- Kategori
- İlişkiler
Gelmişine... Geçmişine ...
Hepimiz zaman zaman hayatımızda geçmişe yolculuk yaparız.
Acı, tatlı bir sürü anılarımız vardır geçmişte bıraktığımız, hatta bırakmak zorunda kaldığımız.
Bazılarımız geçmişle yüzleşmekten korkar ve sürekli kaçar.
Bazılarımızda geçmişten bir türlü kurtulamaz yaşadığı anı ve geleceğini mahfeder durur.
Bu durum karşısında sevenlerimiz bize kızarlar ve şöyle derler genellikle;
“Gelmişine, geçmişine başlatma şimdi. Yeter artık ileriye bak” .
Sezen Aksu’da bu durumu “Ah İstanbul” adlı şarkısında ne güzel ifade etmiş aslında,” Söverim gelmişine, geçmişine ayıpsa ayıp” diye.
Geçmişte yaşadıklarımız, bize yaşatılanlar, uğradığımız haksızlıklar, hayal kırıklıkları insanı üzüyor ve etkiliyor. Üstelik birde geçmişte bıraktığınız bir sevgili ve bu sevgiliyle geçirilen 10'lu, 20'li yıllar varsa insanın canı daha çok acır, kalbi ağrır, burnunun direği sızlar belki de..
Geçmişten kurtulmanın yolu gelecek telafisiyle mümkündür.
Ama ne yaparsak yapalım yaşananları değiştirmemiz mümkün olmayacaktır.
Bir sürü yara açılmıştır, bazıları iyilesecek, bazılarının izi kalacaktır.
Geçmişi sırtımıza yükleyen, henüz o dersi alamamış olmamızdır.
Geçmişe baktığımızda hata yapmadığımıza emin olacak kadar haklıysak, işte o zaman geçmişten hızla yükselerek kurtuluruz.
Geçmişten kurtulmanın yollarını arayın ve yapılması gerekenleri kendiniz için yapın ..
Geçmişi hatırlayıp o güzel günleri özlemeye son verin.
Kötü anları ve uğradığınız haksızlıkları düşünün.
İstenilmediğinizi düşünmeyin.
Size keyif veren işlerle uğraşın
Gerekirse ağlayın ama kendinizi fazla hırpalamayın.
Acımı hafifletirim düşüncesiyle yeni bir ilişkiye asla başlamayın.
Yaşadığınız her sorunun bir fırsat olduğunu ve sizi daha da güçlendireceğini unutmayın.
Geçmiş faturaların acısını başkalarından çıkarmayın.
Geçmişten ders alıp “Sil Baştan” kuracağımız yeni hayatlarımızda,
dostluklarımızda, beraberliklerimizde, karşımıza çıkan doğru insanlara,
“Hay senin geçmişine ” dedirtmeden yaşayın…
Özlem ÜNEY