Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '11

     
    Kategori
    Futbol
     

    Gerçeğin peşinde koşma zamanı

    Gerçeğin peşinde koşma zamanı
     

    Futbolun resmi.


    6-7 yaşlarında amca oğlu götürmüştü ilk futbol maçına. Küçücük yüreğim kıpır kıpır, tribünlerde ki coşkuyu yaşadığım andan beri taraftarlığın nasıl bir şey olduğu konusunda fikir sahibi olmaya başlamıştım. Amcaoğlu BJK'li idi. Maç, Beşiktaş-Adanaspor maçıydı. BJK 4-0 kazanmıştı. Gazetelerin spor sayfalarında boy boy resimlerini gördüğüm futbolcuları canlı izlemiş, muhteşem Beşiktaş tarftarını ve efsane futbolcularını o gün tanımıştım.. Sanlı, kör Tuğrul, Vedat ve ilk golünü o gün atıp sevinç gözyaşları döken Miliç, bütün gerçeklikleriyle karşımdaydılar. 

    Galatasaraylıydım, Babam defalarca Metin Oktaydan bahsetmiş onun ne kadar iyi bir insan olduğunu anlatmıştı.. Daha sonraki yıllarda çok kez GS'nin maçlarını izlemiştim, Gökmen, (şimdi TV'de saçmalıyor) Büyük kaptan Mehmet (Ördek mehmette denirdi). Çilli Mehmet, Metin Kurt gibi isimler. Gazetelerdeki siluet lerden öte benim için birer gerçekti artık.. Futbol ne kadar gerçekse bu futbolcularda o kadar gerçekti. Taraftarlar gerçekti, takım sevgisi gerçekti, tribünlerdeki coşku ve yeşil çimler gerçekti. Sonraki yıllarda yine bir çok efsane oyuncu, Bülent Korkmaz, Cüneyt Tanman, Tugay Kerimoğlu, rakiplerden BJK'li Metin-Ali-Feyyaz, FB'li, unutulmaz 2-2'lik maçtaki golü atan Antiç, Engin Verel, Rıdvan, Oğuz vb. ler diğer gerçekler gibi girdiler futbol yaşamına.. Bu gerçekler içinde 14 yıl şampiyonluk görmeden tribünlerdeki yerimi aldım. Bir kez bile takımımın futbolcusunu yuhlamadan, hocalarına istifa diye bağırmadan, gelen gerçek Şampiyonluğu kutladım. 

    Sonra yıllar geçti. Futbol büyük Endüstri haline geldi. Milyon dolarlar havalarda uçuşmaya başladı. Reklam gelirleri TV yayın gelirleri diğer gerçekler gibi girdiler futbol dünyasına. Artık ortalıkta bahisler (ona bağlı olarak hileler) konuşulmaya, mafya'lar kulüp yönetimlerine girmeye başladı. Artık, 2.lik başarısızlık diyen (Adnan Polat gibi), kazanmak için soyunma odaları basan, (Aziz yıldırım gibi) başkanlarımız, 'Vur kır parçala- bu maçı kazan' diyen taraftarımız olmuştu. Şiddet futbolumuzdaki bir diğer gerçekti. İnsanları yaralayan, tribünlerde küfür edenleri emniyet görmüyor, yönetici duymuyor, bunca yanlışa kimse işaret etmiyordu. Artık ligimizde kaliteli futboldan eser kalmamış, bir kördöğüşü itiş kakış ve gerilim yeni 'gerçek' lerimiz olmuştu.Ve bir pazar sabahı Türk futbolu üzerindeki bu kara bulutların dağılacağı umudunu yeşerten, bir operasyon başladı. Yıllardır herkesin bildiği, ancak kimsenin, bırakın dokunmayı konuşmaya bile gerek duymadığı 'şike' olayı gündeme bomba gibi düştü. Acaba bizdede bir temizlik yapılacakmıydı.? Şaibeler ortadan kalkıp dürüst bir mücadele ortamı oluşacakmıydı? Deliller kuvvetliydi. Telefon kayıtları, resimler, sonuçlar ortadaydı.. Bunca insanı tutuklanmaya götürecek derecede bir ciddiyet vardı olaylarda. Ama, TFF'na bunlar yetmedi. Belge yok dedi. Lig aynen devam edecek dedi. FB-BJK süper kupa oynayacak dedi. (Bu satırları yazarken BJK yöneticisi ve hocasıyla, İBB Spor futbolcuları tutuklandı). Şimdi lig'de şike yaptığı şüphesi olan FB ile, kupada şike yaptığı şüphesi olan BJK maçı yapılacak. Bu maçı gönül rahatlığıyla ve yazının başındaki futbol gerçekliğiyle izleyebilecek kaç kişi var?. (Şaibelerden sonra sokaklara dökülüp, adı geçen kişileri savunan zavallıları saymazsak, ki onlar, 'kazan da nasıl kazanırsan kazan' zihniyetinin ürünüdürler), bu komediyi izleyecek kaç kişi var.? 

    Diyelim lig başladı FB'nin maçlarını midesi ağrımadan gönül rahatlığıyla, futbolun gerçekleriyle izleyecek (metristekileri saymazsak!!) kaç kişi var.? Atılan goller sonrası bunun ne kadarı gerçek soruları sormadan bu maçları izleyecek kimse varmı:? Yıllardır bu şike olaylarını herkes bilir, konuşur. Kulüpler birliği herhalde bilmiyor, tavrını (lig tv'yi kurtarmak için) olayın geçiştirilmesinden yana koyabiliyor. Oluşturulan sahte sonuçlar ile sahte şampiyonları onaylıyor. Çünkü, yıllardır bu sahtekarlığın bizzat içinde. Eğer gerçekten bir temizlik operasyonu yapılabilse ortada takım kalmaz. Bu da futbolun acı gerçeği. Bu gün FB düşerse lig tv batar diyenler, unutmasınlar ki, bu lig şaibelerin gölgesinde başlarsa, asıl o zaman sadece lig tv değil, onunla birlikte çok şey batar. Şaibeli bir ligi hangi tarfatar izler o zaman görürsünüz.Gerçek sevgiyle takımını destekleyen tüm futbol severler, gerçek skorlar, gerçek şampiyonluklar, gerçek yöneticiler ve futbolcular ile mümkündür., Futbola olan sevgimizi devam ettirmek için, sahte sonuçlar peşinde koşup, önce kendi taraftarlarını kandıran, kendi hocasına ve futbolcusuna güvenmeyen, onların emeğini heba edenlerle yollarımızı ayıralım. Futbolumuzu saf ve temiz duyguların yaşandığı kendi gerçekliğine döndürmek en önemli görevimizdir. Tüm spor kamuoyu, taraftar gurupları bunun için çalışmalıdır. 

    GÜN, SAHTE SONUÇLAR YARATANLARIN DEĞİL, GERÇEĞİN PEŞİNDE KOŞMA GÜNÜDÜR... 

    Bunun için bir parça dürüst olmak yeterlidir.. 

    Saygılarımla... 

    Erol Erdim. 

     
    Toplam blog
    : 1
    : 431
    Kayıt tarihi
    : 16.07.11
     
     

    Lise mezunuyum. Siyasetle ve sporla ilgileniyorum. Atletizm antrenörlüğü ve spor yorumculuğu yapmakt..