Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Genc şair Seda ile aile ve kişilik üzerine sohbet

Geleceğin şairlerinden genç Seda ile yapmış olduğumuz sohbeti Türkiye İnternette okurlarımız ile paylaşıyoruz. Böyle idealist, düşünceli, duygulu, kendine ve çevresine faydalı ve örnek insanlara bu ülkenin ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.

Seda: Benimle konuşmanız, yani şu anda sizin gibi biriyle konuşmam bunlar çok büyük şeyler benim için. Siz nasıl görüyorsunuz bilmiyorum

TİN: Bunlar gayet normal. Şunu unutma hepimiz insanız. Keşke herkes gerçekten olabilse? En azından türümüz O.. Onun için bu gibi duyguları sil bence

Seda: Herkes gerçekten olabilse derken kastettiğiniz şey tam olarak nedir?

TİN: Çevrene baktığında göreceksin. İnsanlardan bahsediyorum Seda.

Sed : İnsanlar gerçek değil mi?

TİN: Sence gerçek mi?

Seda: Evet gerçek tabi. Siz gerçek olmadığı kanısına nasıl vardınız mesela. Siz onu açıklayın bende gerçeklik kanısına nasıl vardığımı açıklayayım olur mu? Böylece iki düşünceye sahip olmuş olalım.

Güzel bir sohbet olacak sanıyorum.

TİN: Gerçeklik olgusunu farklı yorumladığımız ortada. Bizzat maddeden bahsetmiyorum ben. Benim anlatmak istediğin insan değil aslında ifadem yanlıştı "insanlık".. İnsanlığın tükenişi, değerlerin yitirilmesi, güzel insanların az bulunması Seda. Herşey çıkar, hırs. Araçlar amaç olmuş bu düzende.

Seda: Evet haklısınız.

TİN: Diyeceksin ki sen de o düzenin içindesin... Evet ne yazık ki öyle ama, kendimi korumayaçalışıyorum

Seda: Ben de zaten sizin gibi birinin gerçeğin gerçekliğini kabul etmediğine şaşırdım bir an ama şimdi anlaştık. Hayır bunu demem çünkü kendiniz korumaya alıştığınız anladım.

TİN: Ve edebiyat şiir resim... Kısaca sanata yakın her insan benim için önemlidir. gerçek anlamda... Duygular ağırdır çünkü. Araçlar henüz amaç olmamıştır ve umarım hep öyle kalır.

Seda: Haklısınız.. İnşallah öyle olacak bence ama bu noktada aile eğitimi de önemli yani o kişini dürüst olmasıyla

TİN: Bak buna hem katılıyorum hem katılmıyorum elbette ailenin etkisi çok fazla Ama... Ama kişilikle ilgili daha çok ya da eğitim eksikliği, okumama, işitmeme, duymama..

Seda: Onların da etkisi çok büyük. Baştan temeli bozuk olan bir yapı ne kadar dayanıklı olur ki.

Kesinlikle ailenin çok önemi var. Hatta en büyük yer aileye düşüyor. Ona o sevgiyi verdiyse çocuğunu sevgiyle yetiştirdiyse bir kişi o zaman hiç sorun olmaz diye düşünüyorum.

TİN: Yani bu etkili. Bunu yadsımıyorum, kabul ediyorum.. Ama çocuk sadece aile ile kalmıyor… Çevre, okul, arkadaşlar ve temelinde yatan eğitimsizlik…Okuldaki eğitim demiyorum

Seda: Çevre ne kadar olursa olsun çocuk yine dönüp dolaşıp annesinin babasının yanına geliyor, ona anlatıyor. Tabi anne baba üstüne düşerse, onunla paylaşırsa. Çocuk da buna güveniyor zaman olanları anlatıyor ailesine..

TİN: Çocuk eğer anneyi babayı örnek almak istemezse, kendi doğrusunu kendi bulmayı hedef edinirse ve çalışırsa; aile oraya kadardır işte.. Sonrası kişinin kendisiyle mücadelesidir, kişiliğini oluşturması için.

Seda: Hayır eğer anne ve baba çocukken bunu farkederse annesini ve babasını örnek alır. Çünkü çocuk, çocukken tek başına bu kadar ilerisini düşünemez.

TİN: Yanılıyorsun.

Seda: Neden?

TİN: Çocukken düşünemez. Peki büyüdükçe?.. O muhteşem beyin sayesinde düşünür. Olayları tartar, kişiliğini de öyle..

Seda :Şimdi farzedelim bir çocuk bir olayla karşılaştı. Mesela sokakta kendisine taş atmışlar kanatmışlar başını. Çocuk bunu ölçecek muhteşem beyniyle evet. Ama sonra üstüne düşen ve onu yönlendiren bi ailesi varsa onu sevgiyle besle ailesiyle paylaşacak. Ailesi eğer onun üstüne düşüyorsa ve onu sevgiyle besliyorsa ona yorum yapacak, tavsiyede bulunacak. Çocuk sinirli. Çünkü kafası yarılmış. “Ben de ona taş atacağım” ya da “Baba sen de onu döv” diyecek vs vs. Ama eğer aile çocuğa bunu olgunca karşılamasını söylerse, kendisinin onunla kardeş olduğunu belirten sevgili orta yol yapan cümleler kurarsa; çocuk kendisiyle ilgilenen ve kendisini sevgiyle büyüten ailesine güvendiği için o düşüncesinden vazgeçer. Ayrıca, aile onu olgun bir insan gibi karşısına alıp da olgunca birşeyleri anlatırsa, çocuğun yaşı da olduğundan daha büyük olacaktır ve böylece artık benzer sorunların içinden kendi de daha rahat çıkacak, etrafındakilere faydalı olacak.

Burda size belirtmem belki yanlış ama, biz 3 kardeşiz ve hepimiz de aynı bu yetişme tarzında büyüdük, yetiştirildik. Ben 21 yaşındayım belki fizik olarak, biyolojik olarak ama kendimi 30 olarak görüyorum. Etrafımdakiler de aynı şeyi düşündüğü için buna inanıyorum

TİN: İşte bu da yanlış….Erken olgunlaşmak

Seda: Bence kesinlikle doğru.

TİN: Zararlarını ilerleyen zamanda göreceksin, umarım görmezsin.

Seda: Mesela ne zararı olabilir. Evet baze yalnız hissedebiliyorum kendimi kendi yaşımda kimseler yok etrafta. Ama yine de mutluyum.Benim bir de amacım var. Belki bu yüzden… Amacım; insanlara faydalı olmak, insanlara her daim yardım edebilmek, onları yalnızlık duygusundan kurtarabilmek. Bunun için de yaşımdan daha büyük olmalıydım. Sorumlu bir insan olarak yetiştirildim Babam çok idealisttir. Onu ve annemi örnek alıyorum hayatta mesela. Ve onlar da yaşlarından çok fazla olgunlar. Amaçlarımız da yine ortak.

TİN: Sen şanslısın. Bu ülkedeki çocuklar o kadar şanslı değil. Sen gerçekten şanslısın.

Seda: Ama yine de idealist olursa, pozitif düşünürse.. Çünkü yapımız zaten bu şekilde, sınırlarımız böyle. Mutlaka güzel birey olacaktır. Eğer o kişiyi yetiştiren de samimiyse zaten başarı kaçınılmaz olur

TİN: Pozitif düşünmek. Evet bu da çok okuyarak ve gelişerek, geliştirerek olur. Empati ile olur

Seda: Önemli olan samimi olmaktır. Hayır insan kendisiyle konuşabilir. Kimsenin kimseye ihtiyacı yoktur aslında. İnsan kendine yeter, kendini bilmek için. Düşünün ki akşam yastığa başımızı koyuyoruz ve mutlaka kendimize soruyoruz. Eğer sormak istersek sorarız. İstemezsek hayır. Sonra yine sorup da duymak istersek, duyarız.

Duymazsak da aynı şekilde "İnsan kendini bilmek için kendine yeter"

Bu gece bulduğum sözüm bu… Evet.

TİN: Ne güzel bak konuşurken çok anlamlı bir söz ürettin..

İşte iletişim diyalog. Doğru insan bulunca, doğru ve güzel şeyler de üretiliyor

Seda: Evet haklısınız. bu yüzden çevremizin olgun kişilere ihtiyacı var. Olgun kişi sabit olur. Sabitlik de beraberinde güveni getirir. İnsanların bana tutunması, bana güvenmesi çok güzel bir şey. İnsanları böyle rahatlatmak

TİN: Bunun tersi değişkenlik… Bunu da olumsuzlukla mı eş tutacağız o halde?

Seda: Hayır. Yani biraz açar mısınız? Olumsuzluk derken?

TİN: Sabitliğin beraberinde güveni getirdiğini söyledin. Ben de bunun tam tersini yani değişkenlik. Hayatın her anında olabilen değişkenlikten bahsettim. Bu da güvensiz, itimatsızlığımı getirecek yani? Böyle bir saptama yanlış geliyor.

Seda: Anladım ne dediğinizi. Benim kastetdiğim sabitlik farklı sabitlik. Herşey için geçerli değildir. Mesela; gelişen teknolojiye karşı sabit kalınmaz. Ama biri bir sır söylediyse ve de ona bir söz verildiyse sabit kalınır. Erdemlerde sabitlik. Biri ağzından ne çıkarsa öyle yaşamalı. Yapmadığını söylememeli. Yani, yanlış kullandım

TİN: Yani kişilik… Ve işte bu bir fazilettir.

Seda: Benim için kurallar var. Mesela, erdemler birer kuraldır benim için. Erdemler birer gerçektir.O halde o gerçeği görmezden gelemeyiz. Eğer gelirsek; gerçek bizi daha da görmezden gelir.

Bence kişi bu hep olduğundan daha olgun olmalıdır. O zaman toplum da gelişir bence.

Ben de kendimi nazlı bir çocuk gibi hissediyorum ama bunu saklamak bile çok hoşuma gidiyor. Zaten bunu herkesle paylaşmayı sevmiyorum. İçimde sakladığım çocuk halimi.

Soğukkanlı olmak mesela… Olgunluk ve soğukkanlılık… Bu ikisi birbirini tamamlıyor.

TİN: Bu sohbet için teşekkür ederim Seda… Ne yazık ki, senin gibi düşünen güzel beyinler, güzel insanlar çok değil çevrede.. Genelde pek düşünme, tartma, analiz yeteneğine sahip değiller.

Seda: Teşekkür ederim. Evet haklısınız. Ama ne yapalım, onları da biz teşvik edeceğiz.

TİN

http://www.turkiyeinternette.com/haber/6060-roportaj-genc-sair-seda-ile-aile-ve-kiilik-uzerine-sohbet.html

 
Toplam blog
: 384
: 1684
Kayıt tarihi
: 02.05.09
 
 

Yazmayı, okumayı, paylaşmayı, özgürlüğü seven, "BİLGİ"lenirken, "BİLGİ"lendiren dünya insanıyım. Lai..