Gelin bizim (Hatice), damat da (Yılmaz) bizim olunca…

Evlilik, nesillerin devamı açısından, bütün dinlerde kutsal bilinen, çok önemli bir müessesenin tesis edilmesidir. Hemen her dinin, inanç, kültür ve çeşitli toplumsal esas, kural ve kaideleri olan evlilik; hem insanî, hem medenî ve hem de dinî olup, yerine getirilmesi gereken bir vazifedir.

Günümüzde aileler parçalanarak, yasadışı, din dışı beraberlikler devam ederken; dinimiz gereği evlenerek, bir aile kurumu tesis etmek, çok önemli hale gelmiştir.

Zira dinî ve ahlâkî olmayan, haram bir yaşantı; hem aileleri dağıtmakta, hem neslin bozulmasına yol açmakta, hem de şeref, haysiyet ve onur kırıcı olmasına sebep olmaktadır.

Dine ve inanca uygun yapılan bir evlilikle kurulan aile de, hem evlenen eşler mutlu, hem de toplumun devam etmesi vesilesi olan nesiller bozulmamış olmaktadır.

Ailenin kurucusu olan kadın-erkek bakımından da ömürlerinin en önemli devrelerinden bir an, belki de ne önemli bir an olmaktadır.

İnsanlar doğar, büyür, gelişir ve değişimler yaşarken; evlilikle yepyeni bir yaşam ummanında, el ele, omuzu omuza ve gönül gönüle binmiş oldukları gemiyle yol alırlar.

Her şey de, her durumda olduğu gibi, zaman zaman sekteye uğramaya ve uğratılmaya çalışılsa da; esas olan sonuna kadar giderek, güvenli bir limana demir atmaktır. Bir ömür boyu beraber geçirmek, beraber yaşlanmaktır.

İşte, bu hafta sonu, iki genç kardeşimizin evlenmelerine, yepyeni bir yuva kurmalarına, yepyeni bir müessese tesis etmelerine şahitlik ettik. Hem 28 Şubat’ta olmasına da tevafuk mu demek gerek, yoksa bilerek mi seçildi, bilemiyorum!

Belediye Başkanı Necip Büyükaslan tarafından kıyılan nikâh töreninde, AK Parti Grup Başkan Vekili Ahmet Aydın, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talha Gönüllü, CHP Adıyaman Belediye Başkan Adayı Zeynal Bakır da, nikâh şahitliği yaptılar

Yılmaz ÇOBAN ve Hatice ÇAKILKAYAkardeşlerimizin bu gemide yol almalarında, birbirlerine verdikleri söz ile yaptıkları akitte, mutluluklarına ve sevinçlerine diyecek yoktu. Damat, basın camiasından olunca; Perre Saray düğün salonunda,  basından, medyadan meslektaşları ve siyasetten her kesimi buluşturmayı başarmıştı. Sevenleri ve dostları yalnız bırakmadılar.

Tüm dostların buluştuğu ve gönüllerince eğlendikleri bu düğünde, insanların genç kardeşlerimizin mutluluklarına ve sevinçlerine ortak oldukları her hallerinden anlaşılıyordu.

Tabi benim (bizim) için, ayrıca bir önem arz ediyordu. Gelin bizim, damat da bizim olunca; varın bizde ki sevinci ve gururu siz tahmin edin artık. Gelin kızlarımın arkadaşı olunca, damat da gazeteci, yazar arkadaşımız olunca; böyle haklı bir gurura sahip olmamak mümkün değildi.Uzun bir süredir, böylesi mutlu bir günde, herkesin gönlünce eğlendiği bir düğün merasimine rastlamamıştım. Hele gelinin evlilik tapusu dedikleri evlenme cüzdanını eline alırken, çiftlerin ve sevenlerinin gözlerindeki o ışıltı görülmeye değerdi. O an, aslında her şeye değerdi.

Genç kardeşlerimiz: “Allah (c.c.) Kur’an’da: “Kaynaşmanız için, size kendi cinsinizden eşler yaratıp, aranızda sevgi ve merhamet peyda etmesi de onun delillerindendir. Doğrusu bunda iyi düşünen kavimler için ibretler vardır.”(Rum suresi, 21. ayet) emirlerine, Peygamberimiz (s.a.v.)’de “ Kadınlarla evlenirim. Her kim benim bu yolumdan gitmezse, ondan yüz çevirirse benden değildir.” (Tecrid c II, s 289) hadisi şeriflerinde buyurulduğu gibi evliliği teşvik edici emirlerine uymuşlar ve önemli bir görevi yerine getirmişlerdir.

Genç kardeşlerimize, bir de tavsiyem olacak. Aile de sadakat, samimiyet aranır. Dürüstlük, sevgi, saygı, muhabbet, hürmet ve hoşgörü olduğu sürece; evliliklerin en güzeli olacağına inanıyorum. Sizlerin de buna inanmanızı istiyorum.

Evlenmiş olan, Yılmaz ÇOBAN ve Hatice ÇAKILKAYAkardeşlerimiz; yaşam boyu birbirinizi daima sevmeniz ve hep neşe içinde, huzurlu bir hayat sürmeniz dileğimle... Elleriniz birbirinden hiç ayrılmasın. Unutmayın ki paylaştıkça çoğalan tek şey sevgidir, evlilikle ebedileştirdiğiniz ve kutsallaştırdığınız sevginiz hep çoğalsın! Mutluluklar...

Darısı, bekârların ve nişanlı olanların başına!

Bari biz de bir kase tırşık yeriz, değil mi ama!!!

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com