Gerçek aşkı nasıl anlarız?

Genç delikanlı sevgilisiyle beraber motosikletiyle dolaşıyormuş.

 

Delikanlı motosikleti çok hızlı kullanıyormuş. Sevgilisi delikanlıya:

 

-Aşkım, ne olur biraz yavaşla, çok korkuyorum! demiş.

 

Delikanlı:

 

-Aaaa aşkım, hiç olur mu, bak ne kadar eğlenceli! demiş.

 

Kız bir daha:

 

-Aşkım ne olur yavaşla, deyince...

 

Delikanlı:

 

-Bana bir kere sarıl, korkmazsın, diye kızı ikna etmeye çalışmış. Kız sarılmış ama delikanlı hala hızlı gidiyormuş.

 

Kız bir kez daha:

 

-Aşkım ne olursun dur artık! demiş.

 

Delikanlı:

 

-Tamam; ama beni çok sevdiğini söyle demiş.

 

Kız haykırmış:

 

-Seni çok seviyorum aşkım! Ama delikanlı gene durmamış.

 

Kıza:

 

-Şu kafamdaki kasketi çıkarır mısın, beni çok rahatsız etti, sen tak, demiş.

 

Kız da itiraz etmeden kasketi takmış. Bir vakit sonra, gazetelerde şöyle bir haber çıkmış :

 

“Motosiklet fren arızası nedeniyle bir binaya çarptı. Üzerindeki iki kişiden sadece biri kurtuldu’’

 

Gerçek ise şöyleydi: Yolun yarısında delikanlı frenlerin bozulduğunu anlamış, ama bunu sevdiği kıza belirli etmek istememişti. Bunun yerine kızdan kendisini sevdiğini söylemesini ve ona son defa sarılmasını istemiş. Sonra da kendi ölümü pahasına, kızın kasketi takmasını ve hayatta kalmasını sağlamış. 

 

Delikanlı ile genç kızın hikâyesi böyleydi. Peki, sizin bu anlamda bir hikâyeniz var mı? Gerçek aşkı yaşadınız mı ya da yaşıyor musunuz?

 

Sizin için fedakârlık yapacak biri var mı? Gerçek anlamda uğrunuza canını bile verecek bir seveniniz var mı mesela?

 

Nerde öyle biri, der gibisiniz sanki. Madem öyle biri hayatınızda yok, peki bunun nedenini hiç düşündünüz mü? Tabi ki bunun nedeni ortada gerçek bir aşkın olmayışı. Sizi gerçek manada her şeyinizle seven birisi emin olun sizin için her fedakârlığı da yapacaktır. Acınızı, sevincinizi paylaşacak, sizi mutlu etmek için elinden geleni fazlasıyla yapacak, hatta sizi kaybetmemek için her gün size yeniden âşık olacaktır.

 

Dilerseniz gerçek aşk nasıl olurmuş, bununla ilgili birkaç örnek verelim.

 

İşte gerçek aşk göstergelerinden bazıları:

 

 Başınız sıkıştığında ilk aklınıza gelen onun koruyucu omuzlarına ihtiyacınız olduğuysa.

 

Gecenin bir yarısı, sadece sizi sevdiğini söylemek için telefon ediyorsa.

 

Ne kadar saklamaya çalışsanız da, bugün sizin için kötü giden bir şeyler olduğunu fark ediyorsa.

 

Annenizle ya da kardeşinizle sevgi dolu bir ses tonuyla konuşuyorsa ve ailenizi ziyaret etmek istediğini kendisi sizden istiyor ve onları ağırlamaktan ya da onlarla bulunmaktan memnun oluyorsa.

 

Arkadaşınızla tanıştığında onu sırf sizin arkadaşınız diye önemsiyorsa.

 

Yeni tanıştığınızda arkadaşlarına ve ailesine sizden bahsedip sizi onlarla tanıştırmak için can atıyorsa.

 

Sizinle kendi iş yerinde ve kendi ortamında görüşmekten çekinmiyorsa.

 

Şivenizle, işinizle, ailenizle, kilonuzla, oturduğunuz semtle, kıyafetinizle dalga geçmiyorsa.

 

Başarınızla gurur duyup yenilginizi size unutturuyorsa.

 

Sizi en zor anınızda yalnız bırakmayıp canı pahasına da olsa yanınızda olduğunu gösteriyorsa.

 

Henüz evlenmeden çocuk isimlerinden bahsetmeye başladıysanız.

 

Size durup dururken çiçek alıyorsa.

 

Vakitli vakitsiz sizi arayıp ne kadar özlediğini söylüyorsa.

 

Sizi görmek uğruna patronuna, ailesine, arkadaşlarına yalan söylemeyi bile göze alıyorsa.

 

Sizi kusurlarınızla ve hatalarınızla da seviyorsa.

 

Her halinizi çok beğeniyorsa.

 

Hastalandığınızda sizin için dua edip başucunuzdan bir an dahi ayrılmıyorsa.

 

Siz hasta olduğunuzda ya da ölüm aklınıza geldiğinde yokluğunuzda nasıl edeceğini düşünüp o an gözünüzden yaş geliyorsa.

 

Ütünüzü yapıyor, kravat seçiminizde size öneride bulunuyor ve sevmediğiniz yemeği önünüze koymuyorsa.

 

Siz yokken başkaları yanında sizin hem avukatınız, hem anneniz hem de babanız oluyorsa.

 

Sürekli sizi düşünüyor, sizi merak ediyor ve sizin için endişeleniyorsa.

 

Onunlayken vaktin nasıl geçtiğinin farkında bile değilseniz ve zamanın geçmesini istemiyorsanız.

 

Onu sürekli arzuluyor ve özlüyorsanız.

 

Onunla ileriye dönük hayaller kuruyorsanız.

 

Ona her anlamda güveniyorsanız.

 

Eski sevgiliniz aklınıza geldiğinde yabancı bir kimseymiş gibi anımsıyorsanız.

 

Size her gün "Sevgililer Günü"yse; sevgiliniz size gerçekten âşık demektir...

 

Eğer bu saydığımız aşk göstergelerinden en az yarısı bile sizin aşk hikâyenizde varsa yaşadığınız aşk gerçek aşktır ve sizi seven gerçekten seviyor demektir. Eğer bunlar yoksa ilişkinizde gerçek anlamda sevgi ve aşk da yoktur. Bu olmadığı için de kalbiniz hep gerçek aşkın peşinden koşacaktır, tâ ki bir gün onu bulana dek…