Gerçek teröristler

Terör yaratıcıları.. Kamçılayıcıları.. İş-birlikçileri..  En ön saftaydılar..!

Her biri;

- dünyanın değişik yerlerdeki yaşanan terör eylemlerinin bir parçası olan..  

- terör eylemlerini yaratan ..

- sürdüren.. 

- kamçılayan ..

- destekleyen..

- nemalanan..

..devlet temsilcileriydi ve Paris Yürüyüşünde de kol-kola, en ön saftaydılar.

Bu liderler, 2-yüzlü sahte tepkilerini; dünya kamuoyu önünde çıkıp utanmadan, sıkılmadan büyük bir şarlatanlıkla maalesef gösterdiler.

Dünyadaki katliamları ve terörü hazırlayan esas neden şüphesiz ki; firma, şirket, holding gibi çok uluslu çetelerin ülke pazarlarını kapma hırsından kaynaklanmaktadır.

Çatışmaların, terörün, savaşların tek nedeni EKONOMİK çıkarlardır.

Terörün tarifi de, teorisi, hedefi de budur.!

Kendini bilmez ülke ve liderleri, bu çeteleşmiş ÇOK ULUSLU, çeteleşmiş şirketlere;

-destek vererek ..

-sahip çıkarak..

-imkan sağlayarak..

halkları uyutup kandırıyorlar ve güya ülke menfaatlerini düşünüyorlarmış gibi, dünya halklarına barış getirme bahaneleriyle yarattıkları terörü legalleştirmeye çalışıyorlar.!

Pazar kapma hırsı, para hırsı, kar hırsı bu ÇOK ULUSLU sermayenin ve patronlarının gözlerini  döndürüyor. Arkalarındaki devlet desteğiyle yaptıkları tüm kıyımlar, çıkarttıkları bütün halk ayaklanmaları, isyanlar ve savaşlar hep mubah gösterilmeye çalışılıyor.

Kiraladıkları teröristlere neler yaptırmıyorlar ki?

Boğaz kesmeler, ciğer sökmeler, yağmalamalar, kadını aşağılamalar, insanları birbirine yabancılaştırmalar, ayrımcılaştırmalar, toplu şiddet uygulamalar, cami ve benzeri inanç merkezlerini bombalamalar, adam kaçırmalar, yol kesmeler, mezhep çatışmaları çıkarmalar, fidye istemeler, etnik temizlemeler gibi, her şeyi yapıyor ve yaptırıyorlar.

Emperyalist çok uluslu sermayeye arka çıkan hükümetler, DEVLET TÖRÖRÜ de estiriyorlar.

Şehir bombalamaları..

Direnişçi avları..

Mezhep kışkırtmaları..

Etnik kimliklerden devlet kurma girişimleri..

Aynı ülkede yaşayan insanlar arasında, dinsel farklılıkların kaşınması..

Ülkeler ve insanlar arasına güvenlik bahanesiyle  sınır duvarları örülmesi..  

Ve daha yüzlercesi de, estirilen devlet terörünün başka bir şey değildir.

Irak'ta, Suriye'de, Afganistan'da, Mısır'da, Libya'da, Filistin'de, Türkiye' de sürdürülen  iç karışıklıklar ve savaşların; Emperyalist sermaye güdümündeki devletlerin ve uluslararası organizasyonlarının eliyle bizzat yaptırılan terör eylemleri olduğundan artık, hiç kimsenin kuşkusu yoktur.

Gerçek katillerin ve terörün arkasındaki esas gücün de, ULUSLARARASI EMPERYALİST SERMAYE ve onu destekleyen DEVLETLERİN olduğu da, asla unutulmamalıdır .!

Bu bakımdan biz bırakalım, birbirimizle uğraşıp, dövüşüp, hırlaşıp, boğuşmayı, savaşmayı kafamızı kaldırıp da, bizi yönetenlere bakalım.

Yönetenlerin, ÇALIŞANLARA yani İŞÇİLERE nasıl davrandığına bakalım.!

Yönetenlerin, uluslararası çeteleşmiş sermayeye hizmet edip- etmediklerine bakalım.

İşçilerin, alın terlerinin çalınıp-çalınmadığına bakalım.

İşçilerin, can güvenliğinin sağlanıp-sağlanmadığına bakalım.

İşçilerin, taşeronlara boğaz tokluğuna satılıp-satılmadığına bakalım.

İşçilerin, emeklerinin karşılığını alıp-alamadıklarına bakalım.

İşçilerin örgütlenip-örgütlenemediklerine bakalım.

İşçilerin, yürüyüş yapıp-yapamadıklarına bakalım.

İşçilerin, söz ve ifade özgürlüklerini kullanıp-kullanamadıklarına bakalım.

İşçilerin, emekli olduktan sonra aldıkları parayla insanca yaşayıp-yaşayamadıklarına bakalım.

Hülasa, yönetenlerin hangi şirketlerle ve kimlerle nasıl bir iş-birliği yaptıklarına ve size karşı nasıl davrandıklarına çok iyi bakalım ..!

Fakat sadece bakmak da yetmiyor.

Gerçekleri anlamak ve  çalışanlarla birlikte olup, çok uluslu çeteleşmiş sermayeye ve taşeronlarına karşı direnip sömürücü düzenlerine ve kendilerine  DEFOL diyelim.

Bunlara karşı direnmek ve DEFOLUN demek, teröre ve teröriste karşı olmak kadar önemlidir diye düşünüyorum.

Feridun Hayati Ünüvar. Köyceğiz, 19,01,2015