Gelişmişin farkı bu işte!

Şikago üniversitesi, 1921 yılında başlattığı Asur diliyle ilgili araştırma çalışmalarını bitirerek 21 ciltlik Asur dili sözlüğünü yayınladı. Son şekli Şikago Üniversitesi Oryantal Enstütüsü tarafından verilen sözlükte, antik bir medeniyet ansiklopedisi havası hakim. Aşk mektupları, tıbbi reçeteler, vergi kayıtları, astronomi gözlemleri, dinsel metinler, şiirler, kontratlar var; bu hazırlanan içeriği oldukça zengin sözlükte. 

Habertürk gazetesinden kendimce özetleyerek yukarıda anlattığım habere göre, elin Amerikalısı, tam 90 yıl, yememiş, içmemiş, ağırlıklı olarak bizim coğrafyamızın medeniyetlerinden Asurluların kullandığı Asurca'nın tam 21 ciltlik bir sözlüğünü, bir başka deyişle, Asur Medeniyeti Ansiklopedisi'ni hazırlamış ve yayınlamış. 

90 YIL... Tamı tamına 5 kuşak boyunca Asur diliyle ilgili onlarca bilimadamı bilimsel araştırma yapmış. Dirsek çürütmüş. Kafa patlatmış. Kendisinin değil; ama daha çok insanlığın bir medeniyetinin konuştuğu dili çözmek için. 

Gelişmişin bizden farkı bu işte! Biz , dünyanın en zengin, tarihi zenginilği en çeşitli, muhteşem coğrafyasında da tembel tembel oturup, yan gelip yatarken, elin Amerikalısı, benim coğrafyama ait olan bir medeniyetin dilini, 21 ciltlik bir çalışmayla gün ışığına çıkartıyor. İnsanlık uygarlığına, tarihine katkı yapabilmek için neredeyse bir asırdır, onlarca bilimadamı, iğneyle kuyu kazıyan bir evliya sabrıyla, sonunda istediği sonucu eldeetmeyi başarabiliyor. 

Amerikalı kısa vadeyi 3 yıl, orta vadeyi 5 - 10 yıl, uzun vadeyi 20 yıl ve üzeri sürelerle ifade ederken; bizde kısa vade 3 - 6ay; orta vade 1 -3 yıl, uzun vade 3-5 yıl olarak ifade ediliyorsa, bu, olsa olsa, gelişmişle az gelişmişin farkıdır. Başka bir şey değil... 

Türkiye Cumhuriyeti devleti 88 yıllık tarihinde 73 ayrı Milli Eğitim Bakanına görev veriyorsa eğer, yani, ortalama, her 14 ayda bir Milli Eğitim Bakanını değiştiriyorsa eğer, böyle bir matematiksel gerçek, hangi uzun vadeli çalışmayı yapmaya izin verir?, Hangi kuşaktan kuşağa zenginleşerek aktarılan kültürel mirası oluşturabilir.? 

Başka söze gerek var mı? Gerçek gün gibi apaçık ortada değil mi? 

Not: Yazımda kullandığım görseli 5 Haziran 2011 tarihli Habertürk gazetesi'nden aldım.