Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '16

 
Kategori
Siyaset
 

Gelin hepsini aynı coşkuyla kutlayalım

İstanbul’un fethinin 563. Yıl dönümünü Devlet erkanının tam kadro katılımıyla büyük bir coşku içinde kutladık. Plevne Marşı çalarken düşman Tuna’yı geçmesin biraz daha dayan geliyoruz Osman Paşa diye haykırmak geçerken içimizden, Mehter Marşı ile biz Osmanlıyız diyerek tekrar Anadolu’dan Rumeli’ye doğru hareketlenmeye kalktık, ve nihayet Fetih Marşı çalarken de üzerimizdeki ölü toprağını silkeleyip Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaşı hatırladık ve uyan Türk Gençliği sen de yapabilirsin dedik.

Güzel duygular geçti içimizden. Özlediğimiz tabloydu. Tarihimize sahip çıkıp bu vatanı bize emanet bırakan atalarımızı yad etme fırsatı bulduk. Türk tarihini 1923’ten başlatan, Fransız Jakobenlerine özenen sivil-asker bürokrasimizin resmi tarih tezi, geçmişimizle köprüleri attığı için çağ açıp çağ kapatan fetihlerimizin coşkusunu yaşayamadık. İngilizlere ayıp olmasın diyerek Kut-ül Amare zaferimiz gizlenmeye çalışıldı. 29 Mayıs Pazar günü İstanbul’da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde ilk defa resmi devlet töreniyle gerçekleştirilen fetih kutlamaları, geçmişimizle köprülerin yeniden inşası açısından önemli bir adımdır.
Ancak geçmişimizle köprüler inşa ederken, yakın geçmişimizle aramızdaki köprüleri çürümeye bırakmak yani, 19 Mayıs’ı, 23 Nisan’ı, 29 Ekim’i, 30 Ağustos’u ve İstanbul’un ikinci defa fethi anlamına gelen 6 Ekim 1923’te işgalcilerin Dolmabahçe’de Türk Bayrağını selamlayarak şehri Türk Ordusu’na teslim etmelerine gereken önemi vermemek, adeta yasak savmak için rutin kutlamalara dönüştürmek ve düzenleme adı altında bayram çoşkusunu söndürecek girişimlerde bulunmak, tam da milli bayram zamanları hastalanan, yurt dışı gezilerine çıkan, başka programlar icat eden Belediye Başkanları manzaraları, millici olduğunu iddia edenler için tutarlı bir davranış olamaz. Eğer yirmi iki gün yirmi iki gece süren ve Sakarya Nehri’nden adeta kan akmasına sebep olan Sakarya Muharebesi kazanılmasaydı, 30 Ağustos Zaferinin ardından Emperyalizmin uşağı Yunanlılar İzmir’de denize dökülmeseydi acaba biz bugün coşku içerisinde İstanbul’un fethini kutlayabilir miydik?

Türk jakobenlerinin 1923’ten sonra yaptıkları hatanın aynısını öç alma duygusuyla bir başka şekilde tekrarlamak bu ülkeye hiçbir şey kazandırmaz. Her millet kendi tarihiyle yüzleşir. Türk Jakobenleri nasıl Osmanlı’nın gölgesinden kaçamamışsa, bugün İstanbul’un fethini coşkuyla kutlayıp, diğer milli bayramlarımızı, köy ilkokulu kutlamaları seviyesinde bırakanlar da Kurtuluş Savaşımızın destansı mücadelesini verenlerin gölgesinden kaçamazlar.

İstanbul’un fethinden bahis açmıştık. İstanbul İslam Alemi ve Türk Milleti için bu kadar büyük bir manevi değere sahipken,1453 yılındaki fethin kutlamaları için düzenlenen törenin bir benzeri 6 Ekim 1923’teki kurtuluşu için de düzenlenmelidir. Payitahtımıza yerleşen, içinde kutsal emanetlerimizin de bulunduğu saraylarımızı camilerimizi bir anlamda ümmetin ve milletin namusunu insaflarına bıraktığımız mağrur düşmanlarımız 6Ekim 1923’te tek bir kurşun bile atmadan Dolmabahçe önünde Türk Bayrağını selamlayarak İstanbulu ordumuza teslim etmişlerdir. O gün düşman işgalinden sonra bu manzarayı gören bir İstanbullu için Ordumuzun başındaki Türk Subayı yeni bir Fatih değil midir?

O halde gelin kutlamalar arasında ayrımcılık yapmayalım. Osmanlı ile gurur duyarken Türk’ü unutmayalım. Türk ile gurur duyarken Osmanlı’yı unutmayalım. Son Osmanlı Padişahı Vahidettin’in kızı Sabiha Osmanoğlu’nun (1894-1971) dediği gibi, ‘’ Bugün Cumhuriyet kurulmuş, ailemiz vazifesini yapıp geçmiştir. Türk Milletinin bizleri artık dedikodu mevzuu etmesi ayıptır, çünkü milletimiz için Osmanlı Tarihi iftihar edilecek bir mirastır. İmparatorluk ayrı bir devirdi, fakat o da Türk'ün idi, bugün kü Cumhuriyet de Türk'ün malıdır...’’

MUTLU BİLGE
01.06.2016 /BOLU
www.boluhavadis.net

 
Toplam blog
: 12
: 61
Kayıt tarihi
: 04.04.16
 
 

Hayata ve gündeme dair yazılarımla milliyet blogtayım. 1973 yılında Bolu'nun Dörtdivan İlçesi'nde..