Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '16

 
Kategori
Öykü
 

Gelin

Gelin
 

TYS Alay Köşkü Kısa Öykü Söyleşisi 2012, İnci Aydın, Türkay Korkmaz, Zafer Doruk


Gelin, mersedesin içinde bunalmıştı. Çam yeşili göz kapaklarını, uzun takma kirpiklerini aralayarak koyu kahverengi gözleriyle kocasına baktı. Anasının elinden çekip almasına yetti bakışları. Gelinin bakışları sarsan, çağıran türdendi. Ana, oğlunun özlemiyle yine baş başaydı.

Hüseyin, mersedesin ön kapısını açıp sürücü koltuğuna oturdu. Suskundu. Karısıyla anası arasında gidip geldi bir süre. Kızının, oğlunun arka koltuktan yarı Türkçe, yarı Almanca seslenişlerini duymuyordu. Camın dışında kalan anasının derin çizgilerle çökmüş avurtlarının ıslandığını gördü.

Ana, gelinin bakışları karşısında oğlunun tutunamayışının nedenini kavrayamıyordu. Fındık bahçelerinin serinliğinde oğluna danışmadan söz edemeyen gelin başına buyruktu şimdi. Ana, içten içe üzülüyordu. Dünün uzaklarda kaldığını bilemiyordu. Değişmeyen tek şey oğlundan yana olan yüreğiydi.
*
sevdaları
yoklukları
özlemleri
bilen yüreğim
yine bir başınayız
seninle
*
Anasının yüreğinden geçenleri bilip duyuyordu Hüseyin. Mersedesin ön koltuğunda aldırışsız oturan karısına bakmadan konuştu :

“ Anama böyle uzak durma! “

Karısı karşılık vermeden arabanın camından uzaklara baktı. Hüseyin’e kaçtığı o geceyi anımsadı. Eve kabul edilmeyişi dün gibi canlandı gözünde. Parmakları arasında tuttuğu sigarasını kalın etli dudakları arasına alarak dumanını içine çekti. Sıkıldı. Kızıla boyadığı saçlarına parmaklarını geçirdi . Öyle durdu bir süre .
“Karını Almanyalara gönderip de parasını mı yiyeceksin? Nerede görülmüş karı parasıyla geçinmek, bizlerin kapılarına böyle şeyler yaraşır mı? “

Kaynanasının sesi kulaklarındaydı. Gelin, yaşadıklarını saniyelere sığdırıyordu.
*
dünümü
anmıyorum
utanıyorum
yaşayamadığım
güzellikleri
sevdaları
çalan o değil mi
*
Gelin öfkeleniyordu dününü anımsayınca. Yaşadıklarını film şeridi gibi geçirdi belleğinden. Kocasına bakmadan yanıtladı sorusunu:

“Ananın yaptıklarını unutmadım ! “

Hüseyin üstelemedi. Fındık bahçelerindeki günler olsaydı bilirdi yapacağını. Ama, şimdi o günler çok gerilerde kalmıştı. Ben de kazanıyorum diyen biri vardı karşısında. Fındık dallarına birlikte uzandığı günlerde başvurduğu dayak geçmiyordu artık; denemeyi de göze alamıyordu. Yumuşak başlı kadın uzaklarda, fındık bahçelerinde kalmıştı.

Tüm sorunları usuna vurup tartışan, pazarlık yapan uygun bulursa “ evet “ diyebilendi . Öyle her yatağa girişte – geçmişte olduğu gibi – hazır beklemiyordu kocasını. Çoğu kez nazlanıyor, olmaz diyordu. Kadınlığını öne çıkararak kocasına yaşadığı dünü anımsatıp karşı duruyordu.

 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..