Gerçek yüzünü göster…

“Adını Feriha koydum” Dizisini bugün dizüstünden izledim.

Emir Sarrafoğlu’nun; yeni iş yerinde tertiplediği maskeli balodaki   maskelere bayıldım. Yapımcılarımız bu işten anlıyorlar.

Ayrıntılara gösterdikleri ihtimam: övgüye değer; valla bizimkileri yabancı dizilerle mukayese etmeye bile kıyamam.

Maskeli baloya; giriş parolası da özgün mü özgün…

“Gerçek yüzünü göster”

Her yönden, gümbür gümbür geliyorlar. Nazar değmesin.       

Bugün hava yağmurluydu; dişim ağrıyordu derken bir sürü bahane ürettim.

Değil yürüyüşe çıkmak; ekmek almaya bile gitmedim.

 Yan komşum; genç bir çift  (yaşlı bir kedileri var. Balkona her çıkışında saksıların arasına gizlenip uçuşan kuşları yakalamaya çalışıyor.

 Benim de yüreğimi ağzıma getiriyor. Düşecek diye ödüm kopuyor)

Ben İzmir’deyken duvara resim asmak için delik açmak istemişler. Açmışlar da…

Ben deliği ufak bir perde ile örttüm. Onlar da öyle yaptı.

Bana bu yakınlaşmanın; iyi niyet göstergesi olduğunu, kanıtlamak istercesine, sinema bileti hediye ettiler. Bu akşama niyetliydim olmadı.      

 Sinemada dünya insanını dizilerde halkımı yani kendimi izlerim.

Moral olsun diye…

Bazen dünyaya, bazen kendime hayran olurum.

 Her yaptığımız: İşe yaramasa da; top yekûn işe yaramıyoruz diyecek kadar acımasız değilim.

Bakıyorum da MB toplantılarımız yeniden yeşeriyor.

İzmir’imin yeniden yüzü gülecek. Ev sahipliği yapacak.

Mesut Hocamızın yanılmıyorsam; Aliağa: İlk göz ağrısı olacak.

Kemer’den Cansın Hanım gelecek eğer tanışmadıysanız mutlaka bu toplantıya katılın. “Neden mutlaka” olduğunu anlayacaksınız.

Mesut Hocamız heyecanlı; heyecanlı olduğu için de toplantı çok farklı bir güzellikte olacak. Programa bir göz attım ve 5, 7, 8 numaralı  gündem maddeleri, oldukça ilginç geldi.

Daha önceki toplantılarda hayata geçiremediğimiz yenilikler…

Ben şu anda biraz uzaklardayım.

Ne zaman yakınlara gelebilirim bilmiyorum lâkin bunun bir önemi yok. İhtiyaç duyulan sizlersiniz.

Sizler İzmir’i yeniden kanatlandıracaksınız.

Selamımı sevgimi en iyi dileklerimi gördüğünüz sepetin içine bıraktım.

İsteyen kendine ait olanı alır.

Değerli hocam da artanları bir ara bana iade eder.

Hocam kolay gelsin. Boş yeriniz kalmasın.

İyi eğlenceler.

Selamlar, sevgiler.

6 Mayıs 2012 Pazar

Alev Meisel/ Berlin