Gençlik ve gençliğin eğitiminin önemi

Gençliğimiz milletimizin ümit ve güven kaynağıdır. Bu bakımdan, gençlerini iyi yetiştirmeyen milletler huzursuzdur. İnsanlık tarihi göstermiştir ki, bir milleti yıkmak, yok etmek isteyen iç ve dış düşmanlar, hedef olarak daima gençleri seçmişler ve önce onlardan işe başlamışlardır. Ne yazık ki; bazı gençlerin gayesiz, sorumsuz gibi duruş ve bazılarında ülke huzurunu bozmak isteyen şiddet ve terör olaylarına alet oldukları görülmektedir.

Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bir Hadis-i şerifinde; “Gençlik delilikten bir şubedir” (1) buyurmakta ve gençleri uyarmaktadır. Delikanlı gençlerimiz tıpkı kaynağından fışkıran coşkun bir akarsu gibidir, iyi bir yönde sevk ve idare edilmezler ise her yöne dağılır, her istikamete meylederek perişan olabilir.

Ey genç kardeşim! Milli kültür ve ruhuna sahip çık, sen ancak onunla varsın ve şahsiyet sahibisin, şunu unutma ki; zevk ilacı olarak alkol ve uyuşturucuyu fikir ilacı olarak, maddeciliği, ruh ilacı olarak maneviyat düşmanlığını telkin eden kişi, size arkadaş olamaz.

Gözünde şehvet, sözünde nefret eksik olmayan insanlarla bir arada olmayınız. Karaktersiz, inançsız insanlarla arkadaşlık kurmaktan uzak durunuz. Öylelerini iyi tayınız, Peygamberimiz (S.A.V.)’de; “Kişi dostunun dini (ve ahlakı) üzerinedir. Binaenaleyh dost (arkadaş) edineceği kimseye dikkat etsin” (2) buyurmuşlardır. Nitekim atalarımız “kimlerle gezersen, onunla anılırsın” demişlerdir. Ey Gençler Kardeşim!; Anarşi, şiddet ve terörü yenecek yegane güç, kalplere yerleşecek gerçek iman gücüdür. Size düşen görev, bu güce sımsıkı sarılmaktır.

İnsanoğlu yeryüzünde yaşayanların en şereflisi ve üstünüdür, iyi yetiştirilebilirse gerçekten bir kıymet ona hakkettiği değeri, eğitimi, edep ve terbiyeyi vermek, başta anne ve baba olmak üzere toplumun ve devletin de görevidir. Bir milletin medeniliği insana ve dolayısıyla gençlerine verdiği değerle ölçülür.

Şiddet ve terör hareketleri, kim olursa olsun düşmanlarımızın faydasına, milletimizin ve devletimizin zararınadır. Atalarımız; “Uyan derin uykudan su doluyor gemimiz, çaresine bakmazsak yutacak bizi deniz. Zararın neresinden dönülürse kar ordadır” demişler. Gençlerimizin midesinden evvel ruhunu doyurmaya çalışalım ki; o zaman adam öldürmez, çalmaz, tecavüz etmez, şiddet gösterip devlete baş kaldırmaz, sapık inançlar peşinde koşup kalbini, fikrini günah kirleriyle karartmaz, özlediğimiz huzura ve sükuna o zaman kavuşmuş oluruz.

Allah-u Teala Kuran-ı Kerimde buyurduğu üzere; “Yazıklar olsun bana, keşke falanı (beni kötülüğe teşvik edeni) dost, (arkadaş) edinmeseydim” (3) emrine uyulduğu takdirde yıkan, bozan değil, yapan onaran, birleştiren, yücelten bir genç, çiğnemeyen ve çiğnetmeyen bir nesil olur.
Gençliğinin eğitimine gereken önemi vermeyen toplumlar, Yok olmaya mahkumdur...

Sağlıcakla Kalın...

DİPNOTLAR:
1-Acluni, Keşfül, Hafa, 11/3-No:1530
2-Riyazüs-Salihin, C:1, S. 398
3-Furkan Suresi, Ayet: 38