Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Şubat '10

 
Kategori
Siyaset
 

Gerçeğimizle yüzleşme...

Gerçeğimizle yüzleşme...
 

Anlamak istiyorum olmuyor. Gerçekten kendimi zorladığım, çaba harcadığım anlar oluyor. Olmuyor, olmuyor yine olmuyor...

Şikayet ettiğimiz şeylerle, yaşadıklarımız bir birinin aynısı. Ne güzel değil mi? Şikayet ettiklerimiz yaşadıklarımız. Neden yakınıyor, şikayet ediyorsak kendimizi o yakındıklarımızı, şikayet ettiklerimizi yaparken yakalıyorum...

Yalan söylemeyeceksin derken yalan söylüyoruz, Haksızlık etmeyeceksin derken, haksızlık ediyoruz. Söz verip en sıradan sözleri tutmuyoruz. Yardımına koştuğumuz bir daha doğrulamıyor...

Bu ikiyüzlülük değil mi?

Bal gibi de ikiyüzlülük... Türkçe de başka bir izahı ve adlandırılması yok bunun.

Bizi duyan doğrucu Davut sanır. Kimse darılmasın, doğru değiliz. Doğruyuz, çalışkanız palavraları ile bu güne geldik. Geldiğimiz yer de bir şey olsa. Az gitmiş uz gitmişiz. Hepsi hepsi bir arpa boyu yol gitmişiz...

İnanmayanlar, dönüp arkasına baksın...

Cömerdiz, misafirperveriz diyoruz. O da yalan. Yaptığımız kaz gelecek yerden tavuk esirgememek. Bunun adı çıkarcılık olacağına bizde cömertlik olmuş.

İşin kötüsü; buna bir de kendimizi inandırmışız...

Kimle konuşsanız; bir insan sevgisidir sel olup gidiyor. Önüne geçseniz Alim Allah alır götürür.

Götürüyor da...

Eşitlik, ya adalet dediğinizde; hırsızlıkta kirlenmiş elini uzatıp beş parmağın beşinin bir olmadığını gösteriyor...

Hemen diyeyim: “Beş parmağın beşi bir mi” diye soranlar, en palavracılar... Çaldığı minareye kılıf diken acemi terzi hepsi...

Başbakanın diline pelesenk olmuş iki dize var. Yunus Emre'den... Her konuşmasında olmasa da sık sık okuyor. “Yaratılmışı severiz/ Yaratandan ötürü.”

Aman ne güzel. Ne güzel... Mest oluyoruz…

Ne saf ve yalın bir ifade ediş biçimi değil mi?

Bu dizeler ayrımcılığı ret eden, insan severliğin son derece rafine bir ifadesi gibi geliyor size...

Ama değil...

Bu Yunus dizelerinde ifade edilen insan değildir. En azından yalnız insan değildir. Yaratılmış olanın hepsidir. İnsan burada yaratılmış olanlar içindeki küçük bir unsurdur. Bu dizeler insan sevgisini anlatmaktan çok yaratanın büyüklüğü ve gücünü ifade ediyor.

Biraz daha derinleştirdiğimizde maddi olanın bir anlam ifade etmediğini, esas olanın manevi olan, yaratan olduğu sonucuna varırız...

İnsan gibi diğer yaratılmış olanların yaratandan dolayı ikincil bir değeri ve önemi var. Yani onlara olan sevgi yaratana olan sevgidir.

Daha yalın ve açık söyleyecek olursam; insanı insan olduğu için sevmiyoruz. O tanrı tarafından yaratılmış olduğu için sevilesidir...

Onun, başkaca bir kıymeti harbiyesi yoktur...

Ancak siyasetin, siyasetçinin insan sevgisinin böyle mistik, romantik bir sevgi olması çok da kıymetli bir şey değildir.

Gerekli hiç değildir...

Bu dizeler Yunus'a ne kadar yakışıyorsa bir siyasiye o kadar yakışmıyor...

Siyasetin, siyasetçinin insan sevgisi insanları için yaptığı ile ölçülür... İnsanına layık gördüğü yaşam, emekliye, memura ve işçiye sağladığı yaşam koşulları ile ölçülür...

Gerisi lafı güzaftır...

Hasan Kaya

www.noktahaberyorum.com

 
Toplam blog
: 65
: 1019
Kayıt tarihi
: 11.09.09
 
 

Mart 1959 Erzincan doğumlu, İzmir de yaşıyor.. ..