Gerçek Deniz feneri

Fenerbahçe aldığı saha sonuçlarının etkisiyle dipsiz bir kuyuya doğru hızla ilerlemeye başladı. Ben ve benim gibi düşünenler yönetimi, başka bir kesim hocayı ve futbolcuları suçlamakta ama çözüm yolu üreten çok fazla ses çıkmamakta.
Birinicisi futbol iyi futbolcularla oynanır. Kadronuzu bir önceki sezonun eksikliklerine göre kurar güçlü olduğunuz yerleri muhafaza edersiniz. Bizde ise bunun tam tersi son yıllarda elde ne kadar iyi oyuncu varsa para vermemek için kaybedilip yerlerine fonsiyonsuz oyuncular transfer edildi. Burda tepkimiz Rüştü, Tuncay, Aurelio, Anelka, Appiah niye gitti değil yerlerine niye onların kalitesinde kimse alınmadığıdır.

Neticede kalesinde her çıkışı hata olan ve bence asla kaleci olmayan, kaleciliği ona 7 yaşında kaleci olmaya başlayan bir çocuğa öğretildiği gibi öğretilmesi gereken bir Volkan, defansında kim oynarsa oynasın bir maç içerisinde aynı hatayı defalarca yapabilecek kapasitede, kapasitesiz oyuncular, günümüz futbolunda bence en önemli mevkii olan ön liberoda biribirilerine pas vermeleri yasaklansa sahada ne yaptıkları belli olmayan, ayaklarına aldıkları her topu ya birbirlerine ya rakibe teslim eden kaba tabiriyle kazma bile olamayacak yetersizler grubu, kurtarıcı diye transfer edilen ancak her pozizyon sonrası açma germe yapıp her an sakatlanıcağının sinyalini veren hepimizden koyu fenerli Emre, futbol hayatı boyunca hiç bir yere varamayacağına inandığım gamsız, gevşek, bencil kendini futtbolcu olmasına rağmen Michael Jordan sanan Kazım, top ayağındayken nereye çarpıcak diyerek takip ettiğimiz Uğur ve bunlara yakın hatta dahada kötü olan bir sürü oyuncudan bir kadro yapıp başına Aragonesi değil Capelloyuda getirseniz bu durumdan cok büyük farklılıklar olucağını düşünmüyorum.

Bu günden itibaren yapılması gerekenler ise bence ilk etapta her şeye rağmen Aragonesle vedalaşmaktır. Bu kadro saydığım özelliklerine rağmen biraz hocayla frekansı tutsaydı en kötü 4-5 puan geride olur Galatsaray, Beşiktaş gibi zirvede olmasa bile her an patlamaya hazır bir durumda olurdu. Aragonesin elinde malzeme olmaması dışında kendide herhangi bir çaba göstermeyerek her hafta aynı oyuncularla maça başlayıp belirli dakikalarda belirli oyuncuları değiştirerek ve maç sonunda düzelmek için çalışmalıyız demeçlerinde başka herhangi bir şey yapmamakta. Ne kenardan oyuna müdahele etmekte nede belliki idmanlarda bu durumdan kurtulmak için alternatif planlar yapmaktadır. Oyuncularla arasında iletişimsizlik olduğunu anlamak için psikolog olmaya gerek yok. Oyuna gireninde, çıkanında suratından aralarındaki sevgisizlik açıkca belli olmakta.

İkincisi devre arasına kadar sabır içerisinde bu kadroyu izleyip Ocak 1 itibariyle elde ne kadar vasıfsız, işe yaramaz, kabiliyetsiz, gevşek oyuncu varsa ilişkiyi kesip yerlerine bu kulübe yakışan taraftarın sabırla en azından ümit bekleyeceği oyuncular alınmalıdır.

Üçüncüsü devre arasına kadar ne kadar sakat oyuncumuz varsa hep birlikte dua edip düzelmelerini, bıraktıkları formlarıyla takıma dönmelerini beklemeliyiz. Her sakatlananın 2 aydan aşağıya iyileşmediği sağlık ekibiyle bunları görevden gecen seneden beri almayan yönetimi de kutlamadan geçemiycem.

Fenerbahçe için 2000 li yıllarda 2002-2003 sezonundan daha kötü bir sezon kapıya dayanmıştır. Taraftar medenice ölçüyü kaçırmadan tepkisini koymalı ve hakiki Deniz Fenerini yaratanları bu girdikleri yoldan döndürmeye çalışmalıdır. Bütün Fenerbahçe taraftarlarına koca bir sezon boyunca beceriksiz vebeceriksiz olduğu kadar doğru yapıyoruz diyen yönetimine, alzheimerli hocasına ve çoğu yeteneksiz ve işlevsiz kadrosuna tahamül etmesi için sabırlar dilerim.