Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ağustos '17

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gelin Kaynana

Atışmalar, tartışmalar yarasız, beresiz,  incitmeden, acıtmdan, kırıp, dökmeden olabilirse, ilişkileri onarıcı, kaynaştırıcı etken olabilir, farkına varmadığımız şeyleri erken öğreten, eğlence kimi zaman gülüp geçilen, hangi türde olursa olsun tartışmalar yapıcıdır. Eğer kötü niyet yoksa karşılıklı, kişiye, onuruna yönelik değil, soruna yönelik yapılıyorsa,  gelip geçecekler her şey gibi, rüzgar gibi, yağmur gibi. Bazen esip geçecek bazen ıslatacak sırılsıklam ama geçecek; gökkuşağına, durgun ve dingin  denizlere bırakacak yerini. İki insanın olduğu her yerde hem diyalog vardır hem çekişme. Çekişmelerin olmazsa olmaz iki kişisi de vardır ki; asırlardır sürer gider  gelin kaynana çekişmeleri. İkibindört  yılı notumla Posta Gazetesi'nden kesip sakladığım gelin kaynana manilerini buldum ve okudum.  Birlikte gülümseyebilmek niyetiyle de yazıyorum.

GELİN KAYNANA  MANİLERİ

Çürük gelin ne derdin?

Gelin değil kadersin,

Yoğurda zehir koydum

Yesin yesin gebersin

 

Ben yaylada kışlarım,

Türlü nakış işlerim.

Pis gelini görünce

 Dayanamam işlerim.

 

Bahçe çapa istiyo,

İşçi para istiyo

Düşük çeneli gelin

Çamdan sopa istiyo

 

Sini sini şekerim,

Üstüne bal dökerim.

Kaynanamın kahrını

Oğlu için çekerim

 

Gözleri patlak gelin,

Çenesi hırtlak gelin

Seni mezar kaçkını

Suratsız hortlak gelin

 

Ben de hem gelin hem de kaynanaları Aşık Hüdayi’ dizeleriyle selamlıyorum.

“Kız niçin bakıp bakıp gülersin,

Yanağında güller açılasıca,

Gülüp gülüp ne alımı çelersin,

Güzeller sultanı seçilesice

Bilir misin bana ne iş eyledin.

Aklımı fikrimi bir hoş eyledin,

İçkisiz mezesiz sarhoş eyledin,

Elinden badeler içilesice

Koymayasın beni eller yerine”

 

 

 
Toplam blog
: 209
: 350
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Kurşun kalemden gelen ağaç kokusunun kağıtla buluşma büyüsüyle yoluna devam eden, Lise mezunu, ha..