Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gençlik nereye gidiyor?

Gençlik nereye gidiyor?
 

Toplumun temelleri çatırdamaya başladı. Devletin umurunda değil. Bu demektir ki devleti yönetenler dalalet içindeler.  

Göz göre göre gençlik uçuruma doğru sürükleniyor. Eşler arasında boşanmalar artmaya başladı. Boşanma sonucu iki arada kalan çocukların ruh halleri perişan. Lafa sıra geldi mi “ben çocuğum için her şeyimi veririm” derler; fakat çocukları için eşlerine katlanamazlar. Bu ne çelişki, değil mi?  

Medya kuruluşlarından TV, boşanmayı teşvik ederken, iletişim araçlarından internet ve cep telefonları da yardımcı oluyor. Dizi filmler gün boyu, kimin kadını, kimin erkeğini ve kimin erkeğinin kimin kadınını yoldan çıkardığı belli değil. Bunu gören ev kadınları ise, ya internetten ya da telefondan, bir şekilde başkalarıyla bağlantı kuruyor ve işin arkası devam ediyor. Sonra da iş boşanmalara kadar gidiyor.  

Eşler birbirlerine tahammül edemiyorlar. Birbirlerini taşıyamıyorlar. Neden aralarında saygı yok? Aslolan; bizi biz yapan inancımızdan, bizleri uzaklaştırıp, ondan sonra her tarafa yönlendirebiliyorlar. Manevi değerlerinden kopuk bir toplum bireylerinin namus kavramı zedeleniyor, saygı kalmıyor ve ülkenin geleceği diye bir düşüncesi kalmıyor. Bu şuur ile yetişen bir gençlik, gelecekte acaba, bir kurtuluş savaşı söz konusu olsa, ecdadımız gibi bu ülkeyi savunabilecekler midir? Böyle bir gençliğin yetiştirdiği çocuklar da nasıl olur dersiniz?  

İnternet üzerinden her türlü görüntüler hedonistçe özgür bırakılınca, evlenen gençliği, bir Lut kavmi misali akıbet bekliyor. Böyle yetişen bir gençlik bu ülkenin geleceğini nasıl düşünebilecek?  

Uyuşturucu yaşının 15 yaşlarına kadar düştüğü bir geçliğin halini düşünen bir devlet yetkilisi var mıdır?  

Genç kızlarda hamile kalma yaşı ortaokullara kadar indi. TV ekranlarında, okulda hamile kalan öğrencilere, ailelerin hoşgörülü davranışı teşvik ediliyor. Etek boylarının önemi olmuyor!  

Sn. Can Dündar’ın “Yeni neslin içler acısı hali..." başlıklı bir yazısı beni çok güzel destekliyor… (http://www.renaultfanclub.com/rfc-serbest-alan/6240-yeni-neslin-icler-acisi-hali-okuyun.html )  

Haçlılar, İzmir’den, yenilgiyle ayrılırken, bir İngiliz subayın şu ifadeleri bugün akla gelmelidir: “Sizin şu kolunuzun altındaki kitap olmazsa bize bir saat tutmazsınız.”  

İşte, Çanakkale’den geri dönen haçlıların çabası bu yönde oldu ve başarıyorlar…  

Bir toplumun temel kurumu aile olduğuna göre, artık Türk toplumunun aile temelleri sarsılmaya başladı.  

 
Toplam blog
: 358
: 1023
Kayıt tarihi
: 03.09.08
 
 

  Ne elimde garantim var ikinci bir soluğu almaya Ne aklım erer dünyayı yıkıp ta yeniden ya..