Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '07

 
Kategori
Sinema
 

Gerçek dedikodu

Gerçek dedikodu
 

Bir gün yakışıklı , bir o kadar da çekici bir adamla tanışsanız ve adamın hem anneannenizle, hem annenizle birer gönül macerası yaşadığını öğrenirseniz, arkanızı dönüp çeker gider miydiniz?

Ya da adamın etki alanına girip, biraz da sizi saran yasaklılığın , olamazcılığın cazibesine kapılıp ufak bir macera yaşamayı mı arzu ederdiniz?

Yok olamaz öyle bir şey demeyin, ya da bizim topluma çok ters bunlar da diye düşünmeyin zira bunun gibi olmasada daha garip olaylar az da olsa olabiliyor.

Ben sadece soruyorum cazibeli bir adam, geçmişte anneannenizin genç sevgilisi, sonra annenizin kavuşamadığı aşkı, sizin gerçek aşkınız olabilir mi?

Çok aşmış bir durum değil mi?

Düşünsenize aile yemekte bir arada , anneanne, anne, baba, çocuk ve damat.Ama damat ailenin bütün kadınlarıyla aşna fişne olmuş küçük kızkardeş dışında…Onun da yanına bile yaklaşamıyor ..

Bu durumu Amerikalı senaristler bile kabul edememiş olacaklar ki ‘Gerçek Dedikodu’filminde damat adayını ailenin gözde erkeği Beau (Kevin Costner oluyor) yerine gelinin uzatmalı erkek arkadaşını yapıvermişler.

Geçenlerde izledim bu filmi.Başrolde Jennifer Aniston, Kevin Costner , Shirley McLane oynuyor.Çok eğlendiğim sahneler de oldu filmde ama genel olarak işlediği konuya takıldım.

Babasına benzemediği için gerçek babasının annesinin herkeslerden gizlediği aşığı olduğuna inanan Sarah, ne yapar ne eder onu bulur .Evlenmekten korkup , heyecan arayışına da girince kendini adamın kollarına atıverir.Tabii babası olamayacağının garantisini de alarak.Anneanne torunun aynı isime aşık olduğunu anlayınca, bu işin olmaması gerektiğini anlatmaya çalışır.Konuştukça eski defterler açılır ve Sarah uzatmalı avukat sevgilisiyle gerçekten evlenmek istediğini fark eder.

Film bu şekilde işleyedursun ben hala şu anneannenin sevgilisi konusuna takıldım kaldım bi kere.

Ya Sarah avukat sevgilisi yerine Beau ile birlikte olmak istediğini fark etseydi ne olacaktı?

Bir yanda aileden kesinlikle kabul görülemeyecek bir damat adayı , diğer yanda mutlu olma fırsatı.

Aile eğer bir damat adayını onaylamazsa görüşmek bile zülüm haline gelir çoğu zaman.Müdahaleler, cezalar, tehditler, restleşmeler…

Her ne kadar Sarah örneğinde durum biraz midesizlik gibi gözükse de gerçekten mutlu olunma fırsatı varken , sırt mı çevrilmeli?

Aşk içinde biraz da bencillik yok mudur?

Etik çatışmalar, yanlışlıklar yaşandığında söz konusu kendi mutluluğumuz aşkımız olduğunda ne yaparız acaba?

Tercih yapmak zorunda kalsak, ailemiz mi olur, aşkımız mı?

Herkesin kafasını karıştırdım değil mi?

Benim de karıştı zaten.

Bu arada bi yerlerde denk gelirse iyi vakit geçirmek için izlenecek bir film, ’Gerçek Dedikodu’.

Bir de benim gibi saçma sapan konulara takılmak isteyenler için ideal.

Itır Arayıcı

Not:Resim www.ntvmsnbc.com’dan alınmıştır.

 
Toplam blog
: 50
: 2013
Kayıt tarihi
: 23.01.07
 
 

Eski reklamcı, hatta her daim reklamcı, geyik, kokoş, alışverişkolik, biraz uçuk, bir zati-muhteremi..