Generaller Cumhuriyeti çatır çatır yıkılırken....

Atatürk, Cumhuriyeti ilan ederek kendi kişisel davasını başardı. Bu onun yaşamının ve savaşinın mutlak muradıydı. O, ’’Cumhuriyet adam olmaktır’’ derken insanın kişi olma yolunda ulaşabileceği potansiyeli işaret etmişti. O, ’Benim en büyük eserim Cumhuriyettir’ derken aklını ve ruhunu esaretten kurtarmış olmanın cesaretini haykırmıştır. O, ‘Türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak’ derken idealini ilahi aşkın ölümsüz ışığından feyiz alan sonsuz bir parıldama olarak murat etmiştir. Bundan sonrası için Cumhuriyeti insani, vicdani ve demokratik değerler doğrultusunda çagin gerek ve gerçeklerine denk, medeni dünyanın ruhuna uygun bir şekilde; aklen, fikren ve ruhen korumak, geliştirmek ve güçlendirmek fertlerin kişisel davası olmadıkça, buraya yazıyorum: Atatürk'ün özgür ve mutlu bir gelecek olarak murat ettiği ruhtan, fikirden ve vizyondan yoksun olan despot ve zorba generallerin keyif çattiklari generaller cumhuriyeti çatir çatir yıkılacaktır.

Lakin özgür akıllara murat edilmiş olan cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır. Öyle kitle gösterileri, bayrak şovu, kalabalık ve çelenk koyma gibi mekanik, ruhsuz içtensiz şeylerle de kimse bir şeyi kurtaramaz. Bu sadece bir enerji meselesidir çünkü bir şeyi ebedi ve ezeli kılacak olan sadece enerjidir. Zaten böyle enerjiden yoksun kutlamaların geçmişteki bayramlarda, içi boş gösteriden ibaret generaller geçidinden bir farkı da olmaz.

Not: tarih bize şunu ögretmistir ki; Generaller cumhuriyetnin geleceği, generaller geçidi sona erene kadardır (m.ali şirin tarih ögrt)