Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '09

 
Kategori
Doğal Tedaviler
 

Gerçek bir iyileşme hikayesi

Gerçek bir iyileşme hikayesi
 

İşte yeni bir hikaye daha... Bu seferki benden. Benim yaşanmış iyileşme hikayem...

4 yıl önce muazzam bir moral bozukluğu yaşamama neden olan bir olay yaşamıştım. Moralim sıfırdı anlayacağın. Biraz moral bulmak için denize girmeye karar verdim. O gün deniz epey dalgalıydı ve kulağıma çok fazla su kaçtı. Su kaçınca, verdiği rahatsızlıktan dolayı suyu çıkartmaya çalıştım. Serçe parmağımla ve kulak temizleme çubuğuyla... Fakat Netice olumsuzdu, su bir türlü çıkmıyordu.

Kulağımın iç kısmı da tahriş olmuştu bu arada. Bir kaç gün sonra iyice sıkıntı vermeye başladı ve sağlık ocağına gittim. Doktor kulağıma gliserin damlatmamı söyledi. Kulağıma kaçan su, kulak kirini kulak zarıma doğru ittirmiş ve ben de kulağımla uğraştığım için kulağımın içi iyice tahriş olmuştu. 3 gün sonra gelmemi ve kulağımı yıkayacağını söyledi. Ben de gittim. Kulağıma koskocaman bir şırıngayla sarı renkli bir sıvı fışkırttı. 2 saniye içinde kafama balyoz yemişcesine tarifi imkansız bir ağrı ve acıyla kıvranmaya başladım ve aynı anda gözlerimden yaşlar boşandı. Doktor da korktu. Kulağımdan ve burnumdan kan ve iltihap akmaya başladı.

Tıp fakültesi acile gitmek zorunda kaldım çünkü beynime hava giriyormuş hissine kapıldım. Elimdeki mendili kulağımdan çekemiyordum. Normal tabii...Kulak zarı diye bir şey kalmamış kulağımda. Ameliyata alınırken kulak zarımın tamama yakınının doktorun kulağıma sıktığı sıvı sayesinde yırtıldığını öğrendim. Ameliyatta kulak zarımın yırtık parçalarını silikon ile yapıştırmaya çalıştılar ama çok zordu bu. Kulağım iltihap içindeydi ve zar berbat şekilde yırtılmıştı. Zaten ameliyat olduğum günün gecesi silikon parçaları iltihapla beraber dışarı aktı.

Ertesi gün doktor bana yeni bir ameliyat olmaktan başka çarem olmadığını söyledi.Geçirdiğim ameliyatın hiç bir faydası olmamış. Bu seferki ameliyat 15 gün sonra narkoz altında gerçekleşecekti ve diz kapağımın yanından bacağımı kesip, bağ dokusu parçası alacaklardı ve bu parçayı kulak zarıma yama yapacaklardı. Yalnız kulağımdaki iltihap kurumuyordu bir türlü. Bu yüzden 15 gün sonra ameliyat olacaktım. Yani iltihabın kuruması bekleniyordu. Kulak zarıma bir an önce yama yapmaları gerekiyordu çünkü;menenjit (beyin zarı iltihabı) geçirebilirmişim.

O kadar korkmuştum ve üzülmüştüm ki, bağıra bağıra ağlamak geliyordu içimden. Hayatımda ilk kez narkoz alacaktım ve birilerinin eline bedenimi ve ruhumu teslim edecektim. Kesilip biçilmek istemiyordum. Tarifi imkansız bir korkuydu bu... Eve gittim ve kara kara ne yapacağımı düşünmeye başladım. Tabii söylemeden geçemeyeceğim: Ameliyat olduğum günden beri , her 2 günde bir kulağımın içindeki iltihaplar büyük bir acı yaşamama neden olacak bir şekilde temizleniyordu. Hemen hemen yarım saat sürüyordu bu iş. Tabii kutu kutu antibiyotik de cabası.

Neyse, evde kara kara düşünürken, her gün yapmakta olduğum gibi meditasyon yapmaya karar verdim. Meditasyondan sonra da iyice rahatladığım ve sakinleştiğim için hayal kurmaya başladım. Aslında bilinçli olarak değil de, uzun süredir çektiğim acılar ve iyileşmeye duyduğum özlem yüzünden hayallere daldım diyeyim.Hayalimde, doktora gittiğimi ve doktorun beni muayene ettiğini ve yüksek sesle " Bu bir mucize, kulak zarın tamamen iyileşmiş ve kendini yenilemiş! Kulağındaki iltihap da geçmiş! Nasıl oldu bu? "diye sorduğunu hayal ediyordum. Sonra hastanenin bahçesinde sevinç çığlıkları attığımı, eve gidip aileme sarılıp bunu kutladığımızı vs, vs... 15 gün boyunca meditasyon, dua ve hayaller beni ayakta tuttu. Yatamıyor, uyuyamıyor, banyo yapamıyordum. 40 derece sıcaklıkta çok zordu buna dayanmak...

Sonunda ameliyat öncesi muayene günü gelip çattı. Kalbim dışarı fırlamak üzereydi doktorun geri yatabilen koltuğuna oturduğumda. Mikroskobun altında epeyce uzun bir süre inceledi kulağımı ve kulak zarımı ve işini bitirdiğinde şunları söyledi: "Kulağındaki iltihap tamamen geçmiş ve kulak zarın kendini yenilemiş, sıfır kilometre bir kulak zarın var artık. Ameliyata gerek kalmadı. Geçmiş olsun. " Evet, sanki zaman durdu, ben sersemlemiş gibi hissediyordum kendimi. Duygularımı tarif edemem sana. "İşte bu, harikayım ya! Başardım işte! Yaşasın, yaşasın!!! " şeklinde içimden haykırıyordum sadece.

Tıbben mümkün olmaması , gerçekte de mümkün olmadığı anlamına gelmezmiş demek ki... Ben bu yaşadıklarımdan bunu öğrendim. Birisi sana bir şeyin mümkün olmadığını söylerse, bu onun sınırlı düşüncelerine ve bilinçaltındaki inançlarına göre mümkün değildir. Kendini sınırsız bir okyanus olarak düşün.

Herhangi bir hastalığın senin bedeninde kalması için tek neden onu bir anda geçirecek gücün senin tam içinde olduğuna inanmamandır. Benim hikayemde, ben hayal ederek ve hayalimdeki iyileşme olayının hazzını hissederek, sanki gerçekten iyileşmişim gibi bir sinyal yolladım bedenime. Bilinçaltım hayalle gerçeği ayırt edemediği için bu hayali iyileşmeyi gerçek zannetti. Yani bedenime bilinçaltım vasıtasıyla bir nevi iyileşme emri verdim ve iyileştim.

Artık içindeki harika ve sınırsız iyileştirici, onarıcı güce inanıyorsun değil mi? Başka gerçek hayat hikayeleri ile tekrar birlikte olacağız. Bu arada sen, önemli ve bu dünyada eşi benzeri bulunmayan harika bir insan olduğunu biliyor muydun? Neyse bilmiyorsan bile öğrenmiş oldun. Hoşçakal. Sevgiler...

Zehra Teylik

http://gozleriniiyilestirebilirsin.blogspot.com/

 
Toplam blog
: 14
: 3616
Kayıt tarihi
: 26.01.09
 
 

Yerli ve Yabancı eğitmenlerle Meditasyon - Yoga - Nefes Teknikleri çalışmaları yapan Zehra Teylik bi..