Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '16

 
Kategori
Siyaset
 

Gerçekler acıdır...

Hayal dünyasında yaşayanlar, gerçekle karşılaşınca acı duyarlar…

Acı duymalarının nedeni de, o güne kadar gerçekleri görmeyip hayal dünyasında yaşamalarına hayıflanmalarıdır…

1971 yılında Nizam Partisi ile siyasi arenada görülen dindar ve muhafazakâr düşünce, o günden bu güne kadar hiçbir zaman laik cumhuriyeti içine sindiremedi…

Bunun canlı kanıtı da “Laikliğe aykırı eylemlerin odakları oldukları” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan (Milli Nizam, Refah, Fazilet ve ayni gerekçe ile kapatılmayıp devlet yardımının kesildiği AKP) siyasal partileridir…

Gerçek durum bu iken, sözde kendilerine demokrat, liberal, yetmez ama evetçi diyen insanların bu partilere sürekli omuz verdiği gerçeği de yadsınamaz…

Bu gerçeği görüp bu güne kadar yurttaşlara anlatmakta başarısız olanlarla, görmeyenler, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın bir açıklamasıyla kıyameti koparmaya başladılar…

Tepki vermekte haklı mıdırlar?

Elbette haklılar…

O zaman sorun ne?

Gerçekler gözünüzün önünde sergilenirken neredeydiniz?

Ne demiş Kahraman?

“Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır. Dünyada üç anayasada laiklik var. Fransa, İrlanda, Türkiye. Tarifi de yok. Böyle bir şey olmamalı. Dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım. Dindar bir anayasa olmalı” demiş…

Hakkını teslim etmek lazım. İsmail Kahraman diğerleri gibi takkıye yapmamış, özdeyişte belirtildiği gibi dilinin altında ki baklayı dürüstçe çıkarmış…

Diğerleri cümbür cemaat biz ülkeye demokrasi, özgürlük getirdik demiyorlar mı?

56 Müslüman ülke içinde laik olan tek ülke Mustafa Kemal Atatürk’ün laik Türkiye Cumhuriyetidir…

Buna paralel olarak eksikte, aksakta olsa, Anayasamızın 2. Maddesinde belirtildiği gibi “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” der…

Şeriatla yönetilen diğer İslam ülkelerinde demokrasi olduğunu söyleyebilen var mıdır?

Varsa kanıtlasın da görelim…

Dilinin altındaki baklayı çıkaran İsmail Kahraman, ayni zamanda iki yanlış yapmıştır…

1-Anayasalarında laiklik olmazsa bile tüm uygar Avrupa devletlerinde laiklik demokratik yönetimin olmazsa olmazıdır. İngiltere’de yazılı anayasa yoktur. Orada laiklikte yoktur diyebilir miyiz? Tabii ki hayır…

2-“Laikliğin tarifi de yok” demiş. Anayasamızın 24. Maddesinde bu tarif vardır…

Ne diyor 24. Madde; “Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.

14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir.

Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.”

Anayasanın 2. ve 24. maddesi birlikte değerlendirildiğinde;

-Türkiye Cumhuriyetinin yönetim şekli demokratik ve laiktir…

-Din ve vicdan özgürlüğü anayasa ile güvence altına alınmıştır…

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk laiklik hakkında şöyle demiştir..

“Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti demektir. (1930)

Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını temin etmiştir. (1930)”

Gerçek budur…

İşinize gelmiyorsa o başka…

Diğer yandan, bu söyleminin yanında, İsmail kahraman, Milletvekili seçildiğinde Anayasanın 81. Maddesine göre içtiği ant ’tada sadık kalmadığını da itiraf etmiştir…

"….hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; …. büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim"

Çözüm nedir?

Meydanı laik Cumhuriyet karşıtlarına bırakmamak için inat ve ısrarla laik cumhuriyete sahip çıkmak, bu konuda yurttaşları bilinçlendirerek, önümüzdeki seçimlerde demokrasiyi ve laikliği içselleştirmiş bir yönetimi iş başına getirmektir...

Boş yere bağırıp çağırmanın bir yararı yoktur… 26.04.2016

Gündüz AKGÜL

Emekli Cumhuriyet Savcısı

 
Toplam blog
: 310
: 504
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Adaletin mülkün temeli olduğuna inanarak 32 yıl adalet görevini yaptığım için mutluyum ..