Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Aralık '13

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Gelire bağlı borçluluk ve ekonomide karne dönemi...

Gelire bağlı borçluluk ve ekonomide karne dönemi...
 

Halkı boğazına kadar borça batırıp tüketimi artıran, bu yolla yarattığı sahte canlı ekonomi ve yalancı bahar sayesinde seçim üstüne seçim kazanan AKP Hükümeti, ekonomide içe dönük tüketim harcamaları nedeniyle ekonomiyi ayakta tutmaya başlayan iktidar,  2011 yılından bu yana süren kriz nedeniyle duvara toslayınca almaya başladığı önlemlere bir yenisini daha ekliyor.

Hükümet, döviz kurlarında yaşanan sert dalgalanmayla kendini gösteren krizin en önemli nedenlerinden biri olan borçlanma ve tüketimi frenlemek için bu kez kredi taksidini sınırlamaya; yani “karne” uygulamasına hazırlanıyor.

AKP, böylece alışverişte ülkeyi 1940'lı yıllara döndürmüş olacak. Hani bir zamanlar Başbakan’ın sık sık eleştirdiği dönemin 2014 versiyonunu uygulamaya koyauyor.

Basına yansıdığı kadarıyla; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), kredi kartında taksit uygulamasını sınırlamak için yeni bir model üzerin üzerinde çalışıyor. Modele göre; bir kişinin bütün taksitleri, aylık maaşının belli bir kısmını geçmeyecek. Bu taksitler ev, araba, ihtiyaç kredisi gibi bütün kredileri kapsayacak. Bir kişinin maaşı 1000 liraysa, BDDK’nın belirleyeceği sınır da yüzde 45 ise, o kişi 450 liranın üstünde taksit yapamayacak. Yani bir kişi hem konut hem araba hem de ihtiyaç kredisi kullandıysa bu üç kredi için kullandığı taksit miktarı maaşının yüzde 45’ini geçemeyecek. BDDK’nın belirleyeceği sınır tavan olacak.

BDDK’dan basına yansıyan açıklama; yapılan çalışmayı “gelire bağlı borçluluk” olarak nitelerken, “Yeni hedefimiz gelire bağlı borçluluğu getirmek. Kredi kartında sınırlama var; diğerleri de sırayla devreye giriyor. Şimdi hedefimiz gelire göre borçlanılmasını sağlamak. Bir kişinin aylık geliri 1000 liraysa toplam taksitleri 450 lirayı geçemeyecek. Yoksa geri kalanı ile ne yiyeceksin? Örneğin kişilerin 1000 lira geliri var. 990 lira ile taksit ödüyor, 10 lira ile geçiniyor. Nasıl yaşayacak bu insan? Bu sistem ABD’de var. ABD’de de 1000 lira gelirin varsa en fazla 450 lirasını taksite yatırabilirsin diyor" deniliyor.

BDDK kredi kartına taksit sınırlaması düzenlemeleri ile ilgili görüşleri de toplamış. Yakın bir zamanda kurulun toplanacağı ve taslaklara son şeklini vereceği belirtiliyor. BDDK yetkilisi, 9 ay genel taksit ile ilgili bir değişiklik olmayacağını ancak 6 taksit olarak belirlenen elektronik eşya bölümünde bütün elektronik eşya için olmasa da bazı ürün grupları için taksit sayısının arttırılmasının gündeme gelebileceğini belirtirken, şunları söylüyor:

“Biz şunu da düşünüyoruz. Riskler sadece banka üzerinde birikmesin. İstiyoruz ki biraz da esnaf riski kendi üzerine alsın. Kendi alınca biraz zorlanacaktır. Esnaf, riski bankacılık sektörü üzerine attığı için rahat rahat satıyor. Tanımıyorsa vermesin, kredibilitesi yoksa vermesin. Esnaf alsın riski. Bu durum enflasyonu da arttırıyor. 36 ay vadeli buzdolabı satıyor kredi kartı ile onun içinde en az yüzde 20 faiz var. İndirince 1000 liralık televizyon 800 liraya iniyor. Otomatik olarak enflasyonu da aşağı indirmeye katkısı olacak.”

Bu arada BDDK Tüketici Yasası’nın yasalaşmasının ardından kredi kartından alınan masraflarla ilgili çalışmayı da başlatmış. Öncelikle kredi kartı aidatları üzerinde yapılan çalışmada bankalar tarafından alınan aidatlara bir üst sınır getirilmesi kararlaştırılmış. Bankalar bir yıl önce aldıkları aidatı ertesi yıl hiçbir kritere bağlı olmadan istedikleri oranda arttırabiliyorlar. Bir önceki yıl 40 lira olan yıllık aidat ertesi yıl 60 ya da 80 liraya çıkabiliyor. BDDK bu konuda da alınabilecek üst sınırı belirleyecekmiş.

BDDK yetkilisinin üzerinde çalıştıklarını söyledikleri bu önlemler uygulamaya girerse hükümet, 2. Dünya Savaşı yıllarını andıran bir biçimde alışverişi karneye bağlamış olacak. Böylece Başbakan Erdoğan’ın, karalamak için her yola başvurduğu, eline geçen her türlü bilgiyi çarpıtarak aleyhine kullanmaya çalıştığı 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü döneminde, hükümetin yoklukların üstesinden gelmek için başvurduğu karne uygulamasının bir benzerini, savaşların ve yoklukların olmadığı bir dönemde uygulamak zorunda kalacak. Böylece Türkiye, bir dünya savaşı olmamasına, her türlü malın bol bol bulunmasına karşın borç gerekçesiyle tüketimi sınırlamış, bir anlamda karne uygulamış olacak.

Neymiş?

Tarih tekerrürden ibaretmiş!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..