oyunlarında ki gibi. Tıpkı klavyeler gibi. Parmaklar klavyeye dokunuyor, bilgisayar yazıyor.

Beyin yıkama başarıyla gerçekleşiyor. Gelecek artık daha kolay şekilleniyor. Fakat bizim istediğimiz gibi değil. Çocuklar mutluluk, sevgi, paylaşmak, yardımlaşmak, kardeşlik, komşuluk nedir bilmiyor. Yanında insan düşse çekirdek alıp çıtlatarak seyrediyor.

Ne manevi duygular, ne insani hisler. Artık onlar için maddi dünya var ve o savaşın içinde var olma mücadelesi veriyorlar.

Çocuklarımız için istediğimiz gelecek bu muydu? Ha unutmayalım. Küçükken ona vermediğimiz şefkat ve sevgimiz var ya işte onları çocuklarımız büyüyünce bize göstermiyorlar. Bir nevi intikam gibi bir şey.

Bütün bunlar bizim kendi elimizle çocuklara yaptığımız beyin yıkama yüzünden oluyor. Hayat düşe kalka, mutluluk ise mutsuzluktan geçer. Bunu bir türlü öğrenemedik. Bir şeyin varlığını ancak ondan uzak kalırsak bilebiliriz.

Çok geçmeden çocuklarımızı kurtaralım. Doğada koşsunlar çünkü yakında koşacakları bir doğa olmayacak.

Anneler babalar çocuklarıyla el ele aile birliğinin mutluluğunu yaşasınlar. Yakında anne ve babaları olmayacak.

Bırakın çocuklukların coşkuyla yaşasınlar. Yakında çocuk olmayacaklar.

 

 
Toplam blog
: 196
: 493
Kayıt tarihi
: 28.06.07
 
 

Doğayı seviyorum. Onun içinde yaşamayı ve güzelliklerini tatmayı seviyorum. Yaşamayı ve hatta ölü..