Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '08

 
Kategori
Blog
 

Genç blogçu'ya nasihat!

Genç blogçu'ya nasihat!
 

Made in Mumcu..


MB'nin Yeni Üyeler bölümünü takip ediyorum sürekli. Son zamanlarda genç insanlar katılıyor. Bunlara bir uğrayıp "hoşgeldin", diyorum, fırsat buldukça. Ama her zaman dikkat edemiyorum tabii. Bu yüzden şöyle toplu bir nasihat çekeyim istedim bu genç kardeşlerimize:

Genç Blogçuya nasihatlar:

1- Daha genç yaşlarınızda böyle bir imkanı bulduğunuz için şanslısınız. Bunun değerini biliniz. Bundan otuz yıl önce bizler, yazılarımızı büyük bir hevesle dergilere postayla gönderir ve bir ay boyunca büyük bir merak ve heyecanla yayınlanmasını beklerdik. Oysa bugün, bu hazır platformlar emrinize amade.

2-Yazmak bir hevestir, ama hırslı bir hevestir. Hırslı olun, ama hırsınıza mağlup olmayın. Daha yaşınız genç, çok tanınmak, çok okunmak için önünüzde yeterince zaman var. Telaş etmeyin!

3-Ama geç de kalmayın. Okuyorsanız okulunuzu aksatmadan, çalışıyorsanız işinizi aksatmadan bu platformda okumaya yazmaya devam edin.

4- Yazdıklarınıza karşı acımasız olun. Yazılarınızın ilk eleştirmeni kendiniz olun. Siz bunu yaparsanız başkalarının eleştirileri sizi acıtmaz. Yırtıp atmaktan (ya da bir tuşla silmekten) korkmayın. Unutmayın ki, o yazıların kaynağı sizsiniz, yazıyı silmekle kendinizi silmiş olmuyorsunuz. Silebilin ki, daha iyilerini yazabilesiniz.

5- İyi bir yazar olmadan önce, yazar olmak gerekir. Bunun için, şimdiden kendiniz için hedefler koyup planlama yapın. Ne yazacağınıza, nerelerde yazmak istediğinize karar verin ve ona göre hem kendinizi hazırlayın hem de o yerlere ulaşmak için yollar arayın.

6- Bu ülke toprakları, keşfedilmemiş çok yeteneği çürütmüştür. Sanat, spor, edebiyat...farketmez. Birileri gelip beni keşfedecek diye beklerseniz, sonunuz çürümek olabilir. Bunun için, siz kendinizden emin olduktan sonra kapıları zorlayın. Kapılar kapanırsa pencerelerden girin. Bu konuda nazlı olmayın. Bu ülkede kimse kimsenin nazını çekmez unutmayın!

7- Yazmış olmak için yazılan yazılar ruhsuz olur. Yazmanız geldiği zaman yazın..Zaten, yazmanız geldiğinde, tıpkı 9 ayını doldurmuş bebek gibi, doğumuna mani olamazsınız. O zaman da bırakın doğsun.

8- Yazının vitrini "Başlık" tır. Başlık eskilerini deyimiyle; "efradını cami, ağyarın mani" olmalıdır. Yani, yazının içeriği hakkında bilgi vermeli, ancak onun dışında çağrışımlara da kapalı olmalıdır. İyi bir başlık, güzel usareli çiçeğin arıları çekmesi gibi, okuyucuyu çeker. Yazmanın amacı da nihayet okunmak değil midir!

9- İyi yazı saydamdır. Tıpkı iyi temizlenmiş bir cam gibi, kendi görünmez dışarısını gösterir. Temiz bir üslupla yazılmış yazıda da okuyucuyu yazıyı görmez, sizi ve fikirlerinizi görür. Bunun için, zorlanmamış, kısa ve açık cümleler kurmanız faydalı olur. Tabi, Türkçenin imla ve noktalamasını eksiksiz uygulamanız da gerekecek.

10- Sözlük okumaktan, imla kılavuzlarını incelemekten çekinmeyin. Aslında, yazmak isteyen bir insan için en iyi kitap "sözlük" tür. Bir sözlüğü baştan sona, bir roman okur gibi, okuyun. Çok fayda göreceksiniz.

11- Başkalarının yazılarına yorum yazmak, düşünce jimnastiği yaptırır. Hangi alanda olursa olsun, yorum yapmaktan geri durmayın..Yazılarınıza yapılan yorumlara da önem verin. İnsanların başkalarından öğrenecekleri şeylerin sınırı yoktur.

12- Siyasi konuların fanatiği olmayın. Çünkü günübirlik siyaset çok değişkendir. Ancak, kendi siyasal duruşunuzu savunmak konusunda da tereddüt göstermeyin. Fikrini savunamayan insan "pısırık", ama yanlışında ısrar eden de "fanatik" tir. Siz ikisi de olmayın!

13- Sadece kendi görüşündekileri okumak "ahmak" lıktır. Ne yazdığını bildiğin insanı okumanın ne faydası var. Farklı görüşleri, en aykırı düşünceleri okumaktan çekinmeyin. Böyle yapmazsanız, burası, çoğu insan gibi, sizin için de basit bir "çet alanı" olur ki, bu, hem bu platformların, hem sizin gençliğinizin heba olması anlamına gelir.

14- Yazdıklarınızın kayıtlara geçtiğini unutmayın. Bu hem dünya hukuku açısından, hem de ahiret hukuku açısından geçerlidir. Bu yüzden, yazılarınız aleyhinize delil olabilecek haksızlıklar içermemeli. İnsanları, kurumları hedef alırken, önyargılarınızı bir kenara koyun. Korkak olmayın ama temkini de elden bırakmayın. Cesur davranın ama aptallık da etmeyin!

15- Her insan ancak, "hedefi" kadar büyüktür. Büyük hedefler koyun kendinize. Buralarda yazın yazmaya ama, asıl daha kapsamlı çalışmalar yapmak üzere planlamalar yapın. Kalıcı eserler vermenin hayallerini kurun. Unutmayın ki, hayali kurulmamış hiç bir başarı yoktur!

16- Bu ortamdaki yazılarınızı mümkün olduğu kadar kısa tutun. Her gün 250 blogun yazıldığı platformda insanlara başkalarını da okuma zamanı bırakın!
Bu cümleden olarak ben de, fazla uzatmadan nasihatımı burada kesiyorum. Her ne kadar, herkesin her şeyi bildiği zamanda yaşıyor olsak da, size göre yaşlı bir edebiyat öğretmeninin nasihatlarından zarar görmezsiniz. Başarmak için, en değerli sermaye olan "zaman" henüz elinizde.

Başarılar diliyorum.

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..