Gençler eskiye nazaran daha fazla imkâna sahip oldukları halde neden mutlu değiller?

Biz yazılarımızda iki de bir “hayat bitti” diyoruz… Kültür, sanat, iş eğlence, aşk, evlilik… Hepsi eskidi, laçkalaştı. Bunlardan biz bile sıkılıyoruz. Okumak sıkıcı, iş, eğlence, aşk, evlilik hepsi sıkıcı. Ve biz gençlere pek de sevmedikleri, sıkıldıkları bunları vaat ediyoruz/veriyoruz. Hayat bu diyoruz, hayatın bu olduğunu görüyorlar istemeden almak zorunda kalıyorlar.

 

Bunlar bizi mutlu ediyordu, hala da çoğumuzu mutlu ediyordur. Ama gençler farklı. Seyrettikleri filmlere, pleysteyşında oynadıkları oyunlara bakın; arayış içinde olduklarını göreceksiniz. Onlara birileri böyle bir dünyaya doğacaklarını söyleseydi doğmazlardı.

 

Her şey onlara mantıksız ve saçma geliyor. Annelerini babalarını üzmemek için bir şey yokmuş gibi davranıyorlar. Aslında çok şey var. Yerleşik her şeyi kabul etmiş eski kafa avam kültürü mangalı dayatıyor. Gözlerini Mars’a açmış benim uzay çağı gencim senin mangalını naspın ya!  Recep İvedik filmini 7 milyon genç seyretti. Film güzel olduğundan değil bu bir kaçış. Gençler verilen ve yaşamaları istenen hatta dayatılan bu kendilerince anlamsız hayattan kaçmaya çalışıyorlar.

 

Onlara ne verirsek verelim mutlu olmayacaklar… Ta ki yeni bir dünyada yeni bir hayatları oluncaya kadar. Her şeyi daha iyi etmek çözüm değil, onlara başka bir yaşam bulalım. Gençler şu anda hayatın mahkûmları. Onların sorunu sahip olmadıkları değil sahip oldukları. Elin kızını alacaklar 70-80 sene ölünceye kadar evlilik denen dünyanın en saçma esaret yuvasında kendilerine mezar kazacaklar. Bir de yobazlık var okul arkadaşlarıyla bile konuşamayacaklar, sakallının emriyle sosyal hayatları bitecek.

 

Şu hayatta gençleri mutlu eden ne var? Dünyanın dört bir yanından akın akın IŞİD’e katılıyorlar. Çünkü onlar için bu bile yeni bir hayat. Pilot olma hayalini kur asgari ücretle temizlik işçisi ol. Böyle bir durumda gençlerin hayali olabilir mi?  İmkânsızlığı demiyorum, düzenin yanlışını… Bir kişi hayatta ne yapmak istiyorsa onu yapmalı.

 

Cinsellikten uzaklar ama porno seyrediyorlar; ahlaksız oldukları için değil unutmak/düşünmemek için. Kendilerine yaşanamaz bir hayat dayatılıyor. İnsanlar 100 yıl önceki türküyü dinliyorlar. Gençlerimizin tamamı bunalımda… Kandil’e çıkıp ölmek için PKK’ya katılıyorlar. “Adam ol, evini ocağını kur…” diye başlayan sıkıcı teraneyi duyunca valla benim bile beynim dönüyor “Ya IŞİD’e ya PKK’ya katıl!”

 

Böyle bir dünyada böyle bir hayatı yaşamaya mecbur olmak… TV seyretmek, 1000 lira asgari ücrete onun bunun uşaklığını yapmak, iki metre kaldırım yaptı diye %49 oy alanların mantıksız başarısını hazmetmek… Bana bu hayatı bedava verseler almam, gençler de öyle… Hiç yeni bir şey yok, eskiler de çok eski. TV’lerde konuşanları görünce rahmetli dedem aklıma geliyor; çünkü onun gibi konuşuyorlar.