Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '08

 
Kategori
İnançlar
 

Gerçek mutluluğa nasıl ulaşılır

Ekonomiyle ilgisi olmayanlar bile bilir. GSMH diye bir gösterge vardır. Bir ülkenin gayri safi milli hasılası. Bir de bunun kişi başına düşeni vardır. Örneğin işte bir kişi için yıllık 5600 dolar denir. Ve o kişinin ne derece müreffeh olduğunu gösterir. Yani mutlu diyelim biz. Başka bir deyişle refah içerisinde... En azından ne derece mutlu olduğunu gösterdiği düşünülür. Peki durum gerçekte böyle midir? GSMH’nin kişinin cebine giren parayı ölçüp ölçmemesi önemli değil. Önemli olan, kişinin mutluluğunun cebine giren parayla orantılı olup olmadığını sorgulamak.

Lafı uzatmıycam. Ben şuna inanıyorum. <ı>Bir insan elindekinin kıymetini ne derece biliyorsa o derece mutludur derim. Bir daha tekrarlayayım. <ı>Bir insan elindekinin kıymetini ne derece biliyorsa o derece mutludur derim. Üçüncü tekrarı yazının sonunda yapma niyetindeyim. Nasip, kısmet. Önce bunu biraz açalım.

<ı>

Sofranda 3 çeşit yemek var, dolabında 4 çeşit kıyafet var, evin var, araban var. Elindekilerle daha fazla mutlu mu olmak istiyorsun. Onların kıymetini bilmeye ne dersin? Peygamber Efendimiz (s.a.v) en büyük zenginlik kanaattir diyor. İmanın yarısı sabır, yarısı şükürdür diyor. Çok paralel bir şey. Peki elimizdekilerin kıymetini nasıl bileceğiz. İşte birkaç yöntem:

    Olaya bilinç katın: Elinizdekine sahip olmadığınız ama özlemle olmasını beklediğiniz zamanları düşünün ve şükredin... Elinizdekileri başkasıyla paylaşın: Yazıyı asıl yazma amacım bu maddeydi. Sevdiğiniz bir şeyden başkasına da verince, onun kıymetini daha fazla anlıyorsunuz. Ve o metanın sizde sağladığı doyum seviyesi yenilenmiş oluyor. Bu elinizdeki çikolatanın yarısı da olabilir, dolabınızdaki kıyafetlerden sevdiğiniz ama uzun zamandır giymedikleriniz ve muhtemelen giymeyecekleriniz de olabilir. Keyfiniz iyiyken, gülümseyerek mutluluğu çevrenizdekilere bulaştırmak da olabilir. Bunun gibi bir dizi güzel şey... .Mutluluğunuzu elinizdekilere bağlamayın: Bu artık daha da ileri bir aşama oluyor. Doyumu, bir şeylere sahip olarak kazanma olayından kurtulmak. Tasavvufta mutmain nefs, yani “tatmin olmuş nefis” durumu da denilebilir.

- Mutluyum

- Neden mutlusun?

- Çünkü imanım var.

diyebilmek belki de....

Peygamber Efendimiz "Fakirliğimle övünürüm." demiş. Gerçekten de, imanı anlamda derinleşmede mal mülk bazen çok büyük bir engel teşkil edebiliyor. Eğer ki sahiplenme güdüsünden kurtulamamışsak...Üçüncü tekrarı yapmıycam... Kısmet değilmiş...

 
Toplam blog
: 20
: 420
Kayıt tarihi
: 15.09.07
 
 

8 yıldır insanın da içinde bulunmuş olduğu sistem hakkında kitaplar okuyor ve konu üzerinde düşünüyo..