Gençleri hizaya sokmak

Eskilerin başı öteden beri yenilerle derttedir. Analar, babalar sürekli olarak “ bu çocuklar, bu gençler niye bizim istediğimiz gibi olmuyor, ” diye, içleniyorlar. 

İhtiyar takımı genç takımını hizaya sokmak istiyor.
Disipline etmek istiyor.
Onlara eski nizamı öğretmeye çalışıyor… 

Eh..gençler de bir dereceye kadar büyüklerine uyuyorlar.
Büyükler:
“Anne babaya, yaşlılara saygı gösterilir, ” diyorlar. Saygı gösteriyorlar.
“Büyüklerin sözü dinlenilir, “ diyorlar. Büyülerin sözünü tutmaya çalışıyorlar.
“Büyükler konuşurken konuşulmaz, ” diyorlar. Konuşmuyorlar.
“Sofrada babadan önce yemeğe başlanılmaz, ” diyorlar . İtaat ediyorlar. 

Ama büyüklerin istekleri bitmiyor. Oho.. büyüklerin her söylediğini yapacak olsan, .oktan bir robot olup çıkıyorsun.. Ondan sonra her komutu onlardan bekle.. 

Ama hayat öyle değil ki; hayat büyüklerin gösterdiği gibi de değil..
Bu gün insanlar, büyüklerin 50-60 yıl önce yaşadığı gibi yaşamıyorlar.
Dünya değişiyor. Büyükler bunu görmüyorlar.. İstiyorlar ki, gençler elli altmış öncesinin kızanları gibi davransınlar.. Ana-babalarının dediği gibi, oturup kalksınlar… 

Sonra büyükler oyunu kurallarına göre de oynamıyorlar. Üniversitede okuması için devlet 200 TL burs veriyor; arkasından metro ücretlerine öyle bir zam yapıyor ki, genç bir de bakıyor ki elindeki paranın 120 TL sı ayda metro ve diğer ulaştırmaya gidiyor… Diğer zamları saymıyoruz… Böylece gençler nasıl fırttırmaz, insanlar nasıl fırttırmaz… Kolay değil…! 

Eh, bir yerden sonra gençler sapıtıyor.. anne babaları sigara içmezken, onlar sigara içmeye başlıyor. Arada sırada bira içiyorlar. Kahvelerde oturup hemen herkesi çekiştiriyorlar…
Üstelik içtikleri sigaranın izmaritlerini, oturdukları masanın altına, veya yola atıyorlar. 

Kötü sözler söylüyorlar. Herkesi eleştiriyorlar . En tehlikesi Politika yapıyorlar. 

Gençliği kaybediyor muyuz?
Yoksa onlara iyi örnek olamıyor muyuz? 

Onlara şunu yapma, bunu yapma derken.. Biz onlara söylediklerimizi yapıyor muyuz.. İş bitti..
Sigara içen ana, kızına, ” Sigara içme kızım, “ diyebilir mi? Dese ne yazar.. İçki içen baba oğluna, “Oğlum içki içme , ” mi, diyor. Boşuna.
Çocukların, gençlerin nasihata değil, örneklere ihtiyacı var.. Hemen her yerde..
Evde; okulda; çevrede; arkadaşlar arasında.. 

Gençler durmadan örnek alınacak, büyük, arkadaş, dost arıyor kendilerine..
Gençlere “Rol Model..” olabilmek çok önemli..
Baba ne yaparsa, nasıl davranırsa , çocuk da öğle davranıyor.. Babasını olmazsa, öğretmenini taklit ediyor..
Kız çocuk, annesinin türbanını taklit ediyor. Bu iş zincirleme gidiyor.. İşte buna örf, adet diyoruz.. Örf, insanın yaşayarak çevresinden öğrendikleridir. Bir kez öğrenildi mi, sürer gider. 

Ama bazen de gençler ihtiyarların hiç istemediği yollara sapıyorlar. Yaşlıları eleştiriyorlar. Politikacıları beğenmiyorlar, gidişatı beğenmiyorlar. .. Sürekli itiraz ediyorlar..
Nasıl adam ederiz onları... Coplayarak mı.. Yoksa, “Gidin falan bomboş alana, kendi kendinize bağırın çağırın...” ama biz işitmeyelim, diyerek mi? Yoksa karşımıza alıp, sürekli beyin yıkayarak mı? 

Artık dinlemiyorlar. Çünkü sizin gibi düşünmüyorlar.
Ne Türkiye’nin kurtuluşu konusunda.
Ne borçlar konusunda..
Ne eğitim konusunda..
Hele biraz tartışın, sizden ne kadar farklı düşündüklerini göreceksiniz … 

Bu insanlar Türkiye’yi 10-20 yıl sonra yönetecekler . Onlarla anlaşmanız gerekmez mi?
Eğer anlaşamadığınız, her genci dövmeye kalkarsanız..
Onlar da size herhalde çiçek atmayacaklardır..
Şimdilik orta yolda anlaşmak gerekir. Yoksa yarın, bu ülkeyi onlara nasıl teslim edeceksiniz.. “Olmaz” diyorsunuz , ama bu gerçek.. Bu olacak..
En iyisi bu fikre kendinizi alıştırmaya çalışın… Yaptıklarınızın makul olduğunu söylemeye çalışın … Ne dersiniz.?