Gene mi bakla?

Sevgili dostlarım!

Bu yazımda da sizlere her zaman olduğu gibi bazı uyarı ve temennilerde bulunmak istiyorum!

Bahara çıktık diye tarlada bulduğunuz herşeyi eve getirmeyin! Tarlası olmayan da pazardan getiriyor!

Bu yanlıştır!

Hiçbir erkeğin pazardan bakla alacağını tasavvur edemiyorum! Ya da bezelye! Ya da bamya!

Hep kadınların başının altından çıkıyor bu muzurluklar!

Sanırım kendilerini ispatlama içgüdüsündendir bu!

“Baklayı bile öyle süsler bezerim ki bey parmaklarını yer!”

Tabi canım, niyet budur!

Bu sevgiyi suistimaldir bence!

“Beni seviyorsan bakla yemeğe mecbursun!”

Bu tür testlere ne gerek duyarlar bilmem!

Başta böyle değildir ama! Cicim aylarında annelerinden gördüğü en güzel yemekleri yaparlar. Yüzleri gözleri un içinde kalır!

“Hanım ne yaptın öyle yahu! Un çuvalına mı düştün gene!”

“Makarna kestim de! Arada bir kafamı kaşıdım!”

“Bakayım tırnaklarına! Onları da kesmişsindir kimbilir!”

“Tütün gibi ince doğradım! Gör bak!”

“Onu da babandan mı gördün?”

Bunlar hep o birkaç ayda kaldı!

“Yahu hiç aklına hamur işi yapmak gelmiyor hanım! Biraz kıyma alayım da biraz mantı yap!”

“Kim uğraşacak mantıyla! Bakla yaptım yumurtalı!”

Tüm iştahım kapanıyor!

Hanıma pazarı yasakladım!

“Bundan sonra ikinci bir emre kadar sana Pazar yasak! Ben gider alırım ne lazımsa!”

İnanın bunu söyledim!

Yanlış anlamayın, o malum ayların geri gelmesi değil amacım! Gelmeyeceğini ben de biliyorum!

“Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer “ diyen doğru demiş!

Sanırım bunu da kadınlar demiştir!

"Kalpte yerini sağlama aldın mı mideyi boş ver!"

Kalbi de mideyi de mahvedip geçiyorlar sonunda!

Al işte bu akşam da bezelye yedim!

Kalp mi kaldı bende şimdi!