Gelin Tacı

Düşlerimdeki öyküler...

Şehrin telaşından uzakta krallığımın tadını çıkarıyorum şimdi..

Düşündüm de yılların vurdumduymazlığına ne kadar da çok kaptırmışım kendimi.. Oysa burada ki sade köy hayatı, her gün baharı selamlıyor... Kırılgan duygularım bile filizlenmeye başladı.. Meğer ne çok özlemişim kendimi.. Dün benimle konuşurken, yüzü kızaran o adamı hatırladım da hey güzel Allah'ım, dünyada bu kadar saf, bir erkek kaldı mı ki? Hali vakti iyi görünmese de eminim ki bu tür erkeklerin ruhları daha zengindir.. ''Rahatlık erkekleri şımartır'' derdi Rahmetli Ninem.. Bilseydim bu kadar sıkılacağını, yolu tarif etmesi için onu seçer miydim? Teşekkür ettiğim de ''rica ederim'' derken bile, ne kadar yumuşacık ve sevecen bir ifadesi vardı.. Neredeyse sesinin sadeliğine ve ses tonuna boylu boyunca yatıp uyuyasım geldi.. Desem ki sana; bakınca adamın gözlerine;''bu sabah kahvaltıda yediğim siyah zeytinleri görür gibi oldum.'' Biliyorum! Kesin ''delisin'' derdin.. Ve samandan yatak hayal etmeye başlamıştım ki ''Gelin Tacı'' elimde, rüyam da uyuya kalmışım... Aramızda kalsın İstanbul ama sessizlik gıpta etti düşlerime...

<ımg height="80" alt="Tam boyutlu görseli göster" src="http://tbn2.google.com/images?q=tbn:9TUSUO1w6sfh0M:http://img.blogcu.com/uploads/evliliksaati_678-18_jpg.jpg" width="69">

saRAna