Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gelmesini istemiyorum

Gelmesini istemiyorum
 

İstemiyorum ama yine geliyor. Ben istemedikçe o her yıl aynı dönemlerde mutlaka geliyor. Aslında hiç çekecek halim yok. Depresif hallerimden anlıyorum. Sabahları onunla karşılaşmamak adına uyanma zorluğu çektiğim için, sürekli aynı zamanlarda hüzünlü olduğum için, sıkça romantik şarkılar dinlediğim için, gözlerim dolu dolu gezdiğim için anlıyorum geldiğini.

O yokken unutup kaldırdıklarıma bakıyorum. Üşüdüğümde üzerime aldığım battaniyem, yumuşacık kazaklarım, gece yürüyüşleri için botlarım… Hepsi onu hatırlatıyor. Hüzne yakışır şamdanları ve mumları da yeniden yerlerine yerleştirmeli diye geçiyor aklımdan. Tütsü de sever, çekmeceden çıkarıp kenara koyuyorum.

Mutfağı turluyorum. Kahve eksilmiş, aromalı çaylar da azalmış nasıl fark etmedim şimdiye kadar kendime şaşırıyorum. O yokken hep sokaklarda olmaktan evi ihmal etmişim, biraz alışveriş yapıp eksikleri tamamlamalı, gelmesini istemesem de yakışır şekilde karşılamalıyım küs gibi olmaz diye düşünüyorum.

Olmadığı zamanlarda iyi vakit geçirdiğimi anlamasın hatta kırılmasın diye tatil resimlerini ortalıktan yok ediyorum. Fotoğraftaki elbisem ne rahat, bu ayakkabılarımı da çok seviyorum, en sevdiğim restoranın bahçesi burası diye gülümsüyorum. Açık havada yaz akşamı çok keyifli oluyor ama o bu keyfin ne demek olduğunu anlayamaz, bu yüzden görmesin istiyorum.

Güzel zaman geçirmek için birkaç sinema filmi de stoklamak gerek, geceler başka türlü geçmez iki üç defa seyredecek olsam da bir kenarda dursun diye yeni filmleri araştırıyorum. Gezip tozmaktan kitap okumaya vakit olmadı yeni neler çıkmış onlara bakıyorum.

Gidişinden hemen sonra aldığım kıyafetlerime, belki de fırsat bulup giyemediklerime üzülerek bakıyorum. Tekrar gittiğinde ilk seni giyeceğim diye ipek pamuk elbiseye söz veriyorum. Sırf o seviyor diye giydiğim, hep üzerimde görmeye alıştığı kapüşonlu hırkama onu hatırlattığı için kaşlarım çatık bakıyorum.

Evin içinde bir oraya bir buraya dolanıyorum. Geldiğinde ve gittiğinde yaşadıklarım geçiyor bir bir aklımdan. Hangisi beni mutlu ediyor aslında çok iyi biliyorum. Gittiği zamanlar daha neşeli oluyorum. Geri geleceği zamanlardaki halimi ise sevmiyorum. Neşemi kaybediyor, çekilmez oluyorum. Beni evden çıkmaya bile üşendiren tavrı sinirimi bozuyor çünkü elim ayağım onu görünce buz gibi oluyor.

Dışarıya bakıyorum ürperiyorum. Kapıyı açıyorum bir hışırtı geliyor kulaklarıma sonra hafif bir serinlik hissediyorum. Bari içeri girmesin diye hızlıca kapıyı kapatıyorum.

Her yıl gelmesin diye arkasından bir sürü dedikodu yapıyorum, yine geliyor. Zamanı durduramıyorum ama kimselere de onu niye istemediğimi anlatamıyorum. İstemesem de maalesef sonbaharın gelişini kabul ediyorum…

 
Toplam blog
: 118
: 1607
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

Bir fikirden bir başka fikre, gerçeği bulana kadar bir halden başka bir hale geçip duruyorum. İncede..