Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '18

 
Kategori
İnançlar
 

Gerçek İslam Ne?

Gerçek İslam Ne?
 

Yorumsuz


Nicedir yazmak istediğim bir konu. Biliyorsunuz, Boko Haram, İŞID, El Kaide, Taliban gibi radikal dinci örgütlerle, Suudi Arabistan, İran gibi teokratik ülkelerde akla mantığı aykırı bir şey olsa hemen bazılarımız ‘’ Ama bu gerçek İslam değil ‘’ savunmasını yapıyor.  Benim de merakım tam da burada başlıyor.  Can alıcı soruyu sorayım. ‘’Peki  o gerçek İslam değil, bu gerçek İslam değil. Peki  gerçek İslam ne o zaman ? ‘’.  Benim bu can alıcı soruma gelecek yanıt hazırdır. ‘’ Gerçek İslam Asr-ı Saadet’tir ‘’. Asr-ı Saadet Vikipedi’de ‘’  Hz Muhammed’in hayatta olduğu döneme verilen addır ‘’.

Ha bu arada ‘’ Gerçek İslam ne o zaman? ‘’ diye sorarken, karşımdaki inanmış bir Müslüman’ı zora düşürmeye çalışan, iflah olmaz bir İslam karşıtı gibi sormuyorum. Bu arada inanan bir Müslüman olduğumun da altını çizeyim.  Peki yapılan ve her yıl güncellenen bir araştırmaya göre,  Kuran’a ve İslami ideallere uygun dünyadaki ilk üç ülke şunlarmış ; İrlanda, Danimarka ve Lüksemburg imiş. Bu sıralamada Suudi Arabistan 91.ci sırada iken İran ise ancak 139.cu sırada listede kendine yer bulmuş. 2017 yılında İslamilik Endeksi sonuçlarında ilk 10 ülke, Yeni Zelanda, Lüksemburg, İrlanda, İzlanda, Finlandiya, Danimarka, Kanada, İngiltere, Avustralya ve Hollanda. Nasıl iyi mi? İslami ideallere uygunluk endeksinde hiçbir İslam ülkesi yok…

‘’ Yani ne demek istiyorsun? ‘’ diye bana sorduğunuzu duyumsar gibiyim.  Hollanda bilebildiğim kadarıyla eşcinsel evliliklere izin veren bir ülke. Ama kendine İslamilik Endeksinde yer bulabilmiş. Peki neymiş İslami idealler ? İran doğumlu profesör Hossein Askari’ye göre ‘’ İslam’ın temel değerleri Şeriat kanunlarına ve din devletine dayanmıyor.İslam’a göre milli kaynaklar vatandaşların yararı için kullanılmalı ve eşit olarak paylaştırılmalı , İslam’da vatandaşa  baskı uygulamak kesinlikle yasak. Hatta, Müslümanların baskıya karşı olmaları gerekiyor ‘’.  

İslami yaşam endeksinde başa çeken ülkeler zaten dünyada gelişmiş ülkeler liginde de başa çekiyor. Almanya ,bütçe fazlasını vatandaşını dağıtıyor. Bazı İslam ülkelerinde petrol geliri fazla ama , bu rantı belirli bir kesim yiyor tabiri caizse. Bu petrol geliri, toplumun bütün katmanlarına eşit olarak dağıtılmamış. Bu petrol  geliri ülke vatandaşlarının yaşamlarını ve zihniyet yapısını olumlu olarak değiştirememiş.

Yani demem o ki ; Peygamber efendimizin vefatından hemen sonrası bir güç kavgası başlamamış mı ? Peygamberimizin dizinde oturttuğu ve oynadığı  torunu Hz Hüseyin’i Kerbela’da katletmediler mi ? Yani bir ülkeyi yönetmek baka, din başka. Bazıları hemen diyor ‘’ Hakimiyet kayıtsız şartsız Allah’ındır ‘’. Amenna. Buna kimin itirazı olabilir? Peki ,Allah adına ülkeyi kim yönetecek ? sorun burada işte. Dini, iktidar savaşının bir aracı olarak görürsen o zaman sorun başlıyor işte. Bu beraberinde, yozlaşma, taassup, akla ziyan olaylar meydana getiriyor. Bazıları o denli cüretkar oluyor ki ‘’ Kurtuluş Savaşını keşke Yunanlılar kazansaydı ‘’ diyebiliyor. Bu yüzden laiklik yaşamsal bir öneme sahip. Bana senin namazın, orucun değil , ahlakın, dürüstlüğün, işini iyi yapman lazım kardeşim. Ötesi Allah ile senin aranda.

Hep şu örneği veririm. Sabah namazına kalkmak bir özveridir değil mi? O güzel uykunu böleceksin, abdest alacaksın. Sabah namazını camide kılmak daha büyük bir özveridir.  Sabah namazını camide kılacak kadar özverili ama camide bir köşede gördüğü sahipsiz cüzdanı cebe atacak tıynette insanlar vardır. İşte sorun da burada. Her şeyin başı ahlaktır değil mi ?İslam Peygamberi Hz Muhammed ‘’ Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için geldim ‘’ diye buyururken, bugün Müslümanların bir çoğunda o Peygamber ahlakı yoktur maalesef.  Ateist diye küçümsediğin kimse , kendi eşiyle bile rızası olmadan cinsel ilişkiyi tecavüz sayarken bugün hoca kisvesinde bazı kişiler – çok af buyurun  - , annesinin dizini bile görünce tahrik olduğunu söylemediler mi ? Lütfen yanlış anlaşılmasın. Burada ateistliği savunmuyorum. En başta inanmış bir Müslüman olduğumu ikrar etmiştim. Ama ben bir Müslüman’ın Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi , bir ateistten çok daha fazla ahlaklı olmasını savunuyorum. Öyle ahlaklı olalım ki, karşımızdaki ister ateist, ister Hristiyan bize bakıp imrenebilsin.

Ama biz ne yapıyoruz? Satıcımız yerliye on liraya sattığı şeyi, yabancıya elli liraya satıyor. Ve hiç utanıp sıkılmadan bunun adını ticaret olarak adlandırıyor.  Bu satıştan gayet mutlu ve mesut olarak öğlen namazını eda ediyor. Elbette herkes için söyleyemem ama kimi İlahiyatçılarımız, din adamlarımız özellikle nerede kadınla ilgili bir konu varsa marifet gibi bulup çıkarıyor. Bize kızların nikah yaşı konusunda ahkam keseceğine sen önce yabancı turisti kandırmayın de. Annenin dizinden tahrik olabileceğini söylemek yerine, nefsimize nasıl hakim olabileceğini araştır. Yunus Emre’nin hayatını oku. Yunus Emre’nin şiirlerini oku.

Toparlayacak olursam., gerçek  İslam ahlaktır, din ve vicdan özgürlüğüdür. Laikliktir.  ‘’ Yaradılanı severim yaradandan ötürü ‘’ diyen Yunus Emre’dir. Hoşgörüdür, tahammüldür.Gerçek İslam şekle değil, öze takılmaktır. Gerçek İslam insanlara ön yargısız yaklaşmaktır, empati yapmaktır. ‘’ Neden dünyadaki bir çok katliam ve acılar İslam Coğrafyasında yaşanıyor ? ‘’ diye sor kendine ne olur. Bir yandan vergi kaçırıp diğer yandan cami yapma. Bırak iki yüzlülüğü.  Mevlana  Celaleddin Rumi ne demiş bir şiirinde ‘’  Güneş gibi ol şefkatte,merhamette. Gece gibi ol ayıpları örtmekte. Akarsu gibi ol keremde,cömertlikte.Ölü gibi ol öfkede ,asabiyette.Toprak gibi ol tevazuda,mahviyette.
Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol ‘’.

Aynen öyle. Başka sözüm yoktur.

 
Toplam blog
: 81
: 7360
Kayıt tarihi
: 24.04.15
 
 

Türkiye'nin kısa espri konusunda en çok üretken ve tanınmış mizah yazarlarından birisiyim. 30 yıl..