Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Hikmet Yıldırım KILINÇARSLAN

http://blog.milliyet.com.tr/hkmt72

05 Ocak '15

 
Kategori
Haber
 

Gerçek ve tüzel kişilerin atmış olduğu imzaların hukuksal sonuçları

İmza, kişinin kişiliğini, kimliğini gösteren, onu belirleyen ve diğerlerinden ayıran işarettir (1)

Türk medeni kanunumuzda kişilik doğumla başlar ve ölümle bitmektedir.4724 sayılı kanunumuzda 8 ve 9 maddelerde haklara ve fiil ehliyetine sahip olması gerektiğini belirtmiştir.

Buna göre medeni kanunumuzun 8 maddesinde hak ehliyeti kişilerin haklara ve borçlara ehil olmada eşit olduğunu 9 maddede ise kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebildiğini belirtmekte yalnız bu hak ve borçlara girebilmesi için KISITLI ve AYIRT ETMER Gücü’ne sahip herkesin fiil ehliyetine sahip olabileceğini belirterek (4724/md10) kısıtlıların ve ayırt etme gücüne sahip olmayanların kanunlar önünde yapmış olduğu borçlanmalarda SORUMLU tutulamayacağı hükmetmişlerdir (2) daha doğrusu ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Akıl hastalığı yahut akıl zayıflığı gibi sebeplerden biri ile makul surette hareket etmek iktidarından mahrum bulunanlar, başka bir deyimle tam ehliyetsiz olanların yaptıkları hukuki işlemler kanuni mümessilleri tarafından onaylanmadıkça geçersizdir (4724/md16)

1.EL YAZISI İLE ATILACAK İMZANIN HUKUKİ SONUÇLARI VE NE ŞEKİLDE OLACAĞI...

BK.nun 14. maddesi (imza, üzerine borç alan kimsenin el yazısı olması lazımdır) düzenlenmesini getirmiştir. El yazısı ile atılacak imzanın ne şekilde olacağı konusunda ayrı bir ŞEKİL şartı olmayacağını belirtmiştir.. Kişi, kendisine özgü, belirli karakteri içeren sembolleri göstererek imza atabileceği gibi ad ve soyadını yazmak suretiyle de imza atabilir. Ancak kişi, bu şekilde karakterleri ve sembolleri kullanırken veya ad veya soyadını yazarken imza atmayı amaç edinmelidir. Bu husus kişinin uygulamada hangi imza şeklini benimsediğinin tespiti ile anlaşılabilir. Kişilerin borçlanmaları durumunda ve konunun YARGI İNTİKALLERİNDE ispat külfetinin alacaklıya ait olduğu belirtilmiştir.(3)

2.BONO VE SENETLERDE ATILAN İMZA

TTK.nun 688/7. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını taşıması için "senedi tanzim edenin imzasını" ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir. TTK.nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 589.maddesi gereğince şirketin münferiden temsile yetkili temsilcinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK.nun 690.maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 613 ve 614/1.maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadının yazılması gerekli değildir, düzenlemesine yer verilmiştir.

Senedin keşideci bölümünde şirket ve şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki adet imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda imzalardan şirket kaşesi üzerine atılan imzanın şirketi, açığa atılan diğer imzanın da imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur. Zira, senetteki borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzası yeterli olup birden fazla imza atılmasına gerek bulunmamaktadır. 

Bu açıklamalar ışığında sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir. Senette atılan her iki imzada şirket kaşesi üzerine atılmışsa burada artık aval olgusundan söz edilemez (HGK.nun 05/10/2011 tarih ve 2011/12-480 sayılı kararı). (4)

3.ADİ ŞİRKET ORTAKLIĞI ADINA ATILAN İMZALAR

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 625. ve 637. (eski Borçlar Kanununun 525. ve 533.) maddeleri gereği kendisine yönetim hakkı tanınan ortağın, ortaklığı ve diğer ortakları temsil yetkisi vardır. Madde gerekçesinde belirtildiği üzere TBK'nun 637. maddesinin ikinci fıkrasında, ortaklardan birinin, ortaklık veya bütün ortaklar adına bir üçüncü kişi ile işlem yapması durumunda, diğer ortakların, ancak temsile ilişkin hükümler uyarınca, bu kişinin alacaklısı veya borçlusu olacakları hükme bağlanmıştır. (5)

4.ŞİRKETLERDE ORTAKLIK ADINA ATILAN İMZALAR

Limited şirketler  yönetim ve temsil 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 573-644.maddelerinde düzenlenmiştir. Şirketin kuruluşunda hazırlanacak olan şirket ana sözleşmesinde (a) müdürlerin kimler olacağı ( b) müdürlerin görev süreleri belirtilir. Bundan sonra yeni bir müdür atanması veya yetkisinin kaldırılması ortaklar kurulu kararı ve kararın tescil ve ilanı ile mümkün olur. Limitet şirketlerde kısıtlamaları GÖREV süreleri ile yapılabilmektedir. Ana sözleşmede şirketin temsil ve ilzamı daha basit bir anlatımla şirketi borç altına sokabilecek hukuki tasarruflarda ana sözleşmelerde belirtilebilmekte ve ana sözleşmede belirtilen ortakların hangilerinin imzası ile muteber olacağını yazabilmektedir. Şirket kuruluşun tamamlanması süreci sonunda ortakların alacağı ararlar ışığında imza yetkisinin para miktarı banka kredi işlemlerinde kredi kullanımında veya hesap açma ve kapatmalarda veyahut mal alımlarında ortaklar genel kurul kararlarında kimlerin imzasının yetkili olacağını düzenlenebilmektedir.

Sermaye şirketlerinde asıl olan temsil ve ilzam için çift imza kuralıdır. (TTK 623 ve 373 md.) Ancak ana sözleşmede bu konuda düzenleme yapılarak tek imza veya ikiden fazla imza yetkisi verilebilir.

İmza yetkisi müdürler arasında da bölünebilir. Ancak yukarıda anlatılanların tamamı şirketin iç işleyişi ve ortakların birbirlerine karşı sorumluluklarını ortaya koyar. ASIL OLAN TTK 371. maddesine göre (bu madde Anonim şirketle ilgili olmakla beraber  632. maddedeki atıf ile Limited şirketler hakkın dada uygulanır) YÖNETİM KURULU tarafından BİRLİKTE kullanılmasıdır. Limited şirketlerde ise ana sözleşme ile belirlenen MÜDÜRLER vasıtasıyla şirket temsil ve ilzam olunur. Ortaklar hep birlikte MÜDÜR sıfatıyla şirketi idare ederler. Müdürler, ortakların tamamı olabileceği gibi birden fazla ortak müdür olarak ana sözleşmede tayin olunabilir veya sonradan ortaklar kurulu kararı ve bunun ticaret siciline tescil ve ilanıyla müdürlük sıfatı kazanılabilir. Dolayısıyla dışarıya karşı yani şirketin 3. şahıslarla yapacağı işlemlerde yönetimin yöneticiler arasında kısıtlanması sadece yer itibariyle ( şube-merkez gibi) mümkün olup, temsil yetkisinin KONU bakımından sınırlandırılması, iyiniyetli 3. kişilerin haklarını etkilemez.

Örneğin  müdürlerin iki imza ile harcama sınırını 100 bin  olarak belirleseniz , eğer müdürler bu sınırı aşarak bir işlem yaparlarsa işlemi yapan müdürlerin yetkisi yoktur, bu işlem geçersizdir diyemezsiniz. Çünkü asıl olan şirket ortaklarının şirketi birlikte yönetmesidir.(623.md.) Bunu istisnası ise işlemi yaptığınız 3. kişinin, bu yetki sınırlamasını bilmesidir.

5.ŞİRKET ADINA KESİLEN ÇEKLERE ATILAN İMZALARDA HUKUKİ DURUMLAR

Limited şirketlerde, şirket adına yapılan işlemlerde şirketin unvanı ile birlikte yetkilinin imzasının bulunması gerekir. İtiraza konu çekteki ciroda limitet şirket unvanı üzerine isim yazarak imzalayan kimse temsile yetkili ise cironun şirket adına yapıldığının kabulü gerekir. İmza temsile yetkili kişiye ait değil ise ciro şirketi bağlamayacağından imza atan kimse şahsen sorumludur

Eski TTK'nun 544. maddesi gereğince limitet şirketlerde şirketin unvanı ile birlikte yetkilinin imzasının bulunması gerekir. Ayrıca, yeni TTK 372. Şirket adına imza yetkisini haiz kişiler şirketin unvanı altında imza atarlar. YARGITAY  kararında Takibe konu çekin incelenmesinde, takipte borçlu olarak gösterilen M'nin şirket unvanının üzerine kendi adı ve soyadını yazmak suretiyle çeki ciro ettiği görülmektedir. Çeki ayrıca kendi adına da ciro ettiği hususunda çekte bir kayıt bulunmadığından bu durumda ciro imzasının Limited şirketi adına atıldığının kabulü gerekir. Ancak, cirodaki imza temsile yetkili organın imzası değil ise veya yetkili temsilci tarafından atılmamış ise bu ciro tüzel kişiyi bağlamayacağından kişi şahsen sorumlu olur.(5) Fakat bir kişi hem şekil imza atmış hem de isim ve soy isim yazmışsa, buradaki isim soy isim imza iradesi DEĞİL İSE imzaymış gibi hüküm ve sonuç doğurmayacaktır(6)

 

KAYNAKÇA

1.       Eren, Fikret. (2009). Borçlar Hukuku Genel Hükümler. (11.bs.), İstanbul, s. 246.

2.       11.6.1941 gün 1941/4-21 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının sonuç bölümü

3.       YARGITAY 12. Hukuk Dairesi  ESAS: 2013/11512 KARAR: 2013/17566 

4.       YARGITAY 12. Hukuk Dairesi ESAS: 2013/13568 KARAR: 2013/17378

5.       YARGITAY 12. Hukuk Dairesi ESAS: 2013/8935 KARAR: 2013/17242

6.       YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2005/11929 K. 2005/15797 T. 15.7.2005

7.       YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2011/3979 K. 2011/20647 T. 25.10.2011

                                               - KISSADAN HİSSE –

Ahir zamanda pek az bulunan şey, güvenilecek kardeş ve helal yoldan kazanılan paradır. 
Hz Muhammed

Hikmet Yıldırım KILINÇARSLAN

 

 
Toplam blog
: 18
: 11776
Kayıt tarihi
: 12.11.12
 
 

15 seneden beri muhasebe alanında çalışmaktayım, uzmanlık alanlarım vergi ve sosyal güvenlik konu..