Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '14

 
Kategori
İnternet
 

Gerçek isimlerle cevap vermek çok mu zor?

Gerçek isimlerle cevap vermek çok mu zor?
 

Bazen yazılanlar, bazılarının hoşuna gitmeyebilir.

Yazılanlar, bazılarının canını içten içe acıtabilir.

Yüreğini yaralayabilir.

Dışarıdan belli etmeseler de, derinlerde bir yer de, yanardağlar gibi fokurdayıp dururlar.

Hâlbuki biraz özeleştiri yapacak olsalar, ne durumda olduklarını bir bilebilseler…

Kendilerini hep tepede, zirvede, ekâbir olarak gördüklerinden, başkalarını kabullenemiyorlar.

Başkalarının yazdıklarına asla ve kata tahammül edemiyorlar.

Müsamaha ve hoşgörüyü asla gösteremiyorlar.

Yıllar yılı bu böyle olmuştur, görünen o ki bu böyle de devam edecektir.

Bazen yazılanlara, yüz yüze cevap veremediklerinden, ancak takma adlarla cevap veriyorlar ve yorumlar yazıyorlar.

Bunu çoğu zaman ve çoğu kişinin yazdıklarına ve çizdiklerine verdikleri cevaplarda ve yazdıkları yorumlarda görebilirsiniz.

Net ortamında yayınlanan birçok yazıya,  takma isimlerle verilen cevapları ve yapılan yorumları okununca, daha da iyi anlaşılabiliyor.

Net ortamında,  takma isimler de neyin nesi kuzum?

Anneniz, babanız, sizlere bir isim vermediler mi?

Malum, her annenin-babanın çocuklarına verdiği o isimlerden hani!!

Hani o nereye ait olduğunun bir göstergesi olan  isimler var ya!!

Hah, işte ondan!!!

Ya da cesaretleri olmadığından olsa gerek, demek ki bazı kişiler, gerçek ismiyle meydana inemediklerinden, ancak … takma isimlerin arkasına sığınarak, bazı davranışlar sergiliyor ve söylemlerde bulunabiliyorlar.

Yoksa, internet ortamındaki  o takma isimler de neyin nesi Hacı!!.

Yoksa öyle bol keseden atıp tutsunlar diye mi yapıyorlar acaba?

Hep merak ederim, insanlar neden takma isimlerle, beyninden ve yüreğinden geçenleri söylerler acaba?

Gerçek isimlerine ne olmuş yani!

Ya cevap verirsin ya da vermezsin, beğenirsin veya beğenmezsin!..

Olumlu olsun veya olmasın, elbette herkesin yazılanlara verilecek cevapları vardır.

Ancak verilecek cevapların usul, edep ve adap kuralları çerçevesinde yapılmalıdır.

Oysaki bazılarında ne edep kalmış, ne adap kalmış, ne de insanî değerler kalmış.

Bu melekeleri, hep kendi tarafına doğru yontarak, kendi duygu ve düşünceleri doğrultusunda değerlendirmeler yaparak, fikrine, zikrine göre cevaplar verebilmektedir.

Olabilir!

Kişinin fikri, zikri, duygu ve düşünce paralelinde yazılan yazılara, elbette bazı cevaplar vermesi kadar doğal bir şey olamaz.

Sorun, o değil elbette!

Sorun, bu yazılara nasıl ve ne şekilde cevaplar verdiğiyle alakalıdır.

Sorun, hangi halet-i ruhiye içerisinde, nasıl davranışlar sergilediğidir.

İnsanın varsa söyleyecekleri (Ki herkesin söyleyecekleri muhakkak vardır) sahte, takma,  müstear isimlerin arkasına saklanmakla değil, gerçek isimleriyle yazılara cevaplar,  yorumlar ve eleştiriler yazmakla olmaktadır.

Bu, o kadar çok mu zor acaba?

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..