- Kategori
- Psikoloji
Gerçeklere bir kesik attım!
Hiç korkmadım giden ne olursa olsun. Önüme ne gelirse gelsin selam verip geçtim. O kadar çok karanlıkta kalmış ki gözlerim, ışık sızıntısından ürker olmuş. Işık yakar gözlerimi, ben öğrenirim.
Hiç denemedim arkaya atmayı dertleri. Hep önüme aldım, ellerimde sıkı sıkıya tuttum. Yuvarlana yuvarlana bir çığ oluştu kederlerimden. Çığın altında kalanlar ben ve sadece bendik. Kayboldum. Ne zaman çıkış yolunu buldum, öğrendim.
Yanlızlığımı bile dörde böldüm; Karanlık, yürüyorum, koşuyorum, aydınlık.. Bildiğimden de öte hayallerimi lekeleyen neymiş öğrendim.
Hiç mirasım kalmayacak dünyaya. Hiç kimsem olmayacak yanımda. Gideceğim sadece.. Sadece gitmekle bu kadar çok ilgilenmenin ne kadar boş olduğunu öğrendim.
Sadece ağlamak olacak gözlerimde, bakıcak ama görmeyecek. Havada sarı hakim ben maviyi özler olacağım, mavili günlerde beyazlar olacak isteğim. Biliyorum. Ne zaman mevsim değişti; ben öğrendim.
Yaşadıkça, genişledi yüreğim. Yaşları biriktirdikçe ellerimden sığmadı taştı eskilerim. Mutlu olmak için tonlarca şey gerekmediğini, bir çocuğun gülmesi kadar basit olduğunu öğrendim.
Yalanın seyrine dalmış gerçek. Gerçekler milyonlarca keskin bıçak gibi. Ruhumda ki onca deliğin sebebini öğrendim. Öğrendikçe oluştu gerçekler, her insan gibi bekledim geçmesini acısının. Geçmedi. Onlar hep varoldu bende.
Gerçeklere bir kesik attım, azıcık kanattım yalanlarla. Kendi kendimi kandırmayı öğrendim. Yoksa nasıl devam ederdim yoluma?