Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '11

 
Kategori
Güncel
 

Gelişmemiş beyinlere geliştirilmiş proje: Yeni Osmanlı…

Gelişmemiş beyinlere geliştirilmiş proje: Yeni Osmanlı…
 

Öncelikle böylesi bir konunun tartışılıyor olabilmesine müsaade etmiş bir Türk evladı olduğum için kendimden utandığımı belirtmeliyim.

Ortadoğu’yu kendi istekleri doğrultusunda şekillendirmek isteyenlerin ürettiği bu proje üzerinde biraz düşünüldüğünde insanın kanını donduruyor. Nedir bu Yeni Osmanlı?

Bu projenin ortaya atılmasında, tartışma adı altında insanların beyinlerine sokulması iki nedendendir.

1) İç arzular

2) Dış arzular

Altı yüz yıl süren Osmanlı imparatorluğu yıkıldığında bütün dünya hızla evrimleşmekte, daha iyi ve mutlu yaşam için son derece radikal adımlar atmaktaydı. Osmanlının zevk ve sefa âlemlerini, büyük bir kitlenin din ticareti ile rahat ve itibarlı hayatlarını Mustafa Kemal bitirmiş, Osmanlının küllerinden hür, genç bir Türk devleti kurmuştu. Ülke parçalanırsa parçalansın, kim hükmederse etsin ama benim rahatıma dokunmasın diyen o kesim şoka girmiş ve o noktada öylece donup kalmıştı.

O andan itibaren hevesleri kursaklarında kalan batı, şoktaki bu kesimi dürtüklemeye uyandırmaya çalışmış, ancak Atatürk yüzünden muvaffak olamamıştır. 1950 de kendilerinden bir iktidar başa gelince bu kesimin suratına atılan tokat onları uyandırmış ve emperyalist batının desteğiyle hızla kaybettikleri mevzileri geri kazanmaya başlamışlardır. Bu zihniyetin duymak istemediği en kötü kelime ulus devlet dir, üniter yapıdır. Bunlara, bu geri zihniyet asla tahammül edemez. Ulus olmak bir birlikteliği, keyfiliğe karşı direnci, karşı koymayı getirir. Bu ise o zihniyetin önünde en büyük engeldir.

60 yıldır birer birer elde edilen kalelerle bu gün artık kimileri için beyinlerde Türkiye Cumhuriyeti olgusu bitmiş, sıra bu durumu fiiliyata geçirmeye gelmiştir. Emperyalistlere direnen askerlerin emeklilerine kadar zindana atılması, basında sevilen kalemlerin, profesörlerin, parti başkanlarının, sendikacıların tutuklanması, yakında meydana gelmesi muhtemel olaylara karşı halkın sessiz kalmasını sağlamaya onları korkutmaya yöneliktir. Zaten altmış yıldır ekonomik olarak çökertilen, eğitimsiz bırakılan halkın büyük bölümü bir torba gıda karşılığı oyunu satar hale getirttirilmiştir. Bu durum birkaç kere sınanmış, emin olunmuş, harekete geçilmiştir.

İstese de istemese de Ortadoğu’nun bir parçası olan ülkemiz, Atatürk’ün politikaları ile Ortadoğululuktan sıyrılmış, ancak güdülen yönetimlerin bilinçli karşıt dış politikaları ile Ortadoğu bataklığına tekrar dalmıştır. Artık bu bölgedeki her hareket bizi de etkileyecektir. Dikkatinizi çekerim. Sayın Ahmet Davutoğlu neden dışişleri bakanı yapıldı? Kitaplarını okursanız bir fikir elde edebilirsiniz. Bize göre o, yeni Osmanlı fikrinin en ateşli savunucularındandır. Sadece o mu? Günümüz iktidarında köşe başlarını tutanların büyük çoğunluğu, o tokatla şoktan uyanan zihniyetin devamından başka bir şey değildir.

İyi de, bu coğrafyada bize yeniden bir Osmanlı olmaya kim izin verir. İzin işini bir yana bırakalım, üçte biri işsiz, yarıya yakını yoksul, aç, olan bir milletten, ödenmesi imkânsız hale gelmiş borçların, ordusu NATO’YA ait bir yönetimin bu işi nasıl becereceği soru işareti olarak görülebilir ve bu projenin bir hayal olduğu söylenebilir.

Dış dinamikler. Evet, dış dinamikler bu aşamada devreye giriyor. Günümüzde emperyalizmin icra gücü ABD, artıklardan beslenicileri de AB dir. Bu itibarla ABD yi iyi takip etmek gerekmektedir. ABD halkı artık kendi çocuklarının savaşlarda ölmesini istemiyor. Bu yüzden Irak gibi bir petrol denizini kesin elde etmesine rağmen eski yönetimi seçimlerde değiştirdi. Obama yönetimi ne için iktidara getirildiğini bilmekte ve ona göre hareket etmektedir. Artık mümkün olduğunca kendi askerini cepheye sürmeyecektir. Sistem değişikliğine gidilmiştir. Obama’nın iktidara gelmesi ile başlatılan çalışmalar birer birer semeresini veriyor. Eski yönetimlerin gözdeleri olan Ortadoğu diktatörleri birer birer devriliyor. Yerlerine Obama ile uyumlu yeni yönetimler getirilecektir. Bu ara BOB projesi yeniden ele alınmış, parçalanmalar yeniden gözden geçirilmiştir. Şu anda bile Ortadoğu’da Birçok ufak tefek devletçik var ve bazılarının yeniden bölünmesi devrede. Görünen o ki ABD bütün bu küçük devletçiklerle uğraşmaktansa bunları kendine göbekten bağlı esnek bir federasyon ile yönetmeyi uygun görmektedir.

Tabii bu olgu seçimlerin hala devrede olduğu bir sistemde zordur. Her kafadan bir ses çıkmamalıdır. Hükümet her durumu kontrol altında tutup mutlak hâkim olmalıdır. Bu tür rejimlerin adının faşizm olduğu gerçeği emperyalizmin, dolayısı ile ircaa gücü ABD nin hiç umurunda değildir.

İkinci paylaşım savaşı öncesi Hitler Almanyası hızla savaşa hazırlanırken yaptıkları tankların motorları ABD den Ford firmasından geliyor, benzinlerini ise İngiltere temin ediyordu. O Hitler, demokratik sistemi ortadan kaldırmak için bir Reichtag (parlamento) yangını icat etmiş ve demokrasi adına ne varsa askıya almıştı. Hislerim bizde yönetime aynı şansı PKK nın vereceğini söylüyor. PKK temsilcisi Demirtaş, “Eylemsizlik kararına son verilmesi üzerine “Bölge her an patlayabilir. Bu bir tehdit değil, bir realite. Hükümet sorumlu” dedi.

Ne dersiniz? PKK büyük bir eyleme kalkışabilir mi? Bu da hükümetin yarın öbür gün bir büyük askeri harekat başlatmasına sebep olabilir mi? Tabii bu harekatın selameti adına bütün yetkileri hükümette devride gündeme gelemez mi?

Haziran ayında seçimler var. Bu seçimlerden şimdiki yönetimin yeniden iktidar çıkacağı şüphelidir. Bu yüzden yangından mal kaçırır gibi hiçbir itiraza kulak asmadan antidemokratik yasalar çıkarılıyor. Yargı hükümetin bir memurluğu haline getirildi. Ama seçimler kazanılmazsa boyunlarında sayısız suç dosyası asılı olanların yarın başka hükümetlerin memuru olacak yargının önüne çıkmaları muhtemeldir. Bu hükümetin memuru olmayı, onun istediği gibi kararlar vermeyi içlerine sindirebilecek olan yargı mensuplarının yarın hükümet değiştiğinde hızla yeni hükümetin memurları olacağı kesindir.

Sizin anlayacağınız, Türkiye Cumhuriyeti’ni Hıristiyanların emrinde bir ılımlı İslam federasyonuna dönüştürmek isteyenlerin yol ayrımına geldikleri kesindir.

PKK ve siyasi uzantılarının her hareketi giderek daha çok önem kazanmaktadır.

İzmir. 2011-03-02 

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..