Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '13

 
Kategori
Sosyoloji
 

Gerçeğin üstündeki kaygan deri

Şimdi de Necip Fazıl Kısakürek'in, Adnan Menderes'e mektupları gazete manşetlerinde 2013'ün ilk haberleri olarak yer almaya başladı.

Adnan Menderes'in Yassıada'da yargılandığı "örtülü ödenek" dosyasına ilişkin belgelere ulaşan gazeteci Abdullah Kılıç, ünlü gazeteci ve yazarların Menderes'e yazdığı; bazen yalvaran, bazen üstü kapalı tehdit içeren mektuplarını yayımladı.

Abdullah Kılıç'ın haberine göre Necip Fazıl, Başbakan Menderes'e "Benim yaptığımı yapanlara hükümetler ve rejimler servetlerini ve nimetlerini yağdırır" dediği bildiriliyor.

*

İşte NECİP FAZIL gerçeği: Gerçekler ortaya çıktıkça maskeler düşecektir. Bundan birkaç yıl önce CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI  adlı kitabında NECİP FAZIL'ı "açıkça" yazdı ve kendisinin "Atatürk ve Cumhuriyet" tarihi konusundaki yanlışlarına tek tek yanıt verdi Sinan Meydan...  Şimdi görülüyor ki Necip Fazıl bu işleri MENDERES'e ve DP'ye yaranmak için PARA KARŞILIĞI yapmış. Atatürk'ü ve Cumhuriyeti gözden düşürmek için parayla hükümete de satmış.

Sinan Meydan, aynı zamanda paylaşıma açık olarak facebook sayfasından da veriyor erken dönem Cumhuriyet Tarihi araştırma sonuçlarını... Belgeleriyle birlikte açıklandıkça "gerçeğin üstündeki kaygan deri" de işte böylece bir-bir, gün yüzüne çıkıyor. Çıktıkça da "neden gerçeğin üstü örtülmeye çalışıldığı" ve bunun kimlerin işine yaradığı da anlaşılıyor elbet! ...
*

"Şimdi bu ne demek?" diye düşünülebilir; hemen söyleyelim:
Diğer taraftan, Hasan Basri YILDIRIM’dan aldığım ekli belgeyi de değerlendirerek şunu anlıyoruz; 
(Eğer isteyen varsa, gidip ABD Ulusal Arşivinde "Vahdettin's Letter to the President of U.S.A" 86700/1788 numarada kayıtlı bu belgeyi 3 sent verip alabiliyormuş.)
Bu belge "Emperyalistten, yardım dilenmekten başka bir şey değil!"
Evet, belge işte tam da bunu anlatıyor.
*
Bakın bakalım kimmiş Emperyalizmin oğlu!
Eğer hâlâ Türk Tarih Kurumu veya benzerleri "hakikatin üstüne kaygan bir deri" tutuyorlarsa bu ancak Kazım Karabekir Paşa'nın anılarına sarılarak, bugün "maden bulmuşçasına" Büyük Milletimizin dünya üzerindeki en haklı, en onurlu İstiklal Savaşını "yok" sayıp, tarihin kesinleşmiş kararını yeniden duruşma salonlarına almak isteyen günümüz Mustafa Reşitlerinin ve onun izinde Batılı emperyalistlerin sömürgeci emellerini şahsi çıkarlarıyla birleştirerek sömürüye çanak tutanların işine yarar, öyle değil mi?
*
Yoksa bunların küresel çıkarcılarla birleştirdikleri emelleri;
Mustafa Kemallerin ve İstiklal Savaşı kahramanı ninelerimizin, dedelerimizin alın terlerini ve tertemiz kanlarını Anadolu ve Rumeli topraklarıyla yoğurarak kazandığımız istiklalimizi ve Cumhuriyetimizi lekeleyebilir mi?
Hayır, asla!..
Tüm yüreğimle söylüyorum:
Geleceğin dünyasında nüfusu, toprağı, ideolojisi olan milletler varlığını sürdürebilecektir. Bunun bir şartı, o mazlum milletin gerçek aydınlarının nerede durduğudur.
* * *

Ekte görülen belgeyi veren kardeşimiz Milliyet (blog) yazarlarından Hasan Basri Yıldırım, mektubun çevirisini de veriyor:

"Amerika Cemahir-i Müttefikiye Reisi Mösyo Coolidge Cenablarına"

''Siyasi olayların ve gelişmelerin tüm iç yüzünü, hangi nedenlerden dolayı Saltanat merkezimi geçici bir süre için terk etmek zorunda kaldığımı biliyorsunuz. Bu konuda ayrıntılı bilgi sunmayı gereksiz görüyorum.

"Bu süresiz uzaklaşmanın, babadan kalma sahip olduğum Saltanat ve Hilafet makamından vazgeçtiğim anlamına gelmeyeceği açıktır. Ankara meclisi gibi bir isyancı fitnenin bu konuda alacağı tüm kararların geçersiz olacağını bildiririm. Şöyle ki;

"İslam Hilafetinin Osmanlı Saltanatı'ndan soyutlanması ve ayrılması ve Hilafetin tümüyle kaldırılması dini, kavmiyeti, vatanı belirsiz ve karışık askerlerden ve öteki sınıflardan oluşan küçük bir şer zümresinin kısmen zorla ve kısmen bilgisizlik ve gafletle yönlendirdiği beş-altı milyonluk Türk kavminin yetki alanı içinde değildir.

"Bu ancak tüm islam dünyasınca atanan uzman kişilerden oluşan bir meclisin toplanması ve tüm din bilginlerinin ortak kararı ile çözümlenecek büyük bir evrensel sorundur. islam bilginlerinin bildiği üzere şeriata aykırı kararlar herhangi makamdan olursa olsun sonuçsuz kalmaya mahkumdur.

"Bundan başka bu durumun, içinde bulunulan koşullarda islam dünyasında sonuçları pek vahim olabilecek büyük bir heyecana yol açacaktır. Ayrıca gelişmiş ülkelerin iç güvenliklerine de büyük bir etki yapacaktır.

"Hanedanımın ileri gelenleri aleyhinde Ankara meclisi tarafından kabul edilen sürgün ve kovma, emlakine ve bireysel mallarına el koyma gibi haksız kararları hanedanım bireylerini, insan ve kişilik haklarından soyutlar mahiyettedir.

"Bu konuda yüce kişiliğiniz ve cumhuriyet hükümetiniz tarafından olanaklar ölçüsünde yapılabilecek yardımları pek değerli sayacağımı açıklamaya gerek yoktur. Bu vesile ile sağlıklı olmanızı yüce haktan niyaz eylerim.''

"13 Mart 1923. Mehmed Vahideddin"

* * *

İşte böyle; hakikatin üstüne kaygan bir deri çekilmiş gibi gizlenen belgeler bir bir ortaya çıktıkça gerçekleri de bir bir göreceğiz, kuşku yok!...

 
Toplam blog
: 276
: 1102
Kayıt tarihi
: 19.11.12
 
 

Evli, 2 evlat babası, 1965'te doğdu, inançlı, müziksever, insansever, yurtsever, iyi yüzer, ünive..