Genetik şifrelemenin anahtarı salgı bezleri/Tiroit tipi insan, böbrek üstü ve hipofiz tipi insan

Yıllar önce okuduğum bir sağlık kitabı (yabancı bir yazardı, adını unuttum; referanslarla pek uğraşmam zaten) sağlıkla ilgili ilginç iddialarda bulunuyordu.

Bizim şu an bildiğimiz kuram erkek cinsel organlarının büyük küçük ya da şöyle böyle olması genetik. Sonra gelişme anlamında belki biraz sağlıklı beslenmeyle de ilgisi olabilir.

O kitap da aslında işi genetiğe bağlıyordu ama biraz farklı. Şöyle ki, insanlar salgı bezlerine göre gruplandırılıyor. Tiroit, böbreküstü ve hipofiz salgı bezleri insanları yapısal/kişilik vs özellikleri bakımından ayırıyor. Hipofiz insanının özellikleri başka. Tiroit  tipi insan başka, böbreküstü tip başka.

İşte tiroit tipi insanların ufak tefek yapılı, güzel vücutlu, heyecanlı, kolay hastalanan, sanatkâr, akıllı, stresli ve cinsel organlarının küçük ama işlevinin büyük olduğu yazıyordu. Keza böbreküstü tip ise iri vücutlu, sakin, sağlam yapılı sağlıklı ama o derecede akıllı olmayan, uzun yaşayan ve cinsel organlarının büyük olduğu yazıyordu. Hipofiz insanı için henüz geniş araştırmalar yapılmamıştı ama işte hastalıklı tipler, kambur, düztaban gibi ayırıcı özellikler söyleniyordu.

Hatta en büyük erkeklik organının bulunacağı erkek de biraz tarif edilmişti. Dudakları renkli gibi, saçları kıvırcık falan deniliyordu. Ancak insanların bu guruplardan sadece birinin özelliklerini taşımadığı, üç salgı bezinin özelliklerinin birleştiği ama birinin ağırlıklı olduğu ve işte bu ağırlıklı olmaya göre özelliklerimizin belirlendiği iddia ediliyordu. Yani hipofiz insanı, tiroit insanı ve böbreküstü insanı.

Başka ayrımlarda vardı. Örneğin tiroit tipi insan yarış atına böbreküstü tip yük atına benzetilmişti. Bana göre tümüyle yabana atılacak iddialar değildi. Çünkü hayatta karşılaştığınız durumlar bu hipotezi doğruluyordu.

Böylesine elegant bir yaklaşıma bilimsel çevreler ne dedi bilmiyorum ama hayatla doğrulanıyorsa gerçeklik payı olmalıydı. Diğer konular bir yana yani kadın erkek cinsel organlarımızın büyüklüğü küçüklüğü şekli işlevi tamamen hangi salgı bezinin tipine dâhil olduğumuzla ilgiliydi. Tiroit ağırlıklı bir tipe dâhilseniz onun saydığımız özelliklerini gösterecektiniz. Ama elbette ağırlıklı dedik, yani tamamen öyle değil, diğerlerinin de etkisi var.

Ama ne olursa olsun tiroit tipi birinin cinsel organının böbreküstü tipe dâhil olandan küçük olacağı bu hipoteze göre kesin. Büyük hatta çok büyük cinsel organların böbreküstü (yani kıvırcık saçlı, bazen iri yapılı ve en önemlisi de dudakları renkli gibi) tiplerde olacağı anlaşılıyor. Kişiler hangi guruba girdiklerini bu özelliklere göre tespit edebilirler.

Artı işlev bakımından tiroit tipin küçük ya da fazla büyük olmayan/orta cinsel organlarının çok iyi olduğu, ayrıca sorunlu olmadığı, şeklinin güzel olduğu; yine tiroitlerin aşk konusunda çok becerikli olduğu, böbreküstü tiplerin büyük cinsel organlarınınsa işlevsel bakımdan düşük olduğu anlatılıyordu. Eğri, şekli bozuk organlar bu guruba aitti. Ama öte yandan tiroitler heyecanlı yapıları nedeniyle çabuk boşalıyordu. Böbreküstü tipte bu yoktu.

Bu kitapta eksik olan şey aynı özellikler kadınlar için de geçerliyken kadınlarla ilgili bilgi verilmeyişiydi. Erkek organının büyüklüğü popüler bir konuydu, belki ondan. Oysa buradan toplumsal bir soruna gidilecekti.

Şimdi bakın, büyük cinsel  organlı böbreküstü ağırlıklı tip tiroit ağırlıklı tipte kadınla evlendi. Erkek açısından belki hoş olur ama kadın küçük cinsel organı nedeniyle acı çekebilir. Veya bunun tersi tiroit erkek ufacık cinsel organ (tam tiroit olmadığı için- böyle bir tip yok çünkü - pek küçük değil ama sonuçta büyük de değil) böbreküstü kadınla evlendi yani cinsel organı büyük kadın. Bu da sorun.

Peki, evlenirken bunlara bakıyor muyuz, hayır. Ama mutluluk için bakmak gerekiyor demek ki. Tiroitsen tiroit kadınıyla evleneceksin. Cinsel organlar birbirine uyumlu olacak. Bilim referans vermemiş olabilir. Yazar ve kitabı fantezi olabilir. Ama akla yatkın yanları da yok değil hani! Hiç değilse üzerinde araştırma yapılabilinirdi.