Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '09

 
Kategori
Siyaset
 

Gençlik örgütleri üzerine

Gençlik örgütleri üzerine
 

Mustafa kemal’in ‘tüm umudum gençliktedir’ sözünü biliyor olmalısınız. Genç kuşağın dışında olanlarda bu sözü söylemektedirler. Acaba bu sözün birinci derece olan muhattapları bu sözün ne kadar hakkını veriyor. Gençlerdeki potansiyel gıpta edilecek seviyede. Bu yüzden de her taraftan belli bir kesimin çatısı altına sokulmak isteniyor. Gençlerle fikirler ve düşünceler daha kolay yayılıyor.

Şimdi gençlerin nerelerde olduğunu nelerle uğraştığını kendi gözlemlerimle anlatmak istiyorum. Sağ kesimdeki öğrencilerin çoğu F tipi yurtlarda –isteyerek- kalmaktadırlar. Dolayısıyla o görüşle ilgili inanılmaz bir bilgi depolanması gerçekleştiriliyor. Çoğunun elinde Said Nursi’nin kitapları, akşam vakitleri sohbetler ve amerikadaki dedelerinin görüntüleri eşliğinde bu ülkenin kurucu görüşlerinin altına dinamit konuluyor. Şunu da söylemek isterim ki gençler bunun farkında değiller. Bu ülkeye onlarda zarar vermek istemiyorlar ancak ülkenin kendi görüşleri doğrultusunda yönetilmesi gerekliliğine inanıyorlar. Bunun bir sonraki adımının da bağımsızlığımızın yitirileceğinin farkında değiller. Yine sağ kesimdeki diğer bir yapılanma Anadolu Gençlik Birliği. İsim çok güzel ama icraatlar bu ülkenin 80 sene önce sağladığı birlikten, dayanışmadan, aydınlanmadan, çağdaşlaşmadan çok uzak. Düşüncelerini bu ülke için savundukları söylüyorlar ama onlar da bilmiyorlar ki din kisvesi altına bürünmüş, ülkenin değerlerinin din adına yok edilmesi bizim bağımsızlığımızın, huzurlu yaşamımızın, ve değerlerimizin emperyalist devletler tarafından zayıflatılarak yok edilip kendi çıkarlarını doğrultusunda kullandırılacak olmasını. Ve niceleri. Bu gençlerin çoğu osmanlı devletine hayran ama sadece 3 kıtada hüküm sürmesine değil icraatlarına, o zamanki yaşamlarına ve devlet yönetimine hayranlar. Çöküş de işte bu yapıdaki eksikliklerden kaynaklanmadı mı?

Sol kesime baktığımızda Türkiye Gençlik Birliği (İşçi partisinin bir nevi gençlik kolu olarak sayılabilir.) Atatürkçülük adı altında ona en büyük zararı veren yapılanmalardan biridir. Atatürkçülük, üye olunan kişilerin mitigten mitinge taşınması değildir. Atatürkçülük, kendisi gibi düşünmeyenlere saldırmak değil onlarında belirli bir yöntemle doğru yola çekilmesidir. Ayrışmayı yaratan en büyük etken de budur. Eğer gerçekten Atatürkçülerse üyelerine önce Kemalist felsefeyi doğru bir şekilde anlatacaklar. Onun düşünüş ve yöntemlerini üyelerine anlatacaklar ama bunu yaparken özgür düşünce ortamına zarar vermeyecekler. Herkes dilediğini söyleyecek, farklı görüşlere kapalı olmayacaklar, aydınlamacı vatan, sağduyulu sevgisini korumayı ve emperyalizme karşı mücadeleyi mantıklı bir şekilde yapmaları gerekmektedir. Mantık kısmı çoğu zaman eksik kalıyor. Mesela Amerikaya karşıyız deniyor. Doğru olanın şu olması lazım, biz Amerikanın emperyalist düşüncesine ve uygulamalarına karşıyız olmalı. Diğer devletler içinde aynı durum geçerli.

Tkp özellikle gençlerde çok etkili ve bu gençler ülkenin kurulu düzenine karşı çıkıyorlar. Atatürk’e karşı politikalar üretiyorlar. Ülkede devrim adı altında sosyalist düzen getirmeye çalışıyorlar. Yahu neyin devrimi? Devrim yapılmış ya. Sen niye Atatürk devrimlerini koruyup geliştime yoluna gitmiyorsun? Zaten sosyalizm bu ülke için uygun olsaydı o zamandan Mustafa kemal onu getirirdi. Bu ülkeye niye gelmedi, çünkü bu ülkenin yapısına uygun değil; çünkü o sistemin de çok eksik tarafları var. Güzelim Halkevleri artık 1 mayıslarda taşkınlık çıkaran, Atatürk kisvesi altında onu yıpratan uygulamaları ile anılıyor.

Ankara’da bir çok toplantı yapılıyor. ADD nin olsun diğer kuruluşların olsun, ülkenin ilerisi için çok önemli fikirlerin tartışıldığı toplantılarda hep gençlerin olmadığından yakınılıyor. Nerede bu örgütler nerede bu insanlar. Niye bu grubun öncüleri üyelerini getirmiyorlar buralara? Madem bu ülke için çalışıyorsunuz. Ben size söyleyeyim özgür düşünce ortamı bu grupların hiçbirinde etkin değil. Bağnazcılık yaratılıyor. Bu ülkenin değerlerine karşı tavırlar sergiliyorlar, tabiki başarılı olamazsanız. Bazı değerlerimizi görmezden gelemezsiniz eğer büyük kitlelere ulaşmak istiyorsanız. Bu ülkenin gökyüzünde hem kurt sesleri inleyecek hem ezan sesleri inleyecek hem de çağdaşlama ve aydınlanmayla birlikte uygarlık seviyelerini ezip geçeceğiz. Bu değerleri görmezden gelmeyin. Tarihimizi iyi okuyun, kavrayın. Zor durumlarda hangi ülkeler nasıl yardım ettiler, hangileri yardım eden Türk devletlerinden gelen paranın ve eşyanın yarısından fazlasına el koyup bize verdi. Hangi siyasetçiler hangi devlet adamları bu ülkeye zarar vermiştir. Görüş farkı yapmadan irdeleyin. Acaba yapılan tüm darbeler insancılmıydı? 1960 ihtilalini de bir devrim olarak görmeyin, iyi kavrayın. İlerisi için düşünün tartışın, her şeyi bu ülke yapın.

Artık sağ sol ayrımı kalmamalı ama nedense gençlik tabakasında sağ- sol, devrimci -sağcı, solcu- ülkücü, ayrımı büyük bir kitle ile gerçekleştiriliyor. Ama büyüklerimize bakıyorsunuz onlar da zamanında bunları yapmışlar ama yaptıklarının bu ülkeye yarardan çok zarar getirdiğini kabul ediyorlar. Ve sadece bu devlet çatısı altında ulusal bilinçle kurucu sistemimizi savunarak ilerlemeliyiz diyorlar. Bende buradan haykırıyorum; Bırakın artık bu ayrışmayı bu ülke etrafında birlik olalım her kesimle!

 
Toplam blog
: 26
: 946
Kayıt tarihi
: 22.06.08
 
 

Ben ÖZGÜR YALÇIN. Kimya Mühendisiyim. Siyaset, Politika, Bilim alanlarında bilgi edinmeye ve bunu..