Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '20

 
Kategori
Öykü
 

GENETİK HAFIZA

Dün bahçeye fide dikerken müthiş bir aydınlanma yaşadım. Daha önce toprağı kazmak ya da ekmek gibi şeylerle hiç uğraşmadığım halde dün bu ilk toprak maceramda adeta her şeye vakıf gibiydim.
Yabani otları seçişim, toprağı kazarken derinlik miktarını belirleyişim, toprağın havalanmasını bekledikten sonra fideleri ekişim...
Tüm bunları belirli bir bilinçle yaptığımı söyleyebilirim. Öyle ki pencereden beni izleyen arkadaşım dahi şaşırmaktan, iki de bir de alt dudağını bana doğru bükmekten kendini alıkoyamadı.
Atalarımın tüm tecrübesini zihnimde taşıdığıma inandım artık. Bu 'Genetik Hafıza' idi. Hatta yolduğum otların üzerinde kalan toprakları yine toprağa silkelerken bunu nasıl yaptığıma hayret ederek ağzımı neredeyse bir karış açtığımı söyleyebilirim.
Bir ara bu genetik hafıza beni öyle bir ele geçirdi ki kendimi iyice kaptırarak başımı topraktan kaldırıp çift sürmek için etrafımda öküz bile arandım. Görebildiğim tek şey bir apartmanın balkonunda bağıra çağıra telefonla konuşan bir adam oldu. Gözlerimi kısarak ona doğru uzun bir süre ters ters baktım.
Benim atalarım çiftçiydiler ve artık onların tecrübeleri kanımda dolaşıyordu. Muhakkak onlardan bana kalan başka şeyler de olmalıydı. Aksi biri olmam, papuç kadar dile sahip olmam, hatta şu eğreti olduğum her durumda ağzımdan belli belirsiz döküken "Ağzına s.çayım!" sözleri, kızınca elime sinekliği alıp birilerine tehditvari bir şekilde sallama isteği...Bunlar kesinlikle ata yadigarı olmalı bana.
Dün bir ara yorgunlukla elimdeki çapayı bırakıp bir sigara yakıp Defne Ağacı'nın altında küçük bir mola verdim. Sıcağın ve yorgunluğun etkisiyle küçük bir lahza içim geçmiş, oturduğum yerde uyuyakalmışım.
Bu kısacık lahzada kendimi kocaman bir tarlada gölgesi hayli serin bir ağacın altında oturup gizli gizli sigara içtiğim bir düşün içinde buldum.
Düşümde, parmaklarımın arasında tuttuğum sigarayı keyifle içip dumanını etrafa savururken duyduğum bir çıtırtı ile korkarak dönüp arkama bakınca, ailemin tipik insanlarına benzeyen, üstündeki kıyafetlerden köylü olduğu anlaşılan kara yağız bir adamın çoktan havaya kaldırdığı bir küreği, "Seni ağzına s.çtığım! Ramazan günü sigara içersin ha!!" diye bağırarak hışımla sırtıma doğru indirdiğini gördüm.
Son anda can havliyle küreğin sırtıma inmesinden kurtulup kaçarken başka bir ağacın altında elinde defter ve kalemle birlikte yan gelmiş uzanan başka bir kara yağız adam daha gördüm. Çaresiz, koşarak onun arkasına sığındım. Adam, yüzünde hülyalı bir ifade ile elindeki defteri bana uzatarak, "Son yazdığım hikayeyi okumak ister misin?" dedi.
Sıçrayarak uyandım.....
 
Toplam blog
: 30
: 68
Kayıt tarihi
: 14.10.20
 
 

Kendimi anlatacak değilim. Dikkatli bir okuyucu zaten beni tanıyacaktır...