Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '09

 
Kategori
Sosyoloji
 

Geleneksel, modern ve postmodern kimlikler

Geleneksel, modern ve postmodern kimlikler
 

İnsanoğlu dünyaya gelişinden günümüze dek kimliklerini geliştirerek değişti.

Geleneksel yapıda bir arada koruma güdüsüyle bulunan insanlık cemaat anlayışı ile çok sıkı ilişkiler kuruyordu. Herkes aynı işi yapabilecek konumdayken iş büyüklerin küçüklere aktarımı ile öğreniliyordu. Bilinç düzeyi aynıyken, zekâdan yararlanma düzeyi de aynıydı.

7 yaşındaki çocuk çapa yaparken 70 yaşındaki kişi de çapa yapabiliyordu. Değer, norm ve temel ahlak anlayışı aynıydı. Meslek bilgileri resmi değildi. İnsanların kimlikleri de kendilerinden değil geldikleri ortama bağlı olarak kişinin dışında gelişiyordu.

Bir başka deyişle atfedilmiş, yüklenmiş kimlikler vardı. Kadın erkek eşitliğinden söz etmek çok güçtü. Yaş, cinsiyet, sülaleye bağlı kimlikler yaşamın temelini oluşturuyordu. Geniş ailelerin bulunma sebebi korunma, güvenlik, eğitim, beslenme gibi temel hayatsal işlevleri yerine getirmesinden kaynaklanıyordu.

Boşanmalar geleneksel toplum yaşamında olmazken, sınıflararası geçişte mümkün değildi.

Aidiyet kavramının oldukça fazla olduğu geleneksel toplum yapısındaki geleneksel kimliklerden modern kimlik yapısına geçildi.

Makine kullanan insanın egemenliğindeki modern toplum yapısı; teknolojiyi kullanmayı bilen, eğitimli becerikli bir görüntü çiziyordu. Kendi alanında uzmanlaşan insanlar aldıkları eğitimde ulusal değerlerden besleniyorlardı.

Eğitim sistemi ulusal değerleri yükleme işlevini yerine getiriyordu. Her eğitim sistemi kendi ideolojisini yaratmıştı.

Bireyselleşen ve farklılaşan toplum yapısında boşanmalar çok sık görülürken; doğal kazanımlı kimlikler ve çekirdek aileler vardı. Ailenin işlevi psikolojik ve üremeyi sağlama konusundaki resmiyetten meydana gelmekteydi.

Kadın erkeğin aynı sektörde çalışabildiği ve kimlik farklıklarının ortadan kalktığı bu toplum düzeninde sınıflararası geçiş mümkün ve daha serbest bir yaşam tarzı başlamıştır.

Dünyanın geldiği noktada birçok gelişmiş ülke postmodern kimlik aşamasındayken hala üçüncü sınıf ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler olarak tabir edilen ülkeler geleneksel ve modernlik arasında sıkışmaktadır.

Postmodern kimlik anlayışı eklektik bir yapı göstermektedir. Karşıtlıkların olduğu ve birbirine geçmiş karmaşık bir yapıdan meydana gelen bu kimlik bütünlükten yoksun ve birbiriyle tutarlı olmayan bilgileri içerir.

Toplumdaki her birey farklılıkları özgürce yaşayabilirken ahlak, norm ve değerler her bireyin iç dünyasına göre farklılıklar gösterir.

Tüketim kültürü klişeleşmiş bir hal almıştır. Hayatın temelinde markalar yer alırken kimlikler ve statüler kimin en değerli markayı taşıdığıyla özdeşleşmiştir.

Statüler markalaştığından geçici kimlikle oluşmuştur. Sürekli en yeni ve en pahalıyı takip edip tüketen en yüksek statüde kalmıştır.

Cinsiyet temeline yoğunlaşan bir yaşam tarzı yoktur. Eşcinsellik ve buna uygun hukuk kuralları gelişmiştir. Bir bakıma alternatif yaşam tarzlarına saygı vardır.

Şizofren özne olarak tabir edilen bir yalnızlık hâkimdir. Kişiler bağımsız ve yalnız bir yaşam sürerler. Gerçeklik ve gerçek dışılık birbirine geçmiştir.

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 430
: 2186
Kayıt tarihi
: 18.06.07
 
 

20 Nisan 1989'da İzmir'de doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimini Karşıyaka'da tamamladı. 20..