Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '12

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Gençlerimizin ruhsal çöküntüsü, ürkütücü boyuttadır...

Gençlerimizin ruhsal çöküntüsü, ürkütücü boyuttadır...
 

Suçlu olarak nitelendirilen ve toplumdan dışlanan kişilerde, kendi ailesi dahil olmak üzere, bütün sosyal ilişkileri kesilir...

Bu kişiler, o kadar yoğun stres yaşarlar ki önce dolaşım sistemleri çöker. sonra birçok hormonları yıpranmaya başlar. Böylece ölüme doğru bir yürüyüş başlar.

Köle gibi çalıştırılan ve dinlenme, sosyal ilişki kurma gibi birçok yaşamsal arterleri tıkanan insanların yoğun olarak yaşadığı ülkemizde, yaşı çok genç olmasına karşın,çevremizde  yaşlı görünümünde dolaşan birçok erkek-bayan emekçinin olduğu yadsınamaz...

Genç nüfusumuzun çalışan çoğunluğu da beslenme ve dinlenme gibi haklardan yeterince yararlanamadığından davranış bozuklukları içinde bocalayan, stres yükü altında ezilen bunca insanımıza merhamet duyguları körelmiş yöneticilerin, patronların,  empatik tavırlar sergilemekten yoksun olduğu bilinmektedir.

Ülkenin geleceği olan bu genç nüfusun, yaşadığı stresli ortamlar yüzünden endişeli olan beyinleri, yıpranmış zihin sistemleri, erken bozulmayı ve yaşlanmayı ortaya çıkarmaktadır...

Dinlenmiş bir beden / zihin sistemi yaratıcılık, yenileme ve yaşlanmanın tersine çevrimini ortaya çıkarır.

Zihin ve beden bir olduğuna göre, zihin derin olarak dinlenmiş olduğunda, beden de derin olarak dinlenmiş olur...

Stres tepkisi, bedene zarar veren ve genç yaşta yaşlanmayı hızlandıran fizyolojik değişikler yaratır.

Kişiyi çökerten ve yok oluşa götüren bu olumsuz değişimler şunlardır :

* Kalp daha hızlı atarak daha çok kan pompalar.

* Kan basıncınız yükselir.

* Daha fazla oksijen tüketilirken daha fazla karbon monoksit atılır.

* Daha hızlı nefes alınır...

* Göğüs daralır

* Terleme artar, çokça salgılanan adrenalin damarları daraltır.

* Pankreas daha fazla glucagon salgılar;  daha az ensilün salgılar.Böylece kan şekeriniz fırlar...

* Kaslarda kan artarken, sindirim organlarında kan miktarı azalır. Sistem allak bullak olmaya başlar...

* Hipofiz bezi daha az büyüme hormonu salgılar. Seks hormonu iyice düşer.

* Bağışıklık sistemi çökmeye başlar.

* Kişi, çevresindeki müzik, sanatsal etkinlikler gibi birçok unsurdan uzaklaşır.

Eğer ki stres tehditi sürekli ve şiddetli ise hasar verici bedensel değişiklikler meydana gelebilir.

Kişi daha saldırgan ve agresif olur...Tüm davranışlarında tutarsızlıklar başlamıştır...Majör ( yüksek )depresyona girerek kendi içine kapanabilir...

Anti sosyal kişilik bozuklukları başlar...Çevresindeki herkesi, ' kendisine kötülük yapacak şahıslar'  olarak irdeler. Kişi, felç olabilir...Geçici vücut çarpıklıkları görülebilir...Evliyse kısa sürede şiddeti geçimsizlikler nedeniyle boşanabilir...Arkadaşlık ilişikileri tamamen bitebilir.

Yukarıdaki belirtiler  görülen insanlarımızın çevremizde gittikçe artarak çoğaldığı bir gerçektir.

Devlet yöneticileri vatandaşlarına daha kaliteli bir yaşam sunmak için vazifelendirilirler.

Enerji Bakanının , '' Doğudaki elektrik kaçaklarının zararını, Batı'lı yurttaşaların sırtına yükledik '' gibi talihsiz beyanları, yurttaşlarımızın ruh sağlığını olumsuz etkilemektedir.

Diplomalı gençlerin işsiz kaldığı, yatırımın, istihdamın olmadığı ; bir de bunların üzerine fahiş zamlarla vatandaşın iyice fukaralaştığı ülkemizde, psikiyatri servislerinin dolup taştığı; depresyon ilacı satan firmaların gittikçe daha da zenginleştiği acı ;ama çok büyük bir gerçektir.

Derdini anlatamayan, meydanlarda demokratik haklarını yeterince seslandiremeyen, stresini sadece uyuşturucularla yok etmeye çalışan bir gençliğin erken yaşta kocaması;sağlığını yitirip heba olması,bir milletin çöküşü demektir.

Akıl ve ruh sağlığı yerinde olan gençlik geleceğimizin teminatıdır...

Bugün her söylediği gerçek olarak karşımıza çıkan, Atatürk :'' Sağlam kafa ,sağlam bedende bulunur. '' diye boşuna söylememiştir.

Onsekiz yaşında, ruhu çökmüş  bir ihtiyar olmaktansa, yetmiş yaşında sağlıklı  bir genç olmayı yeğlerim .

Sağlıklı bir yaşam dileğimle...

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..