Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ekim '11

 
Kategori
Güncel
 

Genç bakış oldu Ak bakış

Genç bakış oldu Ak bakış
 

Usta gazeteci Abbas Güçlü'nün hazırlayıp sunduğu Genç Bakış programının çok uzun süredir izleyicisiyim. Bana göre bir çok siyasi programdan çok daha verimli, içerikli ve cesur bir program idi. Çünkü programın asıl konuşmacılarını üniversite gençliği oluşturmakta. Taa ki, düne kadar;

Sezona yeni başlayan Genç Bakış programının konuğu AKP'nin tok sesli ve kibar konuşmalı Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'tı. Karşısındaki dinleyici ve sorgu kitlesi ise yine üniversite öğrencilerinde oluşuyordu ki, öncekilere nazaran büyük bir fark vardı.

Tüm öğrenciler çok mutlu görünüyor, yüzlerinde tebessüm eksik olmuyordu. Ha diyeceksiniz ki, mutluluk seni niye rahatsız ediyor? Bu öyle bir mutluluk değil... Suat Kılıç'ın ağzından çıkan her cümle bitişinde salonda büyük bir alkış tufanı kopuyor. Hem de öyle bir alkışlama ki, sanırsınız avuçları patlayacak. Yüzlerde "büyüksünüz" manasında övünç gülümsemesi. Soru soran öğrenciler arasında muhalif yok denecek gibi. Her öğrenci kalkıp, önce Bakana ve iktidara övgüler düzüyor, sonra da "daha ne gibi güzel hizmetler yapacaksınız" anlamında sorular sorarak, propaganda imkanını açıyordu. Yani kitlenin Genç Bakış programında olduğunu bilmesem, Ak Parti Gençlik Kolları kurultayı sanırdım.

Öğrencilerin iktidarın eylemlerinden memnun halini görünce, sanki "parasız eğitim" istedikleri için 19 aydır tutuklu olan öğrenciler başka ülke de sandım. Daha dün iktidarı protesto ettikleri için dayak yiyip, biber gazı yutan, her eleştiride yaka paça içeri atılan öğrenciler sanki bu ülkenin değildi. Bu öğrenciler değil mi, 10 gün önce dünyanın katkı payı parasını ödeyen? ÖSYM şifre skandalları, KPSS sınav hırsızlıkları bu iktidar döneminde olmadı mı? Gerçi Başkan hala görevde...

Öğrenciler bu sıkıntılara haiz görünmüyorlardı. Yurt sorunu açıldığında, Suat Kılıç şu kadar zamanda şu kadar yurt "yapıcazz" deyince yine eller patlarcasına alkış kopuyordu. Hiçbir öğrenci, "ya arkadaş 9 senedir iktidarsınız, niye yapmadınız?" diye sormuyordu.

Mesela Vanlı bir öğrenci, kısa bir methiyeden sonra "Van'a ne gibi spor yatırımları yapacaksınız sayın Bakanım" diye soruyor, Kılıç'ta yapacaklarını sıralıyordu sanki çalışılmış gibi. Hatta Ak Parti gençlik kollarında da görevli olduğunu söyleyen bazı öğrencilerde, "Vanlı kardeşim, su sporları merkezi yapıldı" filan diye katkı sağlıyorlardı.

Bu arada Abbas Güçlü'de önceden tanıdığım Abbas Güçlü değildi sanki. Bana mı öyle geldi bilmiyorum ama sakinleşmiş, fazla müdahele etmez olmuştu. Eskiden konuk ayırt etmeden, kritik noktalarda devreye soruları ile girerek programa yön veren Güçlü'yü göremedim. Sorduğu sorularda sanki tam Kılıç'ın istediği gibi soruluyordu. Ki Abbas Güçlü daha önce haksızlıklara şahin duruşuyla, Başbakan'ın "bedel ödetme" ikazına da mazhar olmuş bir gazeteciydi. Sanrım ödeme vadesi geldi...

Programın en kritik noktası ise, türbanlı bir bayanın sorusuyla geldi. Zira salonda çok sayıda türbanlı bayan vardı. Ak Parti sempatizanı olduğunu gizlemeyen bayan, evli ve bir çocuk annesi olduğunu, af ile kayıt yaptırdığını, ancak doktor olan kocasının 4 yıl mecburi hizmetten dolayı tayin edildiğini, okumayı mı, yoksa kocasının yanını mı tercih etmesi gerektiğini sormuştu. Salonda bir sessizlik oldu. Suat Kılıç biraz duraksadı. Sanırım ne cevap vereceğini bilmiyordu...

Abbas Güçlü hemen Bakanın imdadına yetişerek araya girdi. "Ama sizde zor soru soruyorsunuz. Çalışmadığımız yerden soru sordunuz." diye bir kelamı ağzından kaçırıverdi. Eğer Güçlü bu lafı bilinçsiz olarak söylememişse, büyük bir itirafa imza atmış demektir. Zira salonun görünümü de bunu doğrulamaktadır. Sorucular ve sorular seçilmiş demektir. Eğer bu doğruysa, yılların dürüst gazetecisi Abbas Güçlü'ye bunu yakıştıramadım. Programın adını da "Ak Bakış" olarak değiştirmesini tavsiye ederim...

Murat Yazmacı

06 Ekim 2011

 
Toplam blog
: 109
: 1269
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Yorum yapmaktan ve metin yazmaktan zevk alıyorum. Her insanın yorum yapması kişisel görüşlerini beli..