Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '10

 
Kategori
İnsan Kaynakları
 

Genel Sağlık Sigortası Primi oranları

Genel Sağlık Sigortası Primi oranları
 

Kazandığın kadar değil hizmet aldığın kadar prim öde


İlaç kullanmayan sigortalılar için daha az prim

Ülkemiz sosyal devlet yapısına sahip olduğundan devletimiz, tüm vatandaşlarına sağlık hizmeti vermek zorundadır. Bu kural gereği her çalışanın (işçi, memur, esnaf vs. şeklinde çalışıyor olması fark etmeksizin) kazancından sağlık sigortası primi kesilmesi karşılığında hastalandığında devlet hastanelerinden yararlanma imkânı sunulmaktadır. Ancak sağlık hizmetleri her çalışana eşit olmasına rağmen alınan prim oranları geliriyle orantılı tutulduğu için bazı çalışanlar çok fazla prim ödüyor yine düşük maaşlı diğer gelir sahipleri ise çok az sağlık sigorta primi ödemekteler. Bu durumu genel olarak ele aldığımızda şu özelliği görüyoruz. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 81. Maddesi sigorta primlerinde oranları şu şekilde belirlemiştir:

Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının % 20'sidir. Bunun % 9'u sigortalı hissesi, % 11'i işveren hissesidir.
2. Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, yapılan işin iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre % 1 ilâ % 6, 5 oranındadır ve işveren hissesidir.
Genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın % 12, 5'idir. Bu primin % 5'i sigortalı, % 7, 5'i ise işveren hissesidir.
Yasa ile belirlenen bu prim oranlarında ilk ikisi tamamen çalışan menfaatlerine yönelik olup emeklilik ve ölüm aylıklarının bağlanmasında yüksek gelir elde etmesi ve iş kazası riski yüksek olan işyerlerinde işveren sorumluluğunu yükseltmek içindir. Ancak üçüncü maddede bir menfaat karşılığı olmaksızın yüksek prim ödeme söz konusudur. Zira asgari ücretli çalışan ile prime esas kazancın (PEK) tavanı kadar veya üzerinde bir gelir elde eden çalışandan çok farklı iki kesinti yapılmış olmasına rağmen her ikisine de aynı şekilde sağlık hizmeti sunulmaktadır. Yani insanlar yüksek gelir nedeniyle yüksek genel sağlık sigortası primi yatırmış olurlarsa onlara VİP hizmet verilmiyor. O zaman 729 TL. asgari ücret elde eden çalışanın ödeyeceği sağlık sigortası primi 91 TL. iken 4100 TL. ücreti olan bir çalışanın ödeyeceği sağlık sigortası primi 512 TL. olmakta ve bir çalışan diğerinden 5 kat fazla prim ödemesine rağmen sağlık hizmetinden eşit faydalanmaktadır. Bu durumda aynı ölçüde sağlık hizmeti almakta olan iki vatandaşımıza kesinti yapılan prim miktarı yönünden adil davranılmamış olmaktadır. Malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta primine gelince onda bir sorun yoktur. Zira ödenen prim miktarı arttıkça alınacak ölüm ve emeklilik aylığı yükselecektir. Yani yüksek maaşlı çalışanlar yüksek prim yatırır, emekli olunca yüksek emekli maaşına kavuşurlar bu durum gayet normal ve adildir. Benim görüşüm sağlık sistemini faydalanma eksenine göre ayarlamak gerekir. Sağlık hizmetinden faydalanan vatandaşın bir yılda ödediği sağlık sigortası primi ile faydalandığı ilaç, hastane, doktor masrafları toplamı eşit ise bir yıl daha %10 üzerinden sağlık sigortası primi devam etmeli, eğer aşıyorsa aşan kısımla orantılı ve bir üst sınır olmak üzere artırılmalıdır. Misal: genel sağlık sigortası priminin %10 olarak uygulandığını varsayalım.

Asgari ücretli bir çalışan, bir yılın sonunda %10 sağlık sigorta prim kesintisi sistemi uygulaması sonucunda; 1000 TL. sosyal güvenlik sistemine katkı sağlamış olsun. Aynı yıl sağlık hizmetlerinden faydalanma gideri ise 900 TL. olsun bu çalışan bir yıl daha %10 üzerinden sağlık primi ödemeye devam edecek demektir. Aynı çalışanın sağlık harcamaları bir yıllık prim tutarını ¼ aştığında prim kesinti oranı işçi payı %1 artırılabilir. Bu durumda bir sonraki yıl daha yüksek prim yatırmak zorunda kalacaktır. Özel sigorta sistemi gibi. Bu sistem işverenlerin net maaş uygulamasından brüt maaş sistemine geçmesini sağladığı gibi düşük bordro gösterme arzusunu da bitirecektir. Kaldı ki, insanlar sağlık hizmetlerinden eşit yararlanmazlar. bazı insanlar yılda bir doktara başvurur ve bir soğuk algınlığı ilacı alırken, bazıları aylar süren tedavi sürece yaşaya bilirler. bunun için istenen katkı paylarından daha adili ödenecek prim oranlarında bunun sorumluluğunun taşınmasıdır. Bu hususun yasal düzenlemeleri ve yürütmesi sağlanır ise kimse kendi adını kullandırarak ilaç yazdırmayacağı gibi eş, dost, arkadaşlarda birbirleri üzerinden ilaç yazdırmaktan vazgeçeceklerdir. Devlet yalnızca vatandaşlara adil davranma sistemini kurmuş olmakla kalmayacak sigorta primini gidere göre artırma imkanı bulduğu gibi insanların sağlık hizmetlerinden faydalanmada usulsüzlük çemberine düşmelerini de engelleyecektir.

Muammer MURAT İnsan Kaynakları Yönetim Danışmanı 27 Mayıs 2010

 
Toplam blog
: 163
: 4552
Kayıt tarihi
: 03.09.07
 
 

1965 yılında Erzincan'da doğdu, İzmir'de yüksek eğitim alıp, devlet memuru oldu. 5 yıl süreyle bi..