- Kategori
- Güncel
Gerçek barış bizim devlet gibilere asla gelmez
Gerçek barış bizim gibilere asla gelmez
Çünkü bizim devlet olsun Rusya devleti olsun
Bunlar ‘gaza gelen’ devletler
Bunlar durmadan emperyalizmin ekmeğine yağ sürüyorlar
Göreceksiniz bunların hiçbir eylemi kendilerine yaramayacak
Rusya olsun Türkiye olsun emperyalizmin kılıcını sallıyorlar habire debire
Bakıyorum da şöyle bir
Devlet ileri gelenlerine örneğin Cumhurbaşkanına Başbakana
Üzülüp kalıyorum ya
Oysa açık bir gerçek ki bugünlerin karanlığını
Ancak ve ancak samimi barışseverler aydınlığa dönüştürebilirler
Bunun için öyle bağırıp çağırmaya gerek yok hem de hiç yok
Ülkeyi daha da germekten çekinmeyenler
Ancak ülkemiz üzerinde oyun oynayanların ekmeğine yağ sürerler
O kadar
Yapılacak iş akıl ve bilimin önderliğinde samimiyetle çalışmak
Ve barış denilen o “Nazlı kuşu” yuvasından alıp
Ülkemiz semalarına uçurmak
Ben bu konuda aşağıda anlattım anlatacaklarımı buyrun okuyalım
“BEN BİR BARIŞ MİSYONERİYİM
Ben bir barış misyoneriyim
Misyonum barış yaratmak barışı yaşatmak
Durmadan
‘Barışı bana bırakın’ diye seslenişim
Bunun içindi işte
Misyonum gereği
Herkesi can kulağıyla dinlerim önce tek, tek
Haklı haksız demeden
Düşünürüm sonra
Akıl süzgecinden geçiririm öğrendiklerimi
Maksadım haklıyı haksızı aramak değil
Maksadım yaklaşım noktasını saptamaktır sadece
Yani herkese insanca yaklaşmak
Bilirim ki barışı bozdu diye
Hemen insana
İnsanlık saflarından saptın denemez
Asla bu asla
Barış insani gereksinimlerle gelir her şeyden önce
Yaşama gereksinimi
Güvenlik gereksinimi
Sevilme gereksinimi
Statü edinme gereksinimi
Ve hepsinden önemlisi
Kendini özgürce ifade etme gereksinimi sağlanırsa
Her insan barışa yakın durur
İstinasız her insan bu temel gereksinimler
Çerçevesinde insanlığını sürdürürler işte
Barış arayan birisi tarafsız olacak ilk önce
Hem bir tarafa yakın olup
Hem barış aramak olmaz olamaz
Çünkü yanlı insanın
Yanlı olduğu hassasiyetleri vardır
Onlarla ilgili konuşulur konuşulmaz
O hemen basar fırçayı
Al sana kavga
Al sana ayrışma
Al sana bölünme parçalanma
Yıl 1980
Aydın Germencik Lisesinde
Müdür olarak göreve başlıyorum
Solcu sağcı kavgasının ortasına düşüyorum
Barış misyonumu devreye sokuyorum
İlk yıl içinde ortalık yumuşuyor
Ondan sonraki yıllar içinde
Selamlaşma başlıyor
Birlikte çay kahve içmeler sohbetler oluşuyor
Daha da ilerisi şakalaşmalar yapılır oluyor
Bu barışı işaret ediyor
Ve bir gün bir solcu öğretmen odama geliyor
Müdür bey
Ben solcu öğretmenler adına geldim diyor
Buyur hocam nedir istekleri diyorum
Biz sana teşekkür ediyoruz
Bizi barıştırdın mutlu kıldın
Eskiden birbirimizin yüzüne bakmazdık
Bugün ise oturup çay kahve içiyoruz
Daha da önemlisi şakalaşıyoruz diyor
Çok teşekkür ederim hocam diyorum
Ve öğretmenin yanaklarından öpüyorum
Şöyle diyorum sonra ben bir Türk insanı olarak
Devlet-i ebet müddet diyenim
Bunun yolu da
İnsanlarının barış içinde olmalarıdır diyorum
Gözlerim yaşardı yine
O günlerde
Tek bizim okulumuzda gelişti bu durum
Ben bu konuda öncüyüz derim işte
Ve bunun sonucunda Germencik Lisesi
Beş yıl arka arkaya ÖSS birincisi oldu
Ne büyük mutluk
Andıkça o günleri uçuyorum adeta
Kaç tane
Ayrılma noktasındaki çiftleri birleştirdim bu arada
Yazsam destan olur
Misyonumu devam ettirmek en büyük arzum
Onun için söyleyip duruyorum
PKK ile barışta beni görevlendirsin devlet diye
Dinlemiyor yalnız
Dinlemiyor da ne yapıyor
Ayrılık ateşine durmadan odun atıyor
Barış için ilk gerekli olan Duygusal zekâ yoludur
İnsanlarda
Özsaygı sarsıntısı yaratmayacaksın
Özdenetim bunalımı yaşatmayacaksın
Empati yapmalarına fırsat vereceksin
Sorun çözücülüklerine fırsat tanıyacaksın
İşbirliği yapmalarının koşullarını geliştireceksin
Ondan sonra barışı arayacaksın
Ve göreceksin
Barış ateşi sönmemecesine yanmakta
...
Benden bu kadar
Gerisi devlete kalmış artık ya yapar ya da bozar
Saygı ve sevgilerimle