Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '11

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Gerçek İslam mı, Amerikan İslamı mı?..

Gerçek İslam mı, Amerikan İslamı mı?..
 

Papa'nın heykeli'nin altında..


Medeniyetler İttifakı, yani Dinler arası diyalog.. 

29 Ekim 2004’te Başbakan RTE ve o zamanki Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Roma’da Conservartori Sarayında Papa Onuncu Innocet’in heykelinin önünde imzaladıkları anlaşma ile yeni AB Anayasa’sını kabul ediyorlar. Bu anlaşmaya göre Avrupa ve dünyadaki anlaşmazlıkların çözümlenmesi için Dinler Arası Diyaloğun güçlendirilmesi ve çelişkilerin giderilmesi gerekmektedir. Bu sürecin işlemesinde iki Eşbaşkan belirlenir. Bunlar RTE ve İspanya Başbakanı Zapetero’dur.  

Dinler arası diyalog yani Medeniyetler İttifakı’nın oluşması ve sorunsuz işlemesi için dinler arası farklılıkların giderilmesi gerekmekte ve bu konuda Eşbaşkanlara büyük görev düşmektedir. Mademki Hristiyanlık, Müslümanlık, Musevilik tek tanrılı dindir. Hepsi Allah’a imanı ön plana çıkarmaktadır, o zaman bu dinler arasındaki farklılaşmaları ortadan kaldırmak gerekmektedir. 

Peki bu farklılaşmaları yaratanlar ve dinler arası çelişmeleri körükleyenler kimlerdir ?. Peygamberler.. 

“O zaman bu peygamberlerin düşüncelerini ve din kitaplarındaki farklılıkları devreden çıkarmak gerekir.” 

Çaba bu yönde olmalıdır. İslamiyet “katı” kurallarından taviz vererek hristiyanlığa, hristiyanlık’ta islama yanaşmalıdır. Tamam da nasıl olacak bu iş.. 

Devreye Fetullah Gülen girmelidir, öyle de oluyor. 

Hoca Efendi’nin telkin ve tavsiyeleri üzerine İmanın 6 şartı neredeyse ikiye indirilmiş ve sadece Allah’a ve Ahiret’e inanmak ön plana çıkarılmıştır devamlı. Oysa Nur Suresi 62. ayet şöyle der. Müminler, ancak Allah’a ve Resülü’ne inananlardır. Yine Fetullah Gülen “Hoşgörü ve Dialog İklimi” başlıklı kitabında şöyle demektedir: Kur-an’daki Hristiyanlar ve Yahudiler için indirilmiş ayetler çok serttir. Bu sert ayetler bu güne değil 1400 yıl öncesine aittir. Orada kalmıştır. Orada kalmalıdır. Yani bu ayetlerin zamanı geçmiştir, bu ayetleri rehber alarak hristiyan ve yahudi kardeşlerimizi kırmayın Medeniyetler İttifakına zarar vermeyin.. Ama bakın Fatır Suresi 43.ayet ne diyormuş: Allah’ın kanunlarında asla bir değişme olmaz, asla bir sapma olmaz. Yine Bakara Suresi 85. ayet: Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar mı ediyorsunuz. Diyor.. 

Sebahattin Önkibar’ı bilirsiniz yakın zaman kadar Yeniçağ gazetesinin yazarı idi şimdi orada yazmıyor. Sebep: Hz. Muhammetsiz İslam olur mu?. başlıklı yazısının taşra baskısında yayınlanması büyük şehirler baskısında yayınlanmaması. Sansür yani... O yazıyı okumadım, fakat geçen akşam Ulusal Kanal’daki Alternatif proğramında yazısı hakkında açıklamaları oldu . Tabi Dinler arası dialog üzerine yazılmış bir yazı, öğretici olduğu kadar düşündürücü buldum.. 

Önkibar yazısında Medeniyetler İttifakının asıl amacının, İslamı, hristiyanlığı ve Museviliği bir pota içinde eritmek ve Kur-an’ı reddeden bir anlayışı yerleştirmek olduğunu çok iyi anlatıyor. Dinler arası diyalog yutturmacasının asıl amacının Emperyalizmi düşman olmaktan çıkarmak ve asıl düşman olarak İslam’ı görmek olduğunu açıklıyor. 

Neyse gelelim Fetullah Hoca efendinin de fetvaları ile ülkemizde Dinler Arası diyaloğun yerleştirilmesi ve icat edilen bu yeni “dinin” insanlarımızın beynine nasıl işlendiğini görmeye.. 

Cuma Hutbelerinde şimdiye kadar okutulan ama şimdi okutulmayan, yerine “Tövbe eden kişi hiç günah işlememiş gibidir” hadisi şerifi konulan bir ayet var. Nedir bu: Ali İmran Suresi 19. Ayet. “Allah Katında en yüce din islamdır.” Bu ayet günümüze kadar bütün cumalarda okutuldu. Hatta Cuma’ya gitmenin asıl amacının bu ayeti dinlemek için olduğunu duymuştum .. 

29 Nisan 2006 tarihinde ABD’nin O zamanki Büyükelçisi Edelman Diyanetten sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın’a bir mektup yazarak bu ayet’in Cuma hutbelerinde okutulmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor. Böyle bir rahatsızlığı daha önce AB Türkiye delegasyonu başkanı Kretschmer de bizzat yüzüne söylüyor Mehmet Aydın’ın..Tabi hemen Din İşleri Yüksek Kurulu toplanıyor ve yeni hazırladığı Hutbe değerlendirme Klavuzu’ndan bu ayeti çıkarıyor. 

Kendisini Müslüman olarak kabul eden her insan Kelime-i şahadet’i bilir. Müslüman olmanın temel şartıdır çünkü. Orijinali şöyledir: “La ilahe İllallah, Muhammedün Resulüllah” yani Allah’tan başka Tanrı yoktur Muhammed aleyhisselam da onun Resulüdür (elçisidir). Gidin bakın AKP’nin MEB’nın İ.Ö.Okullarındaki din kitaplarına: Bu Kelime-i Şahadet sadece “La ilahe İllallah” diye öğretilir. Dinler arası Dialogun özüne "zarar verdiği" için “Muhammedün Resulüllah” cümlesi çıkarılmıştır.. 

3 Ekim 2005 tarihinde RTE: “Türkiye’nin AB içinde bulunmasını hazmedemeyenler Medeniyetler İttifakına karşı çıkıyorlar” diyor. Yani Fetullah Hoca Efendiye sevgili başbakanından da tam destek geliyor. Abdullah Gül ise Batı alemine hayranlığı malum, Medeniyetler İttifakının en hızlı destekleyicilerinden birisi. 

Yazılarımı okuyanlar bilir din konusuna pek girmem, nerden icabetti şimdi bu yazı: Dinler arası diyaloğun ne zararı var, bırak Müslüman, hristiyan bir arada kardeşçe yaşasın sana ne diyenler olabilir. Ama öylemi acaba ?. 

İslamın orijinalliğinin kendileri aleyhine olduğunu bilen Emperyalist güçlerin daha rahat bir sömürü düzeni kurmaları için yarattıkları Medeniyetler İttifakı saçmalıklarına göz mü yumacağız. 

Bakın Irak ve Afganistan’da batağa batan ABD, Bahreyn’deki ayaklanmayı bastırmak için Suudi Arabistan güçlerini kullandı, Suriye ve Libya’daki olaylar için Türkiye’yi kullanıyor.Kendilerinin hem daha fazla batağa saplanmaları hem de Haçlı Seferi düşüncesinin tüm İslam alemini birleştirebilir korkusu içindeki bu tür emperyalist planları ne bozabilir, en çok ne darbe vurabilir bu hain hesaplara?. Bölgenin özelliklerinden dolayı dinimizin zulme karşı olması ve Hz.Muhammed’in bu konudaki hadisleri ile Kur-an ayetleri değil mi. 

O zaman bu Dinler arası dialog safsatasının dinimizin orijinalliğini bozma çabaları daha iyi anlaşılmıyor mu?. 

Emperyalizmin dini imanı olmaz, onların dini imanı paradır. 

Medeniyetler İttifakı, ABD’nin BOP Planının gerçekleştirilmesinde ve AB ülkelerinin de kendilerine karşı oluşabilecek tepkinin gazının alınmasında önemli bir projedir ve BOP ile birlikte yürütülmektedir. Aktörleri bellidir.. 

Sorun, Gerçek İslama mı yoksa Amerikan İslamı’namı inanacağımızda ve hangisinin kimler tarafından pompalandığını görmemizdedir... 

Saygılar.. 

15.08.2011 

 
Toplam blog
: 243
: 760
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

1957 Kars doğumluyum. Emekliyim. Gazi Üniversitesi İİBF İşletme bölümü ön lisans mezunuyum. Yazı ..