Gençlik

Gençlik milletlerin geleceğidir. Milletlerin kendine güvenmesi gençlerine olan itimadı kadardır. Milletlerin geleceğine güvenle bakabilmesi gençlerin hal ve tavırları etkilidir.

Gençliğin ne yaptığını gördüğümüzde o halkın durumu hakkında az çok fikir sahibi olabiliriz.

Gençliğinin kıymetini bilmeyenler ilerleyen yaşında oldukça zorluk çeker. Gençlerimize hayattan bahsetmeye başlarsak hemen şöyle derler:

Gençlerimizin kendilerinin anlaşılmadığını hep dile getiriyorlar.

Gençlere evdeki iletişimlerini sorunca hiç sormayın annem beni anlamıyor. Düne kadar babam anlardı, o da anlamaz oldu. Çıkmazdayım ne yapacağımı da bilmiyorum diyorlar.

Mesela akşamları dışarı çıkmak istiyorum, ailem müsaade etmiyor. Arkadaşımla gezmeye gitmemi çok görüyorlar. Bize güvenmiyorlar. Söylesek derdimiz çok başlıcaları işte bunlar diyorlar.

Ah gençler sizin iyiliğinizi ister sizin anneniz ve babanız diye anlatmaya kalksak.

Gençler maalesef dinlemezler.

Ailemizin derdi bizim derslerimizi çalışmamız. Varsa yoksa dersler onlar için önemli olan. Sadece çalışmamızdan başka beklentileri yok. Gençlik demek sıkıntı demek midir? Çalışmak mıdır diye sitem ediyorlar?

Aileleri gençlerimizi anlıyor aslında, hem de çok iyi anlıyorlar. Gençlerimiz bunun farkına şu an varamıyorlar.

Gençlerimiz çalışmayı sevmezse elbette anne baba anlamaz. Aile büyüklerinin gencin iyiliğini istedikleri için çalışmalarını öneriyorlar.

Toplumdaki ilişkilerle iki taraf vardır. İlişkiler tek taraflı olmaz. Genç hep kendi dediğinin yapılmasını isterse ne kadar doğru?

Bir taraf hep haklı olacak böyle kural yok ama.

Yanlışlığı tartışılmaz bile. Çünkü gençlerin her konuya vakıf olacaklarına inanmıyorum. Öyle ki okusalar bile her konuya muttali olmalarının imkânı yok.

Düşünen gençlik bulmak zordur. Dizilerle muhabbet eden, tuttuğu takımın futbolcuları kadar kültürü olan gençlerimiz. Geçenlerde babasının hakkında bazı bilmesi gereken bilgilerini bilmeyen genç tanıdım.

Herkesin bilmesi gereken kavramlardan habersiz, görevden kaçan, ürken, korkan gençlerimiz çok. Varsa yoksa gezmeye gitseler.

Sorumluluk almasalar. Parayı hazır bulsalar. Zamanlarını heba etseler. Çalışmalısın dediğimizde birden kahraman olan, iş yapmasını istediğimizde mazeret üreten, işin bir ucundan da ben tutayım demeyen gençlik.

Hayatı ciddiye almayan, çalışmayı sevmeyen, hazır bularak hayatın kolay olmasını isteyen gençler var.

Kuz yerleri bırak, aleni yerlerde, gelenek, görenekleri önemsemeyen gençlerimiz var.. Zorluk görmeden başarılı olacağını düşünen, ama olmayacağını söylediğimizde kızan, kaliteli giyinmeyi seven, marka tutkusu olan ama gel çalış denince, çalışılır mı diyen gençlik?

İş yapma becerisini geliştirme yerine gezen, tozan, gelecek endişesi taşımayan sorumsuzca hayat süren kişilerden öteye gidemeyen gençlik.

Tuttuğu işi sağlam tutmayan, söz dinlemeyen, yasaklara uymayan gençlik olmamalı. Olumsuzluklardan sıyrılmalı gençlerimiz, bunların yerine hayırlı çalışmalar yapmalı.

Yukarıdaki yazdıklarımız gerçeklerdir. İnkâr edemeyiz. Hiçbirimiz böylesine nesil için emek çekmez. İşinin ehli, çalışkan gençler görmektir en büyük isteğimiz.

Büyüklerimizin dedikleriyle hareket etmek en güzelidir. Biz büyüklerin sözünü tutalım da gerisi kendisi gelir diye düşünmeliyiz.

Olumsuzluklardan uzak gençliktir isteğimiz.