Geliriniz harcamalarınızdan daha fazla değilse, tasarruf etmeniz imkânsızdır...!

Son günlerde ekonomi gündeminin en önemli konularından biri, tasarrufların kritik seviyelere düşmesi. İşte bu haftaki yazımda bu konuyu inceleyeceğim.

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, insanların tasarruf edebilmeleri elde ettikleri gelirlerinden, gerekli ödemelerini ve harcamalarını yaptıktan sonra fazladan bir meblağın kalmasına bağlıdır. Tasarrufunuz da elinizde kalan meblağ kadar olur.

Elinizde fazladan bir meblağ kalmıyorsa tasarruf etmenizde mümkün olmayacaktır. İnsanlar gelirlerine güvenerek girdikleri büyük borçlardan dolayı da bir süre tasarruf edemeye bilirler. Borç bittikten sonra tasarruf etmekte mümkün olur.

İşte insanların tasarruf etmeleri, alım güçleri ve refah düzeyleri ile doğru orantılıdır. Eğer alım gücünüzü ve buna bağlı olarak refah düzeyinizi arttıramıyorsanız yâda en azından koruyamıyorsanız. Zaman içinde alım günüz ve refah düzeyinizdeki düşmeye bağı olarak tasarruf etme gücünüz de düşecektir. Hatta yok olacaktır.

Şayet bu durum devam ederse tasarruf etmek şöyle dursun, geçine bilmek için borçlanmak durumunda bile kalırsınız.

İşte özellikle belirtmek gerekir ki, gelir seviyesindeki artış ile alım gücündeki artış aynı şeyler değildir. Yani gelirinizin artması alım gücünüzün de arttığı anlamına gelmez. Geçine bilmek için yapmış olduğunuz harcama kalemlerindeki fiyat artışları, gelirinizdeki artıştan fazla ise, bu fazlalığın oranı kadar alım gücünüz de düşecektir.

Yani reel olarak fakirleşeceksiniz. Alım gücünüzle doğru orantılı olarak tasarruf etme gücünüz de düşecek ve yok olacaktır.

İşte son 10 yıldaki tasarruf etme eğilimindeki düşmeyi bu açıdan değerlendirmek gerekir.

Eğer insanların gelirleri geçimlerini ancak karşılıyorsa. Hatta ne yaparlarsa yapsınlar gelirleri giderlerini karşılamıyor ve borçlanmak durumunda kalıyorlarsa, siz istediğiniz kadar tasarruf arttırıcı önlemler alın, tasarruf etme eğiliminde hiçbir artış olmayacaktır.

AHMET ELDEN